
Esas No: 2015/15328
Karar No: 2018/4055
Karar Tarihi: 23.05.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/15328 Esas 2018/4055 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.03.2014 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ... tahsis belgesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının 178 ada, 3 parsel (imar ile 6252 ada 1 parsel) sayılı taşınmazın 400 m2"lik kısmını 16/10/1986 tarihinde Mal Müdürlüğü"nden ... tahsis belgesi ile aldığını, imar gören taşınmazın davalı adına kayıtlı olduğunu; ancak, 295 m2"lik kısmının davacıya tahsisli olduğuna dair tapuda şerh bulunduğunu, taşınmazın bu kısmının davalı adına olan ... kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 6252 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki davalıya ait payın 295 m2"lik kısmının iptali ile bu bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
HMK"nun 297. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
HMK"nun 294. maddesi uyarınca hüküm yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karardır. Hüküm fıkrasında mahkemenin neye karar verdiği açıkça yazılmalıdır. Hüküm fıkrası çok açık ve infazı mümkün olmalıdır.
Somut olaya gelince; davaya konu ve davalı ... adına kayıtlı 6252 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 1.553,00 m2 büyüklüğünde olduğu, bu miktardan mahkemece 295 m2"lik kısmın iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece iptal edilen kısmın ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılarak ifrazen ayrılması mümkün değilse, gerektiği takdirde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı adına tescili öngörülen kısmın paya dönüştürülmek suretiyle pay tesciline, geriye kalan payın da malik ... adına ipkasına karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinden karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.