Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/14476
Karar No: 2021/1189
Karar Tarihi: 11.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/14476 Esas 2021/1189 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taşınmazında davalıların haksız elatmalarının önlenmesini talep etmiştir. Mahkeme, işbu talebi karşılamamıştır. Davacı, Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay, davacının taşınmazını satış yoluyla devrettiğini tespit ederek, yeni malik olan kişinin davacı sıfatıyla tebligat çıkarılması gerektiğini vurgulamıştır. Mahkemenin, yeni malik olan kişiye dahili davalı sıfatıyla tebligat çıkarması hataydı ve bu nedenle verilen işlemden kaldırma ve açılmamış sayılma kararı doğru değildir. Kararda geçen kanun maddeleri; HMK'nin 125/2, 150/1 ve 150/5 maddeleridir.
8. Hukuk Dairesi         2018/14476 E.  ,  2021/1189 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı ... vekili, vekil edeninin 213 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kat mülkiyetine tabi binanın 2. kat 2 no’lu mesken niteliğindeki bağımsız bölümünde, tapudan satış suretiyle edinerek malik olduğu 17.12.2004 tarihinden beri davalıların hiçbir haklı sebep olmaksızın oturmakta olduklarını açıklayarak, davalıların anılan taşınmaza vaki haksız elatmalarının önlenmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı tarafın davacı ile davalı ... arasında yakın arkadaşlıktan kaynaklanan inançlı işlemin söz konusu olduğunu savunduklarını ancak inaçlı işlemin varlığını ispat edemediklerini, davacı ...’in Mahkemenin 10.04.2013 tarihli duruşmasındaki isticvap beyanında, dava konusu taşınmazı davalı ..."nın kardeşi ..." den 2004 yılında 85.000,00 TL karşılığında satın aldığını, bu satışın gerçek bir satış olduğunu, davalı ... ve ... ile aralarında herhangi bir inanç sözleşmesi bulunmadığını beyan ettiği, taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde davacı ..." in dava konusu taşınmazı 17.12.2004 tarihinde ..." den satın almış olduğunun anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK’nin 331/1 maddesinde; "davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder" düzenlemesine yer verildiği, dava konusu taşınmazın 16.08.2013 tarihinde dava dışı ..."a devredilmesi ile dava konusuz kaldığı, ancak davalı tarafın, savunmasını dayandırdığı inanç sözleşmesini yazılı deliller ile ispatlayamadığından davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine, hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yerel Mahkemenin kararını temyizen inceleyen Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 23.02.2016 tarihli ve 2014/14316 Esas, 2016/2066 Karar sayılı ilamında, Yerel Mahkemece, yargılama sırasında taşınmazın dava dışı 3.kişiye temlik edildiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, dosya kapsamına göre çekişme konusu 213 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün davacı ... adına 17.12.2004 tarihli satış işlemi ile kayıtlı iken, yargılama sırasında dava dışı ...’a 16.08.2013 tarihli satış işlemi ile temlik edildiğinin anlaşıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak işlemlerin düzenlendiği, HMK’nin 125/2. maddesi uyarınca, davanın açılmasından sonra dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve dava kaldığı yerden devam edeceği, hâl böyle olunca, 6100 sayılı HMK"nin 125/2.maddesi doğrultusunda usuli işlemin yerine getirilmesi, ondan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gerekçesiyle, Yerel Mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma kararından sonra Yerel Mahkemece bozma kararına uyularak yargılamaya devam olunmuş ve mahkemece, davacı ..."in maliki bulunduğu çekişme konusu meskeni, 16.08.2013 tarihinde ... isimli kişiye temlik ettiği, bu sebeple ..."in işbu davadaki davacı sıfatının taşınmazı devralan ..."a kendiliğinden geçtiği, HMK"nin 125/2.maddesinde "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder." şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu doğrultuda Mahkemece yeni malik ve davacıya ihtaratlı tebligat çıkarıldığı ve tebligatın da bizzat kendisine tebliğ edilmesine rağmen davacının davayı takip etmek üzere duruşmalara katılmadığı, bu durumda davacı ... davayı takip etmemekte olduğu, davalı vekilince de davayı takip etmeyeceklerinin bildirildiği, dolayısıyla iş bu davanın 12.05.2017 tarihinde HMK"nin 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı ve bu tarihten itibaren üç aylık yasal süresi içinde yenilenmediği anlaşılmakla, HMK"nin 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına (Emsal; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığının 06.04.2016 tarihli ve 2015/15911 E, 2016/4215 K. Sayılı Karar) karar vermek gerektiği gerekçesiyle, HMK"nin 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapulu taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Somut olayda dosya kapsamından dava konusu 213 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kat mülkiyetine tabi binanın 2. kat 2 no’lu mesken nitelikli bağımsız bölümünün tam hisse mülkiyetinin dava tarihi itibariyle davacı ... adına olup davacının bu taşınmazı dava dışı ...’den satış suretiyle tapudan 17.12.2004 tarihinde edindiği ve maliki olduğu dava konusu taşınmazı daha sonra, dava devam ederken tapudan satış suretiyle 16.08.2013 tarihinde ...’a devrettiği anlaşılmaktadır. HMK’nin 125/2. maddesinde, davanın açılmasından sonra dava konusunun davacı tarafından devredilmesi halinde, dava konusunu devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden devam edeceği belirtilmiştir.
    Davada, dava konusu taşınmazı davanın devamı esnasında 16.08.2013 tarihinde satış suretiyle tapudan devralarak yeni malik durumuna gelen ...’a davacı sıfatıyla tebligat çıkarılması gerekirken, gönderilen tebligatta davacı sıfatından bahsedilmeden ve dahili davalı sıfatıyla tebligat çıkarılmıştır. Sözkonusu tebligatta yeni malik ...’ın sıfatı hatalı gösterildiğinden mahkemece verilen işlemden kaldırma ve bu kararı müteakiben de açılmamış sayılma kararı doğru değildir. Bu nedenle Mahkemece yeni malik ...’a davacı sıfatıyla ve dava dilekçesi, cevap dilekçesini ve duruşma gününü içerir ihtaratlı tebligat çıkarılması, tebligatın tebliği neticesinde yeni malik ...’ın davayı takip edip etmemesine göre usul hükümlerinin uygulanması gekekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı ...’ın temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi