Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2005/3853
Karar No: 2005/3887
Karar Tarihi: 8.12.2005

Kamulaştırmasız El Atma - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2005/3853 Esas 2005/3887 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir kadastro tesbiti davası sonucunda davalı tarafın tutunduğu önceki günlük tapu kaydının, dava konusu taşınmazın tesbitinde dayanak olarak kullanılabileceğini fakat taşınmaz üzerinde kamulaştırmasız el atma olduğu için davacı hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğini belirtir. Kararda, kamulaştırma kanununun söz konusu 38. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği ve mülkiyet hakkının idareye geçtiği durumlarda gerçek hak sahibi hakkında tescil kararı verilmesi gerektiği vurgulanır. Kanun maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Madde 705/2
- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, Madde 38

 

 

7. Hukuk Dairesi 2005/3853 E., 2005/3887 K.

7. Hukuk Dairesi 2005/3853 E., 2005/3887 K.

  • KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA

 

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 705 ]
  • 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 38 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:

Kadastro sırasında 156 ada 49 parsel sayılı 2553.44 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ölü Yusuf ile Hüseyin ve Musa adına paylı olarak tesbit edilmiştir. Tutanağın beyanlar hanesinde ise taşınmaz üzerindeki muhdesat niteliğindeki Sağlık Ocağı ve Lojman binalarının Sağlık Bakanlığına ait olduğu belirtilmiştir. Askı ilan süresi içerisinde davacı hazine idari yoldan oluşan tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece dava ve temyize konu 156 ada 49 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitine dayanak yapılan davalı tarafın tutunduğu önceki günlü tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı hazine idari yoldan oluşan 27.12.1971 tarih 2 sayılı tapu kaydına, davalı taraf 11.5.1937 tarih 2 sayılı sicilden gelen, 23.9.1993 tarih 1 sayılı tapu kaydına dayanmıştır.

Davacı hazinenin tutunduğu tapu kaydı ile kadastro tesbitine dayanak yapılan davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının dava ve temyize konu 156 ada 49 parsel sayılı taşınmaza ait olduğu, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir.

Dava ve temyize konu taşınmaz üzerinde 1972 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından muhdesat niteliğindeki Sağlık Ocağı ve lojmanının yaptırıldığı (meydana getirildiği) anlaşılmaktadır.

Kural olarak tapu kayıtlarının iç içe girmesi, tedahül etmesi bir başka anlatımla örtüşmesi halinde önceki günlü doğru temele dayanan hukuksal değerini yitirmeyen kayda değer verilmesi zorunludur. Somut olayda kadastro tesbitine dayanak yapılan davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının önceki günlü olduğu, doğru temele dayandığı ve hukuksal değerini yitirmediği dikkate alındığında davalı tarafın tutunduğu tapu kaydına ilke olarak değer verilmesi gerekir ise de, çekişmeli taşınmaz üzerinde Sağlık Bakanlığı tarafından muhdesat niteliğinde Sağlık Ocağı ve lojmanı meydana getirilmek suretiyle dava ve temyize konu 156 ada 49 parsel sayılı taşınmaza kamulaştır-masız el atıldığı dosya içeriği ile belirlenmiştir.

Konuyu düzenleyen 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi hükmü Anayasa Mahkmesinin 10.4.2003 gün, 2002/112-2003/33 E.K. sayılı kararı ile iptal edilmiş, sözü edilen iptal kararı 4.11.2003 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kural olarak, Anayasa Mahkemesince oluşturulan iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, görülmekte olan bu davada az yukarıda sözü edilen iptal kararının uygulanacağı kuşkusuzdur. Somut olaya az yukarıda saptanan bu hukuksal olgular ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2005/5-288-352 E.K. sayılı 25.5.2005 günlü kararında da aynen benimsenen hukuk olguları ışığı altında bakıldığında Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce 2942 sayılı Yasanın 38. maddesi hükmünde öngörülen 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, sözü edilen sürenin niteliği itibariyle istek olmasa bile mahkemece resen gözönüne alınacağı dikkate alındığında davalının taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının sona erdiği ve taşınmazın mülkiyetinin artık tesisi yapan (Sağlık Ocağı ve Lojmanını) idarenin mülkiyetine geçtiğinin kabulü gerekir. Somut olayda mahkemece gerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 705/2 maddesi hükmü ve gerekse 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi hükmü uyarınca davacı idare yararına gerçekleşmiş ve tamamlanmış hukusal bir durum söz konusu olduğu dikkate alınarak dava ve temyize konu 156 ada 49 parsel sayılı taşınmazın gerçek hak sahibi durumuna gelen davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğündenn kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 8.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi