Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12887
Karar No: 2015/17215
Karar Tarihi: 01.10.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/12887 Esas 2015/17215 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/12887 E.  ,  2015/17215 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/06/2013
    NUMARASI : 2013/147-2013/499

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı alacaklı vekili; davalı-borçlu ile üçüncü şahıs şirketin optik-gözlük alanında iş yaptıklarını ve aynı adreste faaliyet gösterdiklerini ve muvazaalı işlem yaptıklarını, ayrıca, davalı-borçlu adına kayıtlı iken muvazaalı şekilde üçüncü kişiye devri yapılmış bir taşınmaz üzerinde, üçüncü şahıs adına kira sözleşme şerhinin bulunmasının da, davalıların, muvazaalı hareket ettiklerinin bir göstergesi olduğunu, kaldı ki davalı üçüncü şahsın, yalnızca, gözlüklere ilişkin fatura ibraz edebildiğini, haczedilen diğer makinelere ilişkin hiçbir fatura yada belge ibraz edemediğini, sunulan faturaların ise gözlüklere ait olduğunun muğlak olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı üçüncü kişi vekili, haciz yapılan dükkan içinde bulunan tüm menkul malların, müvekkili şirkete ait mallar olduğunu, müvekkili şirket adresinden önce gidilen adreslerde ise haciz uygulanmadığını, haciz yapılan dükkanın tabelasında, vergi levhası ve kira kontratında başka bir üçüncü şahsın isim ve ünvanı olduğu halde haciz ve muhafaza uygulandığını, haciz işleminin hukuka uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı-üçüncü şahıs şirket ile borçlunun hakim ortak olduğu şirketin ortak ve yetkililerinin farklı kişiler oldukları, şirketler arasında herhangi bir organik bağın bulunmadığı, davaya konu haciz işleminin “.. ” adresinde yapıldığı, bu adreste borçlu adına yapılmış herhangi bir tebligatın bulunmadığı, ayrıca, aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz zaptına göre, borçlu haciz mahallinde bulunmadığı gibi, haciz yapılan adreste, borçluyu tanıyan kimsenin bulunmadığı ve haciz mahallinde, borçluya ait herhangi bir belge veya delile rastlanmadığı, İİK"nun 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesinin üçüncü şahıs lehine olduğu, karinenin aksini ispat külfetinin alacaklıda olduğu, ancak alacaklı tarafından haczedilen malların borçluya ait olduğuna dair kesin ve inandırıcı deliller ibraz edilemediği, dinlenen tanık beyanlarının ise kesin delillerle desteklenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, alacaklı tarafından İİK"nun 99.maddesi uyarınca, davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebiyle açılmıştır.
    Dava konusu 14.01.2013 tarihli haciz, ".." adresinde yapılmıştır. Haciz sırasında sunulan vergi levhasının “..” olduğu biçimindeki ifade tutanağa geçmiş ve haciz sırasında hazır bulunan İ.. D.. isimli kişi ise şirketin borçluyla ilgisinin olmadığını, Haziran 2012 tarihinden bu yana taraflarınca kiralandığını beyan etmiş ve adi nitelikte bir kira sözleşmesi takip dosyasına sunulmuştur. Bu kira sözleşmesindeki mecurun adresi ise “..” biçimindedir. Ezcümle sunulan kira sözleşmesindeki adres ile haciz adresi örtüşmemektedir. Dosyada bulunan ticaret sicil bilgilerine göre, kira sözleşmesindeki yazılı adres davalı 3. kişi şirketin şube adresidir. Öte yandan, borçlu C.. Ç.."ın hakim ortağı bulunduğu davadışı .. Ltd Şti"nin, 12.07.2012 tarihine kadar haciz adresinde faaliyet gösterdiği, ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır. Zaten dava konusu haczin yapıldığı adrese gidilmesinin sebebi de, bu adresin borçlu C.. Ç.. tarafından Kredi Kayıt Bürosuna beyan edilen adreslerden biri olmasıdır. Bu kapsamda; haczin İİK"nın 97 maddesi kapsamında yapıldığının ve eldeki davada ispat yükünün davalı üçüncü kişide olduğunun kabulü gerekir. Haczin İİK"nın 99. maddesine göre yapılması veya davanın alacaklı tarafından açılması bu durumu etkilemez. Bu durumda; eldeki dosya itibariyle mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararınadır.Mülkiyet karinesinin aksinin davalı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekir. Davalı 3. kişi tarafından sunulan kira sözleşmesi adi nitelikte olup her zaman düzenlenmesi mümkündür ve zaten haciz adresine de isabet etmemektedir. Aynı şekilde vergi levhası da her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olup, istihkak davalarında güçlü delil niteliği taşımaz. Dava dosyasına sunulan faturalar da her zaman tanzimi mümkün belgelerden olduğu gibi, faturayı kesen şirketin de borçlunun hakim ortağı olduğu şirket olduğu görülmektedir. Davalı 3. kişi tarafından sunulan tüm bu belgeler yasal karinenin aksini ispata yeterli değildir.
    Ayıca davalı 3. kişi şirket ile davalı borçlunun hakim ortağı olduğu dava dışı .. isimli şirketin ticaret unvanları ve iştigal alanları da benzer olup, mahcuzlardan bir kısmı da gözlük kesme makinası gibi kullanımı teknik bilgi gerektiren malzemelerdendir. Tüm bu bilgiler ışığında davalı borçlu ile davalı 3. kişi arasında organik bağ bulunduğunun da kabülü gerekir.
    O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, alacaklının davasının kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi