17. Hukuk Dairesi 2015/7701 E. , 2018/1438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dilekçesinde ... Vergi Dairesinin ... sicil numarasında işlem gören ... Dersanecilik A.Ş."nin vadesi geçen 302.354,74 TL vergi borcunun bulunduğunu, borçların tahsili amacıyla yapılan araştırma sonucu şirket yönetim kurulu üyelerinden ..."ın gayrimenkullerini ... Dersanecilik A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi ..."in akrabası olan ..."e sattığının tespit edildiğini, dershane yönetim kurulu üyesi olan ... tarafından amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadı ile borçlunun bu maksadını bilen ya da bilmesi gereken kişi olan ..."e yapılan satış işleminin iptaline, yargılama gideri ve vekillik ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş 13.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile her bir gayrımenkul için 180.000,00 TL olmak üzere 360.000,00 TL"nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin vergi borçlusu şirketten taşınmazı satın almadığını, diğer davalı ..."dan taşınmazı satın aldığını, davanın haksız ve yersiz açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi olan ... tarafından amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak amacıyla ve yine aynı şirketin yönetim kurulu üyesi olan ..."in akrabası olan ve bu akrabalık bağı nedeniyle borçlunun maksadını bilen ve bilmesi gereken kişilerden olan ..."e ve bu şahıs tarafından da kısa sürelerle 3. kişilere yapılan devirlerinin devir tarihindeki taşınmazın gerçek değeriyle satış değeri arasındaki fark da nazara alındığında amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadına yönelik muvazaalı işlemler niteliğinde olduğu ve davacı tarafın iptal davasını alacak davasına dönüştürdükleri hususu da nazara alarak davanın kabulü ile 380.000,00 TL alacaktan 360.000,00 TL"sinin 14/03/2013, 20.000,00 TL"sinin 17/05/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa"nın 24. ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davalı borçlu ile davalı 3. kişi ..."in birbirlerini tanıyor olmalarına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu... Köyü, 2501 parsel 1/5 arsa paylı C blok bodrum zemin kat 1 nolu dubleks meskenin davalı 3. şahıs olan ... tarafından dava dışı ..."a, 2502 parselin 1/5 arsa paylı A blok Bodrum zemin kat, 1 nolu dubleks meskenin de yine davalı 3. kişi ... tarafından dava dışı ..."e satılması sebebi ile bu gayrımenkuller ile ilgili talep bedele dönüşmüştür. Mahkemece davanın niteliği gereği, bedele dönüşen dava nedeniyle hükmedilen tazminata ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru değildir. Davanın bedele dönüşmesi sebebi ile, davalı 3.kişinin dava konusu taşınmazları elden çıkardığı tarihteki bedelinin borç miktarı ve ferileri ile sınırlı olmak üzere nakten tazminat olarak tahsiline karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile 380.000,00 TL alacaktan 360.000,00 TL"sinin 14/03/2013, 20.000,00 TL"sinin 17/05/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Ayrıca 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16.06.2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinin belirtilmiş olması nazara alınmadan davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli değil bozma nedeni ise de (2) ve (3) nolu bentte belirtilen yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü le hüküm fıkrasının 1.bendindeki " ile 380.000,00 TL alacaktan 360.000,00 TL"sinin 14/03/2013, 20.000,00 TL"sinin 17/05/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,” ibaresinin hükümden çıkartılmasına yerine “380.000,00 TL"nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine” ibaresinin yazılmasına, hüküm fıkrasının 4. bendinde bulunan “126.050,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “1.500,00-TL” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 28.02.2018 günü oybirliği ile karar verildi.