22. Hukuk Dairesi 2016/27067 E. , 2020/1389 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili ve bir kısım işçilerin maaş alacaklarını ödemediğini; işverenin maaşları hiçbir zaman düzenli ödemediğini; bunun üzerine işçilerin iş yasasının kendilerine tanıdığı iş görme borcunun yerine getirmekten kaçınma hakkını kullandıklarını; belirtilen nedenle davalı işveren tarafından haksız olarak iş akdinin feshedildiğini ve kendisine kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosya içerisinde bulunan belgeler ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı uyuşmazlık konusudur.
İş akdi, davalı işverence 4857 sayılı Yasanın 25/II-h ve 25/I-g maddeleri gerekçe gösterilerek tek taraflı olarak feshedilmiştir.
Davacı vekili, işçinin ücretinin düzenli ödenmediğini, iki aylık ücretinin ise hiç ödenmediğini, bu nedenle iş görme edimini görmekten kaçınan işçinin iş akdine işverence son verildiğini, bu feshin haksız olduğunu öne sürmüştür. Davalı vekili, işçilerin topluca iş yerine gelmemeleri ve gelmeyeceklerini bildirmeleri, devamsızlık yapmaları, iş yeri güvenliğini tehlikeye düşürmeleri ve işverene zarar vermeleri nedeniyle iş akdine haklı olarak son verildiğini savunmuştur. Dinlenen davacı tanıkları ücretlerini düzenli alamadıklarını; davalı tanıkları ise işçilerin ücretlerini alamadıkları gerekçesi ile işi bıraktıklarını beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davalı işverence iş akdinin haksız olarak feshedildiği kabul edilmiştir.
Mahkemece varılan sonuç dosya içeriği ve somut olay ile örtüşmemektedir. İş sözleşmesi ile ücretin, çalışılan her ayı takip eden ayın son haftasında ödeneceği kararlaştırılmıştır
Nisan ayı ücreti 26.05.2012, Mayıs ayı ücreti 29.06.2012 ve Haziran ayı ücreti 03.08.2012 tarihinde ödenmiştir. Davacının Haziran ayı ücreti, Temmuz ayı sonunda ödenmesi gerekirken üç gün gecikmeli olarak 03.08.2012 tarihinde ödenmiştir. Temmuz ayı ücreti ise Ağustos ayı sonunda ödenmesi gerektiğine göre işçinin eylem yaptığı 03.08.2012 tarihinde henüz muaccel hale gelmemiştir. Şu halde davacının eylem tarihi olan 03.08.2012 tarihi itibariyle ücret ödemeleri düzensiz olmadığı gibi ücretin ödenmesi gereken tarihten itibaren 20 gün içinde ödenmemesi halinde işçinin iş görme ediminden kaçınma hakkı bulunmakta ise de somut uyuşmazlıkta ücretin sadece üç gün gecikmeli ödendiği bu nedenle işçinin iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınma hakkının bulunduğundan söz edilemeyeceği anlaşıldığından işverence yapılan fesih haklı nedene dayalı olup davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde taleplerin hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında fazla mesai ücretinin hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının son aldığı ücretin asgari ücrete oranlanması ile hesaplama yapılmış ise de, dosya arasında davacıya ait bordrolar bulunmakta olup, bilirkişi raporunda da davacının ücretinin bordrolarda görünüğü şekilde olduğunun kabul edilmesi karşısında, fazla mesai ücreti hesabında oranlama yapmak yerine bordrolarda görünen ücretlerin dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
Yine bir kısım bordrolarda fazla mesai tahakkuku bulunmakta olup davacıya ait banka kayıtları da dosya arasında bulunmaktadır. Bu halde ilgili kayıtlar karşılaştırılarak, tahakkuk ettirilen fazla mesai ücretlerinin banka aracılığı ile davacıya ödendiğinin tespiti halinde, bordroların imzasız ise, ödenen miktarların mahsubu, bordrolar imzalı ise ilgili dönemler dışlanarak fazla mesai ücreti hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.