
Esas No: 2015/16729
Karar No: 2018/12739
Karar Tarihi: 24.09.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/16729 Esas 2018/12739 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil - tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanları ...... Cangır’ın 1, 382, 1313, 1544, 1670, 1672 ve 681 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...... çocuklarına satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, aksi halde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, bedeli karşılığında temliklerin yapıldığını, muvazaanın olmadığını, mirasbırakan adına kayıtlı intikali yapılmayan çok sayıda taşınmazların bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ispatlanamayan tapu iptal tescil ile tenkis taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere; hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazına gelince;
Davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 6100 sayılı HMK"nin 120 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zarureti vardır.
Bilindiği üzere, Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 sayılı kanunun 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır.
Ne var ki, eldeki davanın 50.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yapılan keşif neticesinde çekişmeli taşınmazların dava tarihindeki değerinin 706.040,00 TL, davacıların miras paylarına karşılık belirlenen değerin 423.624,00 TL olarak tespit edildiği, davalı ... vekili tarafından yargılamanın her aşamasında eksik harcın tamamlattırılmasının istendiği, davacılar tarafından eksik harcın ikmal edilmediği gibi mahkemece de bu eksiklik giderilmeden sonuca gidildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 30. ve 32. maddeleri uyarınca işlem yapılması daha sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken açık usul kuralı gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı ..."ın yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edenlere geri verilmesine 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.