11. Ceza Dairesi 2016/5910 E. , 2018/3916 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Aykırı Davranmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyetleri bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I- Sanık ... hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanığın, “...... Demir Çelik Ltd. Şti. ile bir alakam yoktur......"a verdiğim vekalet üzerine benim herhangi bir rızam olmadan kurulmuş bir şirkettir. Benim bu şirketle uzaktan yakından herhangi bir alakam yoktur. Dolayısıyla ben herhangi bir şekilde sahte belge tanzim etmedim......"ın adıma sahte olarak tanzim ettiği evraklar nedeniyle birçok dosyada şüpheli sıfatıyla ifade vermekteyim.” şeklindeki savunması; diğer yandan tanık olarak dinlenen ..."ın sanığın savunmasını kabul etmemesi; vergi incelemesi sırasında dinlenen faturaları kullanan şirket yetkililerinin bir kısmının ticari işlerinde muhatap oldukları kişi olarak sanığın adını verdikleri, ancak bizzat tanımadıklarını ifade etmeleri; vergi incelemesi sırasında vergi müfettişi tarafından dinlenen ve bir süre şirketin muhasebe işlerini yapan ..." ın şirketle ilgili işlemlerde sanıkla irtibat kurduğunu beyan etmiş olması; 04.06.2010 tarihli yoklama fişinde şirket müdürü olarak sanık adına atılmış imza bulunması; UYAP sorgulamasında sanığın yetkilisi olduğu başka şirketler hakkında da benzer şuçlar nedeni ile açılmış pek çok davanın bulunduğu ve sanığın benzer şekilde savunmalarda bulunmuş olması nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- 16.5.2012 tarihli iddianame ile "2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte belge düzenleme" suçundan dava açıldığı, sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma eylemlerinin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu ve birbirine dönüşmeyeceği; 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olduğu gözetilmeden, bahsi edilen yıllarda dava açılmayan sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyeti yönünde hükümler kurulması,
2- Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturalardan 2010 ve 2011 yılında düzenlenenlerin onaylı örnekleri bulunsa da, 2012 yılına dair faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2012 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan da kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
3- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Sanığın şirket kuruluşu için ...’a vekaletname verip vermediğinin araştırılması; gerektiğinde şirket adına düzenlenen belgelerdeki sanık adına atfen atılan imzaların tespit edilmesi; faturaların, dosya kapsamındaki 04.06.2010 tarihli yoklama fişinin ve temin edilecek diğer şirket belgelerinin sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, ..." a ait olduğunu söylemesi halinde; ..." ın CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; faturalar ve diğer belgeler kendisine gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
b) ..." da fatura ve belgelerdeki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya ..." a ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların,..."a ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve ..."a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükelleflerin yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
bb) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
e) Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa) Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
bb) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
II- Sanık ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Sanığın, suçlamayı kabul etmeyerek şirketle ilgisinin olmadığını, ..."ın kendisini kandırıp vekaletname ile adına şirket kurduğunu savunması; vergi raporlarında ve dosya kapsamında şirket defterlerinin varlığının sabit olduğu yönünde bilgiler bulunmaması, yalnız VEDOP kayıtlarına göre, 14.10.2010 tarihinde ... Matbaa-Kağıtçılık San.Ltd.Şti. tarafından şirket adına 10 adet irsaliyeli fatura basım bilgisi bulunması; diğer yandan vergi incelemesi sırasında vergi müfettişi tarafından dinlenen ve bir süre şirket muhasebecisi olan ..."ın şirketle ilgili işlemlerde sanıkla irtibat kurduğunu ve altı ay sonunda ücretlerini alamadığından şirket defterlerini iade etmiş olduğunu beyan etmiş olması; ibraz istem yazısının da sanığın eşine 10.11.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Sanığın şirket kuruluşu için ...’a vekaletname verip vermediğinin araştırılması,
2-..." ın tanık sıfatı ile dinlenerek, şirketin defter ve belgelerinin varlığına ilişkin tasdik bilgilerinin ve iş sonunda defter ve belgelerin kime teslim edildiğinin sorulması; yine ... Matbaa-Kağıtçılık San.Ltd.Şti. yetkilisi dinlenerek basımı yapılan 10 adet irsaliyeli faturaların kime teslim edildiğinin tespit edilmesi,
3- Gerektiğinde şirket adına düzenlenen belgelerdeki sanık adına atfen atılan imzaların tespit edilmesi; faturaların, dosya kapsamındaki 04.06.2010 tarihli yoklama fişinin ve temin edilecek diğer şirket belgelerinin sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, ..." a ait olduğunu söylemesi halinde; ..." ın CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve belgeler kendisine gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, gerektiğinde yazı ve imzaların aidiyeti hususunda rapor alınmak sureti ile şirket iş ve işlemlerinden kimin sorumlu olduğunun net olarak belirlenmesi ,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyeti yönünde hüküm kurulması,
4- Tüm suçlar yönünden, kabule göre de;
Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.