8. Hukuk Dairesi 2015/5342 E. , 2015/17456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2014
NUMARASI : 2009/778-2011/271
S.. S.. ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının tavzih talebinin reddine dair Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 24.03.2011 gün ve 778/271 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı tarafından tespit öncesi kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanılarak Maliye Hazinesi aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 24.03.2011 tarih, 2009/778 Esas, 2011/271 Karar sayılı ilamı ile; davanın kabulüyle, Kırklareli Merkez İlçe, Dereköy Köyü, Köyiçi mevkiinde bulunan 157 ada 24 nolu Hazine"ye ait taşınmazın 4061,40 m2 bölümünün ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit ve tesciline, geri kalan 194 m2 kısmın ise bu parselden ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle Ahmet oğlu S.. S.. adına tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekilinin temyizi sonucu hüküm, Yargıtay"ın ilgili Dairesi"nin 17.01.2012 tarih, 2011/3796 Esas-2012/110 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Davacı Süleyman, kesinleşen hükmün infazının Tapu Müdürlüğü"ne başvurmasına rağmen sağlanamadığını ve bu yüzden infazda güçlük çekildiğini açıklayarak, hükümdeki ifraz edilen bu 194. m2 bölümün nasıl infaz edileceğinin açıklanmasını istemiştir.
Davalı Hazine vekili, tavzih kararı ile talebi aşacak şekilde karar verilemeyeceği ve miktarın artırılamayacağını açıklayarak tavzih isteğinin reddini savunmuştur.
Mahkemece, tavzih isteğinin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı Süleyman tarafından temyiz edilmiştir.
Hükümlerin tavzihi, hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun 305. (HUMK.m.455) maddesi; “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Tavzih talebine konu hüküm incelendiğinde; Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 24.03.2011 tarih 2009/778 Esas 2011/271 Karar sayılı kesinleşen hükmünde, Hazine adına tapuda kayıtlı 157 ada 24 parselin 194 m2"lik kısmına ait tapu kaydının iptali ile davacı Süleyman adına tesciline karar verilmekle birlikte hükümde kararın infazına yönelik teknik bilirkişi raporuna (krokisine) işaret edilmediği, ancak Daire"nin 17.01.2012 tarihli onama ilamında teknik bilirkişisinin 14.01.2010 günlü kroki ve raporu dikkate alınarak 194 m2"lik bölümün Hazine tapusundan iptaline karar verilmiş olduğunun yazılı bulunduğu görülmektedir. Ne var ki, işaret edilen bilirkişi raporunda 194 m2"lik kısmın infaza yönelik olarak işaretlenmediği ve davacının kullanımındaki taşınmazın tümünün 639,29 m2 olarak gösterildiği, bu hali ile 194 m2"lik bölümle ilgili hükmün infazının mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır. Nitekim, davacı da bu hususu infaz engeli olarak gösterip tavzih isteğinde bulunmuştur. Talep dilekçesinde, 194 m2 kısmın 639,29 m2 olarak tavzihinin istendiğine dair herhangi bir açıklama yoktur. Hüküm bu hali ile yeterince açık olmadığı gibi, icrası konusunda tereddüt uyandıracak niteliktedir. Bu durumda davacının tavzih talebi HMK"nun 305/1. maddesine uygun ve yerindedir.
Mahkemece yapılması gereken iş; davacının tavzih talebinin kabulü ile hükmün icrası ve infazı hususundaki tereddütü ortadan kaldırmak için, mümkünse 14.01.2010 günlü teknik bilirkişi raporunda isimleri yazılı bilirkişilerden ek rapor alınarak, konu ve kesinleşen 194 m2 kısmın davacıya ait (25) parsel yönünden krokide (B) ile işaretli bölümden ölçü krokisi ile işaretlettirilmesi ve böylece 24 parsel içindeki yerinin belirlenmesi, buna ilişkin krokiye göre hükümdeki tereddütü ortadan kaldıracak şekilde karar verilmesi; ek rapor alınamadığı veya ek rapor ile sonuca gidilemediği takdirde yeniden keşif yapılarak teknik bilirkişi raporu alınması ile 194 m2 kısmın infaza elverişli olacak şekilde krokisinde gösterilmesini sağlamak olmalıdır. Açıklandığı üzere Mahkeme tarafından tavzih isteğinin kabulüne karar verilerek, yazılı şekilde işlem yapılması ve infazdaki tereddütün ortadan kaldırılması gerekirken; yazılı ve gerekçe ile tavzih isteğinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Davacının temyiz isteğinin açıklanan nedenle kabulü ile tavzih talebi doğrultusunda kesinleşen 194 m2"lik bölümün 157 ada 24 parsel içinde teknik bilirkişi raporunda işaretlettirilmek suretiyle işlem yapılmak üzere hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/III-2. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.