Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4769
Karar No: 2015/17458
Karar Tarihi: 06.10.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/4769 Esas 2015/17458 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/4769 E.  ,  2015/17458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/11/2012
    NUMARASI : 2009/100-2012/488

    V.. G.. ile Ö.. G.. ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 05.11.2012 gün ve 100/488 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar F.. U.., D.. G.. ve D.. A.. tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Yargılama sırasında ölen davacı V.. G.. mirasçıları vekili, .. köyü 425, 426, 427, 428, 429, 430 ve 431 parsellerin taraflar arasında müşterek olup kök maliklerin aralarında taşınmazları haricen paylaştıklarını, herkesin kendi yerine kullandığını, M.. G.. mirasçılarından davacı Vehap"ın Mustafa mirasçılarının kullanımındaki bölümde kendi adına bir adet zemin kat ve normal kattan oluşan bina yaptırdığını, daha sonra binayı N.. G.."e kiraladığını, bina ile diğer hissedarların bir ilgisi olmadığını açıklayarak zeminde gösterecekleri binanın davacı Vehap"a ait olduğunun tespitine, bu şekilde tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan D.. A.., dava konusu binayı davacı Vehap"ın yaptırdığını ancak borçları sebebiyle icradan satılınca babası Nihat"ın icradan satın aldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Davalılardan M.. G.., davanın yersiz olduğunu, bina ve yerinin M.. G.. mirasçılarına ait bulunduğunu bildirmiştir.
    Davalılardan M.. G.., H.. G.., A.. G.., G.. K.., M.. G.., A.. G.., Ö.. G.., M.. İ.. ise binayı davacının yaptırdığını açıklayarak davayı kabul etmişlerdir.
    Mahkemece, 429 parsel yönünden davanın kabulü ile taşınmazda fen bilirkişisi T.. K.. tarafından düzenlenen 13.02.2012 tarihli rapor ve ekindeki krokide sarı renge boyalı olarak gösterilen 105 m2 yüzölçümlü tek katlı betonarme evin davacı tarafından yaptırıldığının ve davacıya ait olduğunun tespiti ile muhdesat olarak tapunun beyanlar hanesine tesciline (şerh edilmesine), davacının diğer dava konusu 425, 426, 427, 428, 430 ve 431 parsel sayılı taşınmazlar ve kayıt malikleri davalılar S.. C.., S.. G.. ve H.. G.. hakkındaki talep ve davasının ise reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar F.. U.., D.. G.. ve D.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, muhdesatın tespiti ve bu hususun tapu siciline şerh verilmesi isteğine ilişkindir.
    1- Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.).
    Öğretide ve Yargıtay"ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
    Somut olaya gelince; 429 parsel üzerinde olduğu belirlenen dava konusu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin ve davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmiş ise de az yukarıdaki açıklamalar karşısında 429 parsel malikleri taraflar arasında derdest ortaklığın giderilmesi davası olmadığı anlaşılmaktadır. Maliklerden N.. G.. mirasçılarının dava konusu binanın kilidini değiştirmeleri ve davacıya vermeye yanaşmamaları da davanın niteliği itibarıyla güncel hukuki yarar olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle güncel hukuki yarar bulunmadığından, iştirak hali ve temyiz isteğinde bulunmayan iştirakçiler aleyhine verilen hükmün kesinleştiği gözetilerek temyiz isteğinde bulunan davalılar lehine olacak şekilde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    2- Diğer yandan, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu"nun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü"nün 60.maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Söz konusu yasal düzenlemelere göre, her beyanın tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterebilmesi mümkün değildir. Bunun için, Türk Medeni Kanunu"nda ya da özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmiş olması veya Tapu Sicil Tüzüğü"nde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtme kütüğün beyanlar sütununda gösterilemez.
    Türk Medeni Kanunu"nda düzenlenen, taşınmazın heyelan bölgesinde kalması(710 m), geçit hakkı (748 m), toprağın iyileştirilmesi (755 m), eklentiler(1012/1 m) ile özel yasalar arasındaki 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 41. maddesi, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun değişik 7. maddesi, 3194 Sayılı İmar Kanunu"nun 11. maddesi, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu"nun 12. maddesi, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu"nun 22. maddesi, 2981 Sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına aykırı yapılara uygulanacak bazı işlemleri düzenleyen yasa uyarınca hak sahibine tahsis beyanları, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 15. maddesi, 2924 Sayılı Orman Köylüsünün Desteklenmesine Dair Kanunu"nun 7. Maddesi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/II. maddesi tapunun beyanlar sütununa şerh verilmesine imkan veren yasal düzenlemelerden bir kısmıdır. Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır.
    Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre dava konusu muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine ilişkin hüküm temyiz isteğinde bulunan davalılar yönünden usul ve yasaya aykırı bulunmuş, temyize gelmeyen iştirakçiler açısından ise bozma sevk edilmemiş ise de, az yukarıdaki açıklamalar karşısında, miras ortaklığına dahil bir mal için mirasçılardan birinin mirası korumak için talepte bulunma hakkına sahip olduğu da dikkate alınarak muhdesat şerhinin tescili yönünden tüm davalılara etkili olacak muhdesatın aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili (şerhi) isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek muhdesatın davacıya ait olduğunun tespiti ile muhdesat olarak tapunun beyanlar hanesine tesciline (şerh edilmesine) karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenle temyiz isteğinde bulunan davalılar F.. U.., D.. G.. ve D.. A.. lehine, (2) nolu bentte yazılı nedenle muhdesat şerhinin tescili yönünden tüm davalılara etkili olacak şekilde BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/III-2. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 420,00 TL davalılar F.. U.., D.. G.. ve D.. A.."a iadesine 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi