
Esas No: 2015/1443
Karar No: 2022/12
Karar Tarihi: 11.01.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1443 Esas 2022/12 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1443 Esas
KARAR NO : 2022/12
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2015
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
--- Karar sayılı kararı ile dosyanın Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, dosya davalı vekilinin temyiz dilekçesi sonucu ---Karar sayılı ilamı--- Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, dosya mahkememize tevzi edildiği, mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ---- aleyhine ---Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takipteki çekin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıyla herhangi bir ticari ilişkisinin de olmadığını, müvekkilinin kısmi felçli olup çalışmadığını, davaya konu olan harçları ödeme güçlüğü içinde olduğu için --- yardım taleplerinin kabul edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafça ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın konusunun ---- bedelli çek olduğunu, davacının bu çekte bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, bu sebeple bu çekle ilgili olarak borcunun bulunduğunu tespitini talep ettiğini, davacının iddiaları yerinde olmadığını, dava konusu çekin davacı tarafından imzalandığını, dolayısıyla imza itirazının yerinde olmadığını, hatta davacının dava konusu çekin verildiği ---müşterisi olduğunu, devamlı olarak davacı tarafından kullanıldığını, bu hesaptan kullandığı çek karnelerinin kendisine ait olduğunu, banka kayıtları celp edildiğinde kullandığı ve ödediği çekler üzerinde bulunan imzaların aynı olduğunun açıkça görüleceğini, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacı, mahkememizde açtığı menfi tespit davasında---- keşide tarihli 190.000 TL bedelli çek nedeniyle davalı tarafından kendisi aleyhine--- dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekteki imzanın kendisinin eli ürünü olmadığını, sahte imza ile düzenlendiğini belirterek davanın kabulüyle --- takip dosyasında talep edilen alacak bakımından davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
--- Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davalı alacaklının davacı hakkında 1 adet çek nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ----- ihtiyati haciz harcı, 220,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 0,60 TL ihtiyati haciz masrafı, 1.663,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 211.513,00 TL için icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile takibin kesinleştiği görülmüştür.
----- Karar sayılı kararında; davacının --- olup, --- Esas sayılı dosyasında takibe konu çek altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle --- sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığı, mahkemece görevsizlik kararı verildiği, davalı tarafından süre kazanmak amacıyla temyiz edildiğinden bahisle takibin durdurulması yada satış işlemlerinin durdurulmasının talep edildiği, mahkeme tarafından takibin kesinleştiği, takibin durdurulmasına ilişkin kararın ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme tarafından verileceği anlaşılmakla, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
---- sayılı dosyası celp edilmiş, yapılan incelemesinde; davacısının-----olduğu, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin değiştirilmesini ayrıca takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davacıya yapılan tebligatın geçerli olduğu, davacının 5 günlük yasal sürede takibe itiraz etmediği anlaşıldığından şikayetin ve davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Takibe konu çek davacı tarafından davalı lehine keşide edilmiş olup, davacı çekte keşideci durumundadır. Çekin düzenleme tarihi göz önünde bulundurularak, davacının bu tarih öncesinde düzenlediği belgeler temin edilmiş, davacının tatbik imzaları alınmış ve çek üzerinde davacıya atfen imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti yönünden rapor alınmıştır.
Bilirkişi --- tarafından hazırlanan 25/01/2016 tarihli kök raporda özetle:---ön yüzünde keşideciye atfen atılmış imzayı, arka yüzünde ---havi çek aslındaki davacıya atfen atılan imza ile davacı-------- Mahkemede 10.11.2015 tarihinde alınmış imza örneklerini İçeren ---- ----tutanağındaki imzalar karşılaştırılmak suretiyle yapılan incelemede; inceleme konusu çekteki keşideci imzasının, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı --- eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş olduğundan, davalı vekilinin talebi üzerine-- tarafından gönderilmiş ve davacı ---tarafından ödendiği belirtilen çeklerdeki keşideci imzaları değerlendirilerek, inceleme konusu çekteki keşideci imzası ile bu çeklerdeki keşideci imzalarının aynı el ürünü olup olmadığı hususunda ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi --tarafından hazırlanan 14/10/2016 tarihli ek raporda özetle: Dava konusu ---- keşidecisi---- keşide yeri---- keşide tarihi --çek ile davalı vekilinin talebi üzerine--- tarafından ödenmiş olduğu belirtilen 8 adet çekle yapılan karşılaştırma sonucu, raporda karşılaştırma belgeleri bölümünde kayıtlı ilk 7 adedinde -- atfen atılmış imzalar ile inceleme konusu çekteki keşideci imzası arasında ----bakımından çok önemli farklılıklar saptandığından söz konusu 7 adet çekte ----atfen atılmış imzalar ile ---- konusu çekteki keşideci imzasının aynı el ürünü OLMADIĞI, --ve davacı --- tarafından ödenmiş olduğu belirtilen ve karşılaştırma belgeleri bölümünde --- atfen atılmış imza ile inceleme konusu çekteki keşideci imzası arasında ---- bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu çekte --- atfen atılmış imza ile inceleme konusu çekteki keşideci imzasının aynı el ürünü OLDUĞU belirtilmiştir.
Davalı vekili ------ davacı tarafından daha önce imzalanan ve ödemesi yapılan çeklerin de celbedilerek inceleme yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce alınan kök ve ek rapora rapora itiraz edildiğinden ve ------ şubesinden davacı tarafından daha önce imzalanıp ödemesi yapılan 8 adet çek de celbedilerek karşılaştırma yapılması ve itirazların değerlendirilmesi açısından ---- rapor alınmıştır.
----- tarihli raporda özetle; dava konusu 21.11.2012 tarihli ------ ait ---- çek aslı, alınan kök ve ek rapor, ---- huzurunda alınmış çok sayıda ----asılları, --- aslı, ---- Düzenlenen---- fotokopisi----- numaralı icra dosyasına ait ---- tarihli tebliğ ------ numaralı vekaletname fotokopisi, davacı --- eli ürünü olduğu hususunda netlik olmayan mukayese imzalarını içeren belgeler ---- --- çek numaralı 8 (sekiz) adet çek asılları incelendiğinde; İnceleme konusu çek aslında yer alan keşideci imzasının davacı --- ürünü olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora itiraz dilekçesinde; müvekkili davacının 2010 yılından bu yana kısmi felç olduğunu, iki elini de kullanamadığını, dava konusu çeki imzalayamayacağını belirterek bir kısım hastane raporlarını sunmuştur.
Mahkememizce --- tarafından hazırlanan rapor ile --- alınan rapor arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi amacıyla ---- --- rapor alınmıştır.
---- tarihli raporda özetle; 21/11/2012 tarihli ve 190.000,00 TL lik---- çek ile mahkememiz huzurunda alınan imza örnekleri, ---- ------ Tarihli -----karşılaştırıldığında; ilgili şahsın orijinal kabul edilen imzaları arasında çelişkiler gözlemlendiği,----- isimli şahsın imzalarının -----doğru----ile başladığı ---- geri dönen --- bu bukleler --------- aşağıya ---- ile devam ettiği ve sola doğru ---- imzanın ---- başlangıçtaki-------arasında bir kopukluk olduğu bu nedenle imzanın iki aşamalı olarak yapıldığının anlaşıldığı, Bu imzanın şahsa ait olduğu mahkemece kabul edilmiş olduğu, dava konusu 21/11/2012 tarihli Çekin üzerindeki imzanın da iki aşamalı olduğu, tek seferde yapılmadığı, görülmüş olup, bu iki farklı türdeki imzaların değerlendirilmesinde; mahkeme ve taraflar, 18/09/2010 tarihli çek üzerindeki---- orijinal imzalar dahilinde tutacak ise o zaman 21/11/2012 tarihli Çekin üzerindeki imzanın da aynı isimli şahsın imzası olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yargılama sırasında davacı ---- vefat ettiği, ---- mirasçılık belgesi incelendiğinde; mirasçı olarak geride eşi--- kaldığı, davacı vekilinin tüm mirasçılardan aldığı vekaletnameyi sunarak, davaya mirasçılar yönünden devam etmek istediklerini belirttiğinden davacı müteveffanın mirasçıları yönünden davaya devam edilmiştir.
Davalı vekili ----şubesinden davacıya çek karnesi teslim edilirken imzalatılan çek karnesi teslim tutanağı belgesinin de celbedilerek inceleme yapılmasını talep ettiği, bu hususta mahkememizce ilgili bankaya defalarca müzekkere yazılmasına rağmen söz konusu evrak mahkememize gönderilmemiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller, alınan raporlar ve taraf beyanları bir arada değerlendirildiğinde; dava ve takibe konu çekteki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı hususunun belirlenmesi gerektiği,
Mahkememizce ilk alınan kök ve ek raporda; çekteki imzanın davacı--- ait olmadığının belirtildiği,
---- alınan raporda; 8 adet çek de incelenerek dava konusu çekteki imzanın davacıya ait olduğunun belirtildiği,
---- alınan raporda ise; karşılaştırma evraklarından olan 18/09/2010 tarihli çekteki imza davacıya ait olduğu kabul edilirse dava konusu çekteki imzanın da davacıya ait olduğunun belirtildiği,
Davalı vekili 16/11/20176 tarihli dahili dava dilekçesinde; dava konusu çekile ilgili olarak, müvekkilinin muhatabının, doğrudan doğruya ---- olduğunu, dava konusu çekin, daha önceki ilişkilerinde alınan çekler gibi, davacının oğlu ---- tarafından, imzalanmış olarak getirilip müvekkilime teslim edildiğini, imzanın hiçbir zaman müvekkilimin yanında atılmadığını, dava konusu çekteki imzanın davacı --- ait olmasa bile, baba ile oğulun açıkladıkları şekilde birlikte hareket ettiklerini, davacı tarafından, dava konusu bankaya ait çeklerin, bu şekilde kullanımına bir itirazının olmadığını, davacının zımni muvafakatinin olduğunu, davacının oğlu ---- bu şekilde çekleri kullanmasına icazet verdiğini beyan ettiği ve ---- davaya dahil edilmesini talep ettiği, mahkememizce hukuk sistemimizde bu şekilde davaya dahil edilme gibi bir müessese olmadığından davalı vekilinin ----- davaya dahil edilmesi talebinin reddine karar verildiği, davalı vekilinin bu savunmasının değerlendirilmesi amacıyla bankadan araştırma yapıldığı, mahkememizce davacı tarafından imzalanıp itirazsız ödenen çeklerin talep edildiği,
Sahte imza iddiasına dayalı menfi tespit davalarında imzanın davacıya ait olduğunu davalı tarafın ispat etmesi gerektiği, alınan son raporda dava konusu çekteki imzanın davacıya ait mukayese imzalarla örtüşmediği, ancak karşılaştırma evraklarından------- Şubesi'ne ait, keşidecisi--- keşide yeri----bedelli çekteki imza ile dava konusu çekteki imzanın aynı şahsın eli ürünü olduğunun belirtildiği,
--- Karar sayılı kararında; "takip veya dava konusu yapılmaksızın ve herhangi bir imza inkarına uğramaksızın davacı tarafından ödemesi yapılan başka çeklerin bulunup bulunmadığı araştırılarak, bu şekilde çeklerin bir kısmına karşı herhangi bir imza itirazında bulunulmaksızın çek bedelleri ödenmesine karşın; dava ve takip konusu olan çek yönünden imza inkarında bulunularak ödemeden kaçınılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığının mahkemece incelenerek değerlendirilmesi gerektiği..." şeklinde bir kararı bulunduğu ve yine --- sayılı kararında; davacı borçlunun "aynı imzayı taşıyan pek çok çek ödendikten sonra, dava konusu çekin çalındığının iddia edilmesinin Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesindeki iyi niyet kuralları ile de bağdaşmayacağı, davalı ---- iyi niyetli üçüncü kişi durumunda bulunduğundan davalıya yemin teklif edilmediği, açılan davada ispat yükü davacıda olup davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduranın kötü niyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat edemediği" gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararın onandığı görülmüşse de mahkememize konu olayda son raporda belirtildiği üzere dava konusu çekle aynı şahıs tarafından imzalanmış daha önce itirazsız ödenen 1 adet çek bulunduğu, 1 adet çekin bulunmasının genel bir uygulama olduğu anlamına gelmeyeceği, sonuç olarak dava konusu çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı belirtildiği, mahkememizce söz konusu çekteki imzanın davacıya ait olduğu tespit edilemediğinden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, davacının takibe ve davaya konu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, her ne kadar davacı vekili 1 nolu celsede takibe konu borcun ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmişse de istirdata dönüşen dava hakkında sehven hüküm kurulmadığı farkedilmiş, "hükmün tamamlanması" hususunun da yalnızca taraflarca talep edilebileceğinden gerekçe ile hüküm arasında uyuşmazlık olmaması nedeniyle kısa karara dokunulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da dava konusu çekle aynı imzayı taşıyan başka bir çek bedelinin ödendiği ve davalı tarafın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1------ Esas sayılı takip dosyasına ve davaya konu ------ ait keşidecis---- keşide tarihli, 190.000,00 TL bedelli---- çek nedeniyle davacı--- (mirasçılarının) davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 14.448,45 TL 'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.612,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.836,30 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ve 3.612,15 TL harç olmak üzere toplam 3.636,45 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 588,30 tebligat ve müzekkere masrafı, 908,82 TL evrak aslının posta yolu ile değerli olarak ---- gönderilmesi için çekilen masraf, 600,00 TL bilirkişi masrafı, 1.665,00 TL --- olmak üzere toplam 3.762,12 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ----esaslara göre belirlenen 23.255,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Mahkememiz kasasına 713/7 numaralı makbuz ile alınan 190.000,00 TL bedelli çek aslı, ---numarası ile alınan evrak aslı, ----- numarası ile alınan----Sözleşmesi aslının karar kesinleştiğinde ilgililerine iadesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili, davalı ------ ve vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.