Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10512
Karar No: 2017/6406
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10512 Esas 2017/6406 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/10512 E.  ,  2017/6406 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, 3201 Sayılı Yasa"ya göre borçlanılmış olan 2136 gün borçlanma süresinin yaşlılık aylığı bağlanırken hesaplanan 5606 güne eklenerek yaşlılık aylığının yeniden hesaplanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    Dava, davacının 3201 sayılı Yasa uyarınca 01.12.1984-07.11.1990 tarihleri arasındaki 2316 gün yurt dışı borçlanmasının yaşlılık aylığı hesabında dikkate alınarak sonucuna göre yaşlılık aylığı ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne; "Davacının tahsis başvurusu yaptığı tarihte hem 2147 hem 3201 sayılı yasaya göre borçlanması bulunduğu daha önceden almış olduğu bir yaşlılık aylığı olmadığı, davacının 2147 ve 3201 sayılı yasalara göre yapmış olduğu borçlanma süreleri birlikte hesaplanarak 3201 sayılı yasaya göre aylık bağlanması gerektiğinin tespitine;
    Davacının 720 gün askerlik borçlanması, 399 gün 506 sayılı yasaya göre çalışması, 4830 gün 2147 sayılı yasaya göre borçlanması, 2136 gün 3201 sayılı yasaya göre borçlanması olmak üzere toplam 8085 prim gün sayısı bulunduğu ve davalı kurumca davacının 01.12.1984- 07.11.1991 tarihleri arasında borçlandığı 2136 günü ilgili yıl kazançlarına mal edilmesi ve yeni yıllık kazanç rakamları ve 8085 prim gün sayısı üzerinden yaşlılık aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespitine" karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 13.11.1984 tarihinde yurt dışı borçlanması talep ettiği, 2147 sayılı Yasa"ya göre 17.05.1971-22.08.1972; 20.10.1972-31.12.1972 ve 21.02.1973-31.11.1984 tarihleri arasındaki 161 ay süreye ilişkin borçlanma bedelini 01.05.1985 ve 10.04.1986 tarihlerinde ödediği, 02.11.1990 tarihindeki talebi üzerine 3201 sayılı Yasa"ya göre 01.12.1984-07.11.1990 tarihleri arasındaki 2136 gün için borçlanma tahakkuk cetveli düzenlendiği, borçlanma tutarını 04.02.1991 tarihinde ödediği, ... 7.İş Mahkemesi"nin 1992/1425E, 1993/35K sayılı, 10.02.1993 tarihli ilamı ile "davacının 2147 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanması gerektiğine, yasa koşullarını yerine getirdiğinden yurda kesin dönüş şartı aranmaksızın talep tarihini takip eden 01.07.1992 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine” karar verildiği, kararın 30.06.1993 tarihinde onanarak kesinleştiği, bunun üzerine salt 2147 sayılı yasaya göre 161 ay yurt dışı borçlanması 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalı 56 gün çalışması ve 720 gün askerlik borçlanması olmak üzere toplam 5606 gün üzerinden 01.07.1992 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Kanun’un 6/A-(a) bendine göre, bu Kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için yurda kesin dönülmüş olması şarttır. Kanun’un 6/B fıkrasının 1.cümlesine göre bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. ..."de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.
    Kesin dönüş kavramının tanımı Yönetmelik"in "Tanımlar" başlıklı 4.maddesinin (d) bendinde yapılmıştır. Buna göre kesin dönüş; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade eder.
    Bu tanımda geçen sosyal sigorta ödeneği deyiminden; çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ikamete dayalı ödenekler, sosyal yardım ödeneği deyiminden ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlaşılmalıdır.
    Yurda kesin dönüş, yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının, çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini burada sağlamak üzere ...’ye dönüş yapmalarını ifade eder. Kısaca, “yurt dışı çalışma ilişkisinin ve bu bağlamda sosyal güvenlik kurumlarıyla sigortalı ilişkinin sona ermesi”dir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.10.1997 gün ve 1997/10-588-857 E.K ve 1998/10-645 E. 1999-237 K.)
    Yurda kesin dönüş koşulu borçlanma yoluyla aylık talebinde bulunanların tümü için geçerli olup evli olsun yada olmasın yurt dışında ev kadını olarak bulunan Türk vatandaşlarının da aylık tahsisi için yurda kesin dönüş yapmaları gerekir. Bu konuda kanun koyucu tarafından ev kadınları yararına herhangi bir ayırıma gidilmemiştir.
    Yurt dışında işçi sıfatıyla çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkisini bitirmeden geçici sürelerle yurda giriş yapmak ve yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşlarından yardım almak kesin dönüş yapıldığı anlamına gelmez. Sigortalının yaşlılık aylığı talep tarihinde yurt dışında bulunması aylık talep etmesine engel olmadığı gibi yurt dışında bulunmak tek başına yurda kesin dönüş yapılmadığı anlamına gelmez.
    Yurt dışında yaşlılık veya maluliyet aylığı bağlanması, çalışma ve sigortalı ilişkisinin sona erdiğini gösterdiğinden kesin dönüşe karinedir. İşçinin, çalıştığı ülkeden işsizlik yardımı, hastalık, geçici işgöremezlik ve benzeri çalışmaya veya sigortalılığa dayalı yardımlar alması halinde sigortalının kesin dönüş yapmadığı kabul edilmelidir.
    İkamet şartına bağlı olmayan sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği kesin dönüşe engel değildir.
    Yurda kesin dönüş koşulunun aylık bağlanırken Kurumca, yargılamada ise mahkemece re"sen araştırılması gerekir. 3201 sayılı Kanun"un 6.maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tarafların beyanlarına bağlı kalınmaksızın, resmi kayıtlar doğrultusunda, resen araştırılarak, irdelenip saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, özellikle sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneğinin ikamet koşuluna bağlı olup olmadığı Kurumdan ve ihtiyaç duyulursa yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşundan sorulmalıdır.
    Somut olayda, davacıya salt 2147 sayılı Yasa uyarınca yapılan yurt dışı borçlanması esas alınarak yaşlılık aylığı tahsis edilmesi kesinleşen mahkeme kararı gereği olup 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlandığı günlerin de yaşlılık aylığında dikkate alınabilmesi için yukarıda sözü edilen kesin dönüş koşulunun sağlanıp sağlanmadığının araştırılması gerekmektedir. Mahkemece davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışma süreleri davalı Kurumdan sorulup netleştirilmeden, kesin dönüş koşulu sağlıklı bir biçimde araştırılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, davacının güncel yurt dışı hizmet belgesinin aslı ile Türkçe tercümesini getirtmek, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı tarih itibariyle yabancı ülke mevzuatına tabi çalışması olup olmadığını, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadığını sormak, davacının MERNİS ikamet adresini gösteren kayıtları getirtmek ve sonucuna göre davacının yurda kesin dönüş koşulunu yerine getirip getirmediğini belirlemek, 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık sürelerini de netleştirerek 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlandığı günlerin yaşlılık aylığında dikkate alınıp alınamayacağı ile ilgili bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi