
Esas No: 2016/13521
Karar No: 2018/4470
Karar Tarihi: 18.06.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13521 Esas 2018/4470 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/03/2016 tarih ve 2014/634-2016/198 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “...” ibareli marka başvurusunun davalının 2005/53707 sayılı “...+şekil” ibareli markası mesnet gösterilerek reddedildiğini, oysa müvekkilinin “...” ibaresinde önceye dayalı hak sahibi olduğunu, ayrıca davalının anılan markasının ciddi şekilde kullanmadığının tespit edildiğini ileri sürerek davalıya ait 2005/53707 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; “...+şekil” ibareli markayı 2005 yılından beri adlarına tescil edilmiş olmasına karşın çok daha öncesinden beri kullandıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davaya konu 2005/53707 sayılı markasını dava açıldığı tarihten önceki beş yıllık inceleme aralığında tescil edildiği tüm mal ve hizmetler için ciddi kullanımı belgeleyemediği, kullanımın ispatlanamaması nedeniyle 556 Sayılı KHK"nın 14. maddesi uyarınca davalının markasının tescil edildiği tüm mal ve hizmetler yönünden iptalinin gerektiği gerekçesiyle davasının kabulü ile davalıya ait 2005/53707 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
1-Dava, kullanmama nedenine ve öncelik hakkına dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, dava konusu markanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, dava tarihinden önce, 556 sayılı KHK’nın 42/1-c maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 09.04.2014 gün ve 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ve ayrıca karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 gün ve 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin de iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi"nin anılan iptal kararları ile davacının diğer iddiaları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.