Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17649
Karar No: 2014/6962
Karar Tarihi: 27.03.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/17649 Esas 2014/6962 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi         2013/17649 E.  ,  2014/6962 K.

    "İçtihat Metni"




    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak
    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1- Davalı temyizi yönünden;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinde mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair temyiz nedeni bildirilmemiş olması, Dairemizce gerekçeli temyiz dilekçesi sunularak temyiz edilen dosyalarda da temyiz dilekçesinde belirtilen temyiz nedenleriyle bağlı kalınarak temyiz incelemesi yapılıyor olması ile yine mahkeme kararında Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re"sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin bozma isteğinin reddine, 2- Davacı temyizi yönünden;
    Davacı, davalı işyerinde ....01.1998 tarihinde çalışmaya başladığını,... .... Sendikası üyesi olduğunu, üyeliğinin ....08.1999 tarihinde işverene bildirildiğini, 2822 sayılı Yasa gereği sendika üyeliğinin işverene bildirilmesinden itibaren TİS hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı işverenin her yıl üçüncü kişilerle iş yapım sözleşmesi imzalayarak işçileri taşeron işçisi olarak gösterdiğini, aslında taşerona ihale edilen bir iş olmadığını yapılan tüm işlerin davalı işyerine ait işler olduğunu, işçilerin işe alınmasında, çalışma koşullarının belirlenmesinde tek merciin davalı işveren olduğunu, bu nedenle taşeron ile davalı işveren arasında akdedilen sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, kendi işçisini daha düşük ücret ile çalıştırmak amacıyla taşeron işçisi olarak gösterdiğini, bu nedenle üyeliğinin bildirildiği tarihten itibaren TİS hükümlerinden yararlanması gerektiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, ikramiye, yakacak yardımı, vardiya zammı, bayram yardımı, izin yardımı ve ücret farkı alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacının davalı şirketten ihale sonucu iş alan müteahhitler yanında çalıştığını, TİS"ten yararlanma hakkının bulunmadığını, müteahhit firmanın TİS"in tarafı olmadığını bu nedenle davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının sendika üyeliğinin araştırılması gerektiğini, davalı şirketin demir-çelik üretimi işi yaptığını davacının davalı şirketin işçileri ile birlikte aynı işi yapmadığını, muvazaa olduğu olgusunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacının daha önce kıdem tazminatı alacağını dava yolu ile aldığını, aynı dönem için birden fazla kıdem tazminatı ödenemeyeceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının esasında davalının işçisi olduğu, davalı işyerinin asli işlerinde taşeron şirket işçisi olarak çalıştığı, Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği gerekçesiyle isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan istekler bakımından uygulanması gereken faiz oranı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 61 inci maddesinde, “Toplu iş sözleşmesine dayanan eda davalarında ifaya mahkum edilen taraf, temerrüt tarihinden itibaren, bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi üzerinden temerrüt faizi ödemeye de mahkum edilir” şeklinde kurala yer verilerek, uygulanması gereken faiz oranı belirtilmiştir. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından ödeme günü açıkça kararlaştırılmış olanlar bakımından belirlenen ödeme tarihi, ödeme günü tespit edilmemiş olanlar yönünden ise işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine karar verilmelidir. Dava dilekçesinde yasal faiz istenmiş olması da bu bakımdan sonuca etkili değildir. Yukarıda sözü edilen faiz 2822 sayılı Yasada belirlenmiş olmakla, işçinin isteği bahsi geçen özel faiz olarak anlaşılmalıdır.
    Yasada sözü edilen faizin uygulanabilmesi için işçilik alacağının toplu iş sözleşmesinden doğmuş olması gerekir. Yasal bir hakkın toplu iş sözleşmesinde tekrar edilmiş olması bu konuda yeterli değildir. Dairemizce, 6772 sayılı Yasada öngörülen ilave tediye alacağının toplu iş sözleşmesinde tekrar edilmiş olması durumunda, sözü edilen alacağın yasadan kaynaklandığı sonucuna varılmış ve yasal faiz yürütülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
    Diğer yandan, alacağın bir kısmının yasadan bir kısmının ise toplu iş sözleşmesinden doğması halinde, kural olarak yasadan ve toplu iş sözleşmesinden doğan miktarlar ayrı ayrı belirlenmeli ve yasadan kaynaklanan için yasal faize, toplu iş sözleşmesi sebebiyle ödenmesi gereken miktar yönünden ise işletme kredisi faizine karar verilmelidir.



    Somut olayda; Mahkemece ücret farkı, ikramiye, yakacak yardımı, vardiya zammı, bayram tatili ve genel tatil, bayram yardımı ve izin yardımı alacaklarına en yüksek mevduat faizini geçmemek üzere en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesi, ayrıca söz konusu alacaklara fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır. Mahkemece yukarıda sayılan alacaklardan Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar açısından Toplu İş Sözleşmesinde belirtilen ödeme tarihlerinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesi, ayrıca Toplu İş Sözleşmesinde ödeme tarihi belirtilmekle birlikte İş Kanunundan kaynaklanan alacaklarla ilgili olarak da Toplu İş Sözleşmesinde belirlenen ödeme tarihlerinden itibaren davacının dava dilekçesindeki talebi de dikkate alınmak suretiyle en yüksek banka mevduat faizini geçmemek üzere en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi