17. Hukuk Dairesi 2015/8233 E. , 2018/1570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı ... şirketi nezdinde zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı ..."in maliki, ..."in sürücüsü bulunduğu ... plakalı aracın 29.08.2008 tarihinde kaza yaptığını, sigortalı araç içinde bulunan müvekkilinin yaralandığını, trafik kazası tespit tutanağına göre sürücünün tamamen kusurlu olduğunu, Sağlık Bakanlığı"na bağlı ... Devlet Hastanesi"nin verdiği Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna göre müvekkilinin %35 oranında malul kaldığını, 07.10.2009 tarihinde davalı ... şirketinden zorunlu mali mesuliyet poliçesi kapsamında maluliyet teminatının talep edildiğini, kendilerine ancak 7.505,37 TL ödeme yapılabileceğinin bildirildiğini, sigorta şirketinin ödediği paranın ihtirazı kayıt düşülerek alındığını, müvekkilinin kazadan önce şoförlük yaparak geçimini sağladığını ve günlük 60,00 TL kazancının bulunduğunu, KYTK"nda belirtilen 8 günlük yasal süreden çok sonra kısmi ödeme yapıldığını, 8 günlük sürenin 18.10.2009 tarihinde bittiğini ve davalının mütemerrit konumda olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 8.000,00 TL maluliyet sigorta tazminatı alacağının 18.10.2009 tarihinden itibaren işleyecek banka işlemlerine uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekilince sunulan 12.10.2012 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 29.709,05 TL’ye yükseltmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesiyle; işbölümü itirazında bulunduğunu, müvekkili nezdinde zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın 29.08.2008 tarihinde kaza geçirmesi sonucu ..."ın yaralandığını ve malul kaldığını hasar ihbarında bulunulduğunu, yapılan inceleme ve alınan raporlara göre davacı vekiline 09.12.2009 tarihinde 7.506,37 TL tazminat ödendiğini, davacının maluliyet oranı ile ilgili olarak ...Danışmanlık Eğitim ve Sağ. Hiz. Ltd. Şti"den rapor alındığını, bu raporda maluliyet oranının %11 olduğunu, dosyada malul kalan kişinin gelirini belgeleyen herhangi bir resme belgeye rastlanmadığını, bu sebeple aylık asgari ücret olan 546,48 TL üzerinden hesap yapıldığını, davacının avans faizi talebinin yersiz olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat alacaklarında ancak yasal faiz talep edilebileceğini, alacak kesin ve talep edilebilir hale gelmeden faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, tarafların beyanları, davacıya ait Adli Tıp Kurumundan gelen maluliyet raporu, mahkemece alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ... şirketi nezdinde zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı ..."in maliki, ..."in sürücüsü bulunduğu ...plakalı aracın 29.08.2008 tarihinde kaza yaptığı, sigortalı araç içinde bulunan davacının yaralandığı, davacının tazminat talebi için davalıya başvurduğu, davalı tarafından dava tarihinden önce davacıya tazminat olarak 7.506,37 TL tazminatın 09/12/2009 tarihinde ödendiği, davacının davadaki dayanağının maluliyet iddiası olduğu, davacının her ne kadar ... Devlet Hastanesi"nin verdiği Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna göre %35 oranında özürlü olduğu belirtilmişse de mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden aldırılan 13/01/2014 tarihli raporda belirtildiği üzere herhangi bir araz kalmadan aradan geçen zaman içerisinde iyileşmiş bulunduğu ve maluliyetinin bulunmadığı, davacının iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş ise de davacıya zaten davadan önce 7.506,37 TL tazminat miktarı ödemesi yapıldığı anlaşılmakla iyileşme süresi yönünden de tazminata hükmedilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 46. maddesinde (6098 sayılı TBK. Bedensel Zarar madde 54), bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmektedir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.Davacı davasını açarken 29.09.2009 tarihli ... Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna dayanmış, bu rapora göre davacının vücut fonksiyon kaybının %35 olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan 13.01.2014 tarihli raporda davacının 29.08.2008 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası neticesi meydana geldiği bildirilen arızası 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri muvacehesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin 29.8.2008 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği rapor edilmiştir.Bu haliyle davacı tarafından dosyaya ibraz edilen doktor raporu ile mahkeme tarafından hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan maluliyet raporu arasında açık ve fahiş bir çelişki bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece maluliyet hususunda yapılan araştırma yetersizdir.Raporlar arasındaki çelişkileri gideren; ayrıca, davacının kazadaki yaralanması nedeniyle tedavi ve iyileşme süresinin ne kadar olduğunu da tespit ederek geçici işgöremezlik süresini belirleyen ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması; daha sonra bu rapor doğrultusunda davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda hesap raporu alınması suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 05.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.