17. Hukuk Dairesi 2017/1498 E. , 2018/1574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; ...-... ilçesinde ...tarafından işletilen ... otoparkının önünde müvekkili şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı ... plakalı vasıtanın 17.09.2012 tarihinde saat 09.50"de mantar bariyerin hatalı çalıştırılmasından dolayı hasara uğradığını, kazaya sebebiyet veren olayda davalı idarenin kusurlu olduğunu, mantar bariyerlerin Büyükşehir Belediyesi"nin cevabında ilçe belediye başkanlığının sorumluluğunda kaldığının belirtildiğini, kaza sonucu sigortalı vasıtada meydana gelen hasar için 19.11.2012 tarihinde 8.500,00 TL"nin sigortalı aracın maliki ...-... Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti."ne ödendiğini belirterek, 8.500,00 TL tutarındaki hasar tazminatının sigortalıya ödeme yapılan tarih olan 19.11.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma gününün tebliğ edilmiş, vekili tarafından cevap süresinin uzatılması ile ilgili talepte bulunmuş, ek süre verilmesine rağmen, yazılı bir beyanda bulunmamıştır.Mahkemece, toplanan deliller, dosyadaki bilgi ve belgeler, hasar dosyası, emsal kararlar, ... 22.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/330 esas 2015/5 karar sayılı dosyası, ... 20. İcra Müdürlüğü"nün 2013/10411 nolu takip dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından; davacıya sigortalı aracın hasara uğramasında davalı %100 kusurlu olup araçta meydana gelen hasar bedelinin 8.400,00 TL olduğu anlaşılmış, davacının dava dışı sigortalısına yaptığı ödemenin 8.400,00 TL"sinin 19.11.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği sonucuna varılmış, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
1-Görev (Yargı Yolu) konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. (ve 5 adet emsal dosya) sayılı kararı ile de; "Davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.Somut olayda, otomatik mantar bariyerin zamansız açılması sebebi ile kazanın meydana geldiği iddiası ile davalı aleyhine husumet yöneltilmiş mahkemece de davanın kabulüne karar verilerek davalı ... aleyhine hüküm kurulmuştur.Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı ... aleyhine açılan davanın HMK 114/1-b. maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya geri verilmesine, 05/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.