
Esas No: 2016/22302
Karar No: 2016/22302
Karar Tarihi: 20/7/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
PINAR BAYRAM BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2016/22302) |
|
Karar Tarihi: 20/7/2017 |
R.G. Tarih ve Sayı: 26/7/2017-30135 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ |
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI |
|
|
Recai AKYEL |
Raportör |
: |
Akif
YILDIRIM |
Başvurucu |
: |
Pınar BAYRAM |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kapatılan bir özel eğitim kurumunda öğretmen olarak
çalışan başvurucunun çalışma izninin iptal edilmesi ve bu kararın doğurduğu
hukuki sonuçlar nedeniyle Anayasa"da düzenlenen bir kısım ilke ve hakkın ihlal
edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 30/9/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
6. 15 Temmuz 2016 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içinde
örgütlenmiş bir grup tarafından darbe girişiminde bulunulmuştur.
7. Bu kapsamda devletin yetkili organları tarafından, başta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması
(FETÖ/PDY) olmak üzere demokratik anayasal düzene, bireylerin temel hak ve
hürriyetlerine, millî güvenliğe yönelik tehdit oluşturan tüm terör örgütlerine
ve illegal yapılanmalara karşı tedbirler alınması kararlaştırılmıştır.
8. Anılan tedbirler kapsamında olağanüstü hâl ilan edilmiş ve
birçok olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesi çıkarılmıştır.
9. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulunca 22/7/2016 tarihinde kararlaştırılan 667 sayılı Olağanüstü Hal
Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) 23/7/2016
tarihli ve 29779 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe girmiştir. Anılan KHK ile millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit
edilen FETÖ/PDY ile aidiyeti, iltisakı veya irtibatı
belirlenen özel öğretim kurum ve kuruluşları da kapatılmıştır.
10. 667 sayılı KHK ile başvurucunun -iddiasına göre- daha önce
çalıştığı özel öğretim kurumu dakapatılmış,
başvurucunun çalışma izni iptal edilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
11. 667 sayılı KHK"nın “Kapatılan
kurum ve kuruluşlara ilişkin tedbirler” kenar başlıklı 2. maddesinin
(1) numaralı fıkrası şöyledir:
"1) Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu
tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY)
aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen;
...
b) Ekli (II) sayılı listede yer alan özel
öğretim kurum ve kuruluşları ile özel öğrenci yurtları ve pansiyonları,
...
kapatılmıştır."
12. 18/10/2016 tarihli ve 6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında
Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul
Edilmesine Dair Kanun"un “Kapatılan kurum ve
kuruluşlara ilişkin tedbirler” kenar başlıklı 2. maddesinin (1)
numaralı fıkrası şöyledir:
"Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen;
...
b) Ekli (II) sayılı listede yer alan özel öğretim kurum ve kuruluşları
ile özel öğrenci yurtları ve pansiyonları,
...
kapatılmıştır.
13. Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel
Müdürlüğünün21/7/2016 tarihli ve 7783529 sayılı Genelge"sinin
(Genelge) ilgili kısmı şöyledir:
"Cumhuriyet Savcılıklarınca haklarında
işlem başlatılan özel öğretim kurumları ile özel öğrenci yurtlarından
yönetimine kayyum atanmayan kurumlar ile kayyum atanan kurumlarda kayyum
ataması yapılmadan önce görev yapan, yönetici, eğitimci, öğretmen, uzman
öğretici, usta öğretici ve diğer personelin MEBBİS üzerinden tespitleri
yapılarak çalışma izinleri valiliklerce iptal edilecek ve bu personele başka
bir özel öğretim kurumunda çalışma izin onayı düzenlenmeyecek ve MEBBİS
üzerinde gerekli bilgiler işlenecektir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 20/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu, hiçbir somut delil olmamasına karşın terör
örgütleri ile iltisak ve irtibatının görülmesi nedeniyle masumiyet karinesinin;
hiçbir somut delil ortaya konulmadan terör örgütleriyle ilişkisi bulunduğu
değerlendirilerek çalışma izninin iptal edilmesi nedeniyle adil yargılanma
hakkının diğer tüm güvencelerinin; doğru olup olmadığı belli olmayan sosyal
çevre bilgisine dair bilgilerin delil olarak kullanılması, hiçbir somut delile
dayanılmadan ve yargı kararı olmaksızın çalışma izninin iptal edilip toplum
nezdinde terörist olarak damgalanması ve kimsenin kendisine bir daha iş
veremeyecek olmasının aile fertlerinin de hayatını etkilemesi ve bu işlemin
birçok hukuki sonuç doğurmasının adeta sivil ölümüne sebebiyet vermesi
nedenleriyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile bu kapsamda şeref ve
itibarının korunması hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihlallerin ortadan
kaldırılması ve tazminat taleplerinde bulunmuştur.
16. Başvurucu ayrıca hangi gerekçelerle çalışma izninin iptal
edildiği belirtilmemesine karşın yetkililerin iddia ettikleri ve medyada da yer
alan nedenlerin bulunduğu varsayılsa bile bu durumda da ifade özgürlüğünün,
özel hayata saygı hakkının ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
17. Anayasa"nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi
şöyledir:
"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması şarttır."
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45.
maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem,
eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının
tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."
19. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre bireysel başvuru
yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının
tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm
organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya
çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu
nedenle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle derece
mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve
bir çözüme kavuşturulması esastır (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403,
26/3/2013, § 16).
20. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak
ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek
ikincil nitelikte bir başvuru yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil
niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için
öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca
başvurucunun şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal
mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve
kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması, aynı zamanda bu süreçte dava ve
başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet
Yeşilyurt, § 17).
21. Başvurucu; kendisi hakkındaki işlemin ilgili Genelge (bkz. §
13) doğrultusunda yapıldığını ancak yapılan işlemlerin nihai olarak 667 sayılı
KHK"ya dayandırıldığını, KHK"ların ise yargı denetimi dışında olduğunu ve bu
sebeple doğrudan Anayasa Mahkemesine başvurduğunu ileri sürmüştür. Başvuru
formunun 9. sayfasında ise çalışma izninin iptali işleminin iptali için Danıştaya başvurulduğu beyan edilmiştir. Başvurucu,
hakkındaki bireysel idari işlemi somutlaştırmamış; KHK dayanak alınarak ihdas
edilen Genelge ve sonraki işlemlerle çalışma izininin
iptal edildiğini ifade etmekle yetinmiştir.
22. Başvurucunun kendi kişisel durumuna ilişkin şikâyetlerinin
temelinin çalışma izninin iptali işlemi olduğu anlaşılmaktadır. Ancak
başvurucunun 667 sayılı KHK sonrası idari işlemlerle çalışma izni iptal
edilmesine karşın hukuk sisteminde mevcut idari ve yargısal yolları
tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunduğu görülmektedir. Öte yandan başvurucu,
çalışma izninin iptali şeklindeki idari işleme karşı olağan kanun yollarının
açık olmadığına ya da var olan yolların fiilen etkisiz hâle geldiğine dair ikna
edici bir açıklamada da bulunmamıştır. Dolayısıyla olağan başvuru yolları
tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun
"ikincil niteliği" ile bağdaşmayacağı açıktır.
23. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 20/7/2017
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.