
Esas No: 2021/842
Karar No: 2022/2
Karar Tarihi: 05.01.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/842 Esas 2022/2 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/842 Esas
KARAR NO: 2022/2
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2021
KARAR TARİHİ: 05/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç alım satım işi yaptığını, -----satın aldığını, müvekkilinin şahsı adına vergi kaydının bulunduğunu ancak davalının polis memuru olmasına rağmen kayıt dışı araç alım satım işi yaptığını, bu hususta derdest bir disiplin soruşturması bulunduğunu, alım satım işleminden bir gün sonra müvekkilinin aynı aracı --- bedel ile dava dışı ----- sattığını, satım sırasında araç plakasının ---olarak değiştirildiğini, davacının aracı satmış olduğu -- kısa bir süre sonra müvekkiline ulaşarak aracın kilometresi ile oynanmış olduğunu, aracın ağır hasar kaydının bulunduğunu, bu haliyle aracın --- daha az değerde olacağını bildirmesi üzerine müvekkilinin dava dışı şahsa---- müvekkiline gönderdiği ve satıma konu araca ait hasar ve kilometresini içeren kayıtların ekran görüntüleri üzerinde oynama yaptığını, aracı olduğundan daha az hasarlı gösterdiğini bildirdiğinden bahisle ---maddi, ---- manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği ---- tarihinden sonra,----- tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK'nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK'nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında -------- tarafından re'sen incelenir. Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
TTK'nın 16/(2) maddesindeki -------- düzenlemesi karşısında, davalının tacir olarak kabulü mümkün değildir.
Yukarıda açıklandığı üzere, davalı tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, 6102 sayılı TTK'nın 4/1 maddesi hükmünce, davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemece davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekmektedir.------------
6100 sayılı HMK'nın 1/(1) maddesinde "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir." hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 114/(1)-c maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup, aynı kanunun, 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan, HMK'nın 1/(1) maddesindeki düzenleme uyarınca, göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup taraflarca görev hususu ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen görev hususunun gözetilerek genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kanaati ile görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ---------- NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta ---------- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.05/01/202
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.