16. Hukuk Dairesi 2016/14044 E. , 2019/8855 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... Köyü/Mahallesi çalışma alanında ve tapuda Hazine adına kayıtlı bulunan eski 111 ada 15 parsel sayılı 5.860,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 5.449,39 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin komşu taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastrosuyla oluşan sınırlarıyla 22/a uygulamasıyla oluşturulan sınırlarının aynı olduğu ve zeminde mevcut bulunup birebir çakıştığı, buna göre 22/a uygulamasının teknik mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit sonucunda, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak, davacı Hazine uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait 111 ada 15 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasıyla hasım göstermeden dava açmıştır. Mahkemece, kadastro davalarının çekişmeli yargı işi olduğu ve hasımsız dava açılamayacağı hususu göz ardı edilmiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacı Hazine tarafından hasım gösterilmeksizin açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibarı ile doğru olup, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasında “Davanın” sözcüğünden sonra “usulden” sözcüğünün yazılmasına, hüküm ve hüküm gerekçesinin bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi