16. Hukuk Dairesi 2016/18041 E. , 2019/8901 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek; öncelikle davacı tarafın tutunduğu Eylül 312 tarih 39 sayılı sicilden gelen 20.03.1989 tarih 1 sayılı tapu kaydının dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanması, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz ile revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları ve komşu taşınmazları bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik haritanın Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmesi, daha sonra yöreyi iyi bilen yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile taşınmazlar başında yeniden keşif yapılması, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeye ait memleket haritası getirtilerek dayanılan tapu kayıtları ile birlikte yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulması, uzman bilirkişiden keşfi denetlemeye imkan verecek şekilde rapor alınması, dava konusu taşınmazın kaydının kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde zilyetlik araştırması yapılması, tespit gününde zilyetleri yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi hükmünde öngörülen kısıtlamalar da dikkate alınarak taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 151 ada 157 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, 16.08.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.512,28 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 199,43 metrekarelik bölümlerin aynı adanın son parsel numaraları verilmek suretiyle hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacılar ... ve arkadaşları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulduğu halde, taşınmazın geri kalan bölümü hakkında tescil hükmü kurulmamıştır. Kadastro tespitine itiraza ilişkin davalarda taşınmazın bir bölümü hakkında dava açılmakla parselin tümünün davalı hale geleceği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakiminin doğru ve infazı kabil karar vermek zorunda olduğu göz önüne alındığında çekişmeli taşınmazın davaya konu edilen bölümleri dışında kalan bölüm hakkında da tescil hükmü kurulması zorunlu iken, bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.