17. Hukuk Dairesi 2016/14603 E. , 2019/6216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı Yılda Özel Eğitim Taş. Ve Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili,davalıların sürücüsü, maliki, trafik sigortacısı olduğu araç ile davacının sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek, fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve malikten tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine, davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 2.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve Yılda Özel Eğitim Taş. ve Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik
sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL"ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davalılar aleyhine 2.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiştir. Davalı ...vekili aleyhine hükmolunan manevi tazminat kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda, manevi tazminatın tespiti için maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. O halde mahkemece davacının maluliyetinin, kazanın vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan
Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespiti için dosyanın ATK 3.İhtisas Dairesine gönderilerek maluliyet raporunun aldırılması ve taraflara tebliğ edilerek, sonrasında manevi tazminatın belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli değildir.
4- Zarara neden olan araç, ticari araç olup bu itibarla davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Yılda Özel Eğitim Taş. ve Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı Yılda Özel Eğitim Taş. ve Tem. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye geri verilmesine 16/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.