22. Hukuk Dairesi 2017/9776 E. , 2018/6557 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkete ait sigara pazarlama işyerinde belirsiz süreli hizmet akdi ile 06.07.2007 - 03.08.2012 tarihleri arasında pazarlama elemanı olarak çalıştığını, son ücretinin primlerle birlikte aylık net 3,000- TL. olduğunu, haftanın 6 günü saat 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, aylık satış hedefinin tutturulması amacıyla her yıl en az 3 kez hafta tatillerinde çalıştığını, dini bayramların birinci günü hariç diğer günlerde ve genel tatillerin tümünde çalıştırıldığını ancak bu çalışmalarına karşılık yasal hak edişlerinin ödenmediğini, davacının söz konusu haklarının ödenmemesinin yanı sıra, şirket müşterilerinden birisinin borcunun davacıdan tahsil edilmek istenmesi nedeniyle davacının iş akdini Konya 6. Noterliğinden keşide ettiği 18.07.2012 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshettiğini ve işe girişte kendisinden alınan boş teminat senedinin iadesini istediğini, senedin iade edilmediği gibi senedin şirketin muhasebe bölümünde çalışan Orhan Şentürk adına Konya 6. İcra Müdürlüğünün 2012/12894 takip sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, ayrıca 17.07.2012 tarikinden itibaren işe gelmediğinden bahisle davacıdan ihbar tazminatı istendiğini beyan ederek kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin fazla çalışma yapılıp yapmadığı,ulusal bayram ve genel tatil alacakları ile hafta tatillerinde çalışma hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı davalı işyerinde pazarlama elemanı olarak 06/07/2007-3/8/2012 tarihleri arasında çalışmıştır. Davacı iş akdini işçilik alacakları ödenmediği gerekçesi ile feshetmiştir. Mahkemece fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücretinin bulunmadığı, davacının ihtarnamede de ihbar önellerini tanıyarak fesihte bulunduğu bu sebeple, davacının haklı sebep varlığını ispatlayamadığı gerekçesi ile tüm taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı davalıya 18.07.2012 tarihinde gönderilen ihtarname ile "haklı gerekçelerle iş akdini sona erdirmek istemesine rağmen bir müşteri alacağının tahsil edilemediği bahane edilerek çıkışının verilmediğini, bu borçtan kendisinin sorumlu olmadığını, şirkete karşı her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini, İş Kanununda yer alan bildirim önellerine uymak suretiyle ihtarnamenin şirkete tebliğinden itibaren 15 gün sonra iş akdini feshettiğini, her çalışandan alındığı gibi işe girerken kendisini ve ağabeyi Mehmet Karapınar"ın imzaladığı açık bononun iadesini" bildirmiştir. Davacı dava dilekçesinde haklı gerekçelerini işçilik ödemelerinin yapılmaması olarak açıklamıştır.
Mahkemece senedinin davacıya iadesine, senedin iptaline ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine" şeklinde bildirilen talebi ayrılarak aynı mahkemede 2013/600 E- 2014/193 K. sayılı dosyada karara bağlanmıştır.
Davalının dosyaya sunmuş olduğu dört adet bordroda davacının imza itirazının olduğu, yapılan incelemede bu bordrolardaki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılması karşısında, bu bordrolarda banka ödemesi olmayan dönemler için yine dosyada mevcut 2008-2012 yıllarına ait bir kısım bordroda fazla mesai tahakkuku olmadığı halde mahkemece değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Davacı her yıl en az üç hafta tatili çalışması yaptığını, dini bayramların birinci günü haricinde ulusal bayram ve tatillerde çalıştığını iddia etmiş hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise Hafta tatili ve genel tatil çalışmalarına ilişkin ilgili bordroların bölümlerine sıfır tahakkuk yazılmış olması, bordroların imzalı olması ve kota tutturmak amacıyla yapılan çalışmalar niteliğinde yapıldığı gerekçesi ile hesaplanmamıştır.
Davalı tarafın sunmuş olduğu tüm kayıtlara ve özellikle bordrolara göre; fazla mesai, hafta tatili, ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının, her dönem için denetime elverişli nitelikte hesaplamalar yapılamamıştır. Mahkemece her dönem için ayrı ayrı tahakkukların olup olmadığı, tahakkuklar varsa banka kanalı ile ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imzasız bordrolar için mahsup edilerek hesaplanması, yine tahakkuk olmayan dönemler için banka kayıtlarında ödeme yapılmamış ise dosya kapsamına göre yeniden değerlendirmesi gerekmektedir. Dosyada mevcut hükme esas alınan bilirkişi raporunun tüm bu noktalarda yeterli nitelikte olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece davacının talep ettiği fazla mesai alacakları değerlendirirken; davacı satışa bağlı prim ve bunun dışında sabit ücret karşılığı çalıştığı, davacı beyanı ve tanık beyanı ile tespit edildiğinden bu durumun gözönünde bulundurularak hesaplama yapılması gerekmektedir. Yaptığı satışa göre prim aldığından prim ödemesi yapılan satışın karşılığı olup tam olarak fazla çalışmayı karşıladığından söz edilemez. Bu sebeple, davacıya ödenen primin fazla çalışmanın normal saat ücretini karşıladığı kabul edilerek, anılan alacak kalemi saat ücretinin % 50 zam nispetine göre hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
Tüm bu hesaplamalar neticesine göre; söz konusu talep edilen alacakların varlığının tespiti halinde davacının iş akdini haklı sebeple feshedilmesi hususu yeniden değerlendirilerek kıdem tazminatı yönünden yeniden karar verilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 13.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.