
Esas No: 2015/27331
Karar No: 2018/6674
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/27331 Esas 2018/6674 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava usulden reddilmiştir. Hafta tatili ücretinin ispatlanamaması nedeni ile fazla çalışma ücretinin ise davacının üst düzey yönetici olduğu, kendi mesaisini belirlediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Dosya içeriğine göre, davacı, patlayıcı madde imal ve ticareti yapan davalı işyerinde lojistik sorumlusu olarak çalışmıştır. Davalı tanığı, davacının sevkiyat ve planlama işleri ile ilgilendiğini belirtmiştir.Mahkemece, davacının üst düzey yönetici olduğu, fazla çalışma yapması konusunda davalı tarafından emir ve talimat verilmediği gerekçesi ile anılan alacağın reddine karar verilmiştir. Ancak, görev tanımı ve tanık beyanlarına göre, işyerinde davacının üzeride genel müdür yardımcısı ve tesis müdürünün bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kendi mesaisini belirlediğinden söz edilemeyecektir. Fazla çalışma ücreti alacağının, davacı ile birlikte çalışan tanıkların beraber çalıştıkları sürelerle sınırlı olarak değerlendirilerek hüküm altına alınması dosya içeriğine uygun düşecektir. Anılan alacağın yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.03.2018 günü oybirliği ile karar verildi.