
Esas No: 2018/852
Karar No: 2021/955
Karar Tarihi: 24.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/852 Esas 2021/955 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/852 Esas
KARAR NO : 2021/955
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirketin 2012 yılında ... merkezine seçildiğini, ürün geliştirme çalışması tasarlayıp ... test edilmesi taahhüdü verdiğini, müvekkili şirketin ...’ tan ... kodlu proje ile devlet desteği alarak lokasyon bazlı SMS üzerinden promosyon yapabilen ve aynı zamanda kayıp olan çocukların yerini tespit edebilecek bir yazılımı ve uygulamayı ürettiğini, yazılım ürünü ve servisi hakkındaki detaylı bilgilerin davalı şirkete teslim edildiğini, davalı tarafından bu yazılım ile ... şebekesi üzerinde ... müşterilerine demo çalışması yapıldığını, taraflar arasında 04.11.2014 tarihinde Mikrolokasyon Bazlı Hizmetler İşbirliği Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereği çalışmalarını yürütmek üzere 6 mühendis işe aldığını ve bu kişilere aylık toplam 50 bin TL maaş ödemesi yaptığını, 2014 yılındaki ürünleşme dönemi ile davalı ... tarafından ürün yazılımı üzerinde 40 a yakın ek yeni uygulama ve güvenlik yazılımları yapılması istendiğini, müvekkili tarafından yapılan harcamalara karşı davalı tarafından hiçbir ödeme yapılmadığını, ürün piyasaya tanıtıldıktan sonra birçok firmanın müvekkiline ortaklık teklif ettiğini, ancak davalı ile yapılan sözleşme gereği tekliflerin değerlendirilmediğini, 09.08.2016 tarihinde müvekkiline haber verilmeden tüm çalışanları ... binasından güvenlik elemanları aracılığı ile dışarıya çıkartıldığını ve yazılım, donanım ve bilgisayarlara el konulduğunu, müvekkili şirket tarafından keşide edilen ... 29. Noterliğinin ... tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin 12.3 maddesi gereği aykırılıkların giderilmesi istendiğini, ... 29.Noterliğinin ... tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, böylece yazılımın davalının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle zayi olduğunu, müvekkili şirket tarafından 6 personele 21 ay boyunca 1.050.000.- TL maaş vs. ödemesi yapıldığını, birçok değerlendirme firmasının 3 milyon TL değer biçtiği yazılımın davalının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle oluşan zararın davalı tarafından karşılanması gerektiğini, açıklanan nedenlerle; Sözleşme çerçevesinde müvekkilinin yaptığı personel giderlerinin tespiti ile şimdilik 100.000.- TL nın, zayi olan yazılım bedelinin tespiti ile şimdilik 200.000.- TL nın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, asıl alacağa sözleşmenin feshinin davalıya tebliğ tarihi olan 14.09.2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının belirsiz alacak davası açmada hukuki yararı olmadığını, davacı şirketin ... Merkezine seçilmiş işletmecilerden biri olduğunu, ... Merkezi’ nin ... alanında Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla ... bünyesinde kurulduğunu, taraflar arasında 31.12.2014 tarihinde 1 yıl süreli ve otomatik uzamalı Mikrolokasyon Bazlı Hizmetler İşbirliği Sözleşmesi imzalandığını, davaya konu sözleşmenin gelir paylaşımı ortaklığına dayalı bir işbirliği sözleşmesi olduğunu, ...’ nın davacı şirkete karşı herhangi bir gelir taahhüdü ve satın alma taahhüdü bulunmadığını, sözleşme kapsamında faaliyet gösterilmesinin tamamen üçüncü kişilerle anlaşma yapılabilmesine bağlı olduğunu, sözleşme kapsamında Mikrolokasyon Bazlı Hizmetlerin özetle ... teknolojisi ile 0-50 m aralığında sinyal alan ... abonelerine sunulacak ürün ve hizmetlere ilişkin avantajları içeren servisleri ifade ettiğini, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki süreçte müvekkili şirketin teknoloji birimi bünyesinde güvenlik denetimlerinin arttırıldığını, 09.08.2016 da şirket merkezindeki 3.kişi firma çalışanlarının şirket dışına çıkarıldığını, güvenlik incelemesi amacıyla müvekkili şirkete ait bilgisayar vb. cihazları teslim ederek ayrılmaları istendiğini, konu ile ilgili tüm firmalara 09.08.2016 tarihli mail ile güvenlik uygulamaları doğrultusunda erişimin durdurulacağı bilgisinin verildiğini, davacı şirket çalışanının müvekkili şirkete ait olan bilgisayarı kendisinin getirip teslim ederek ayrıldığını, müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı bir davranışı söz konusu olmadığından davacının da herhangi bir zararı doğmadığını, davacıdan iade alınan bilgisayarların müvekkili şirketin mülkiyetinde olduğunu, sözleşmenin 7.maddesi ile taraflar arasındaki gelir paylaşımının düzenlenmiş olduğunu, ayrıca taraflar arasında yapılan farklı hizmetler kapsamında davacıya ödemeler yapıldığını, sözleşmede 12.madde ile fesih 13.madde ile feshin sonuçlarının düzenlendiğini, davacı taleplerinin sözleşmeye ve hukuka uygun olmadığını, taraflar arasında münhasırlık anlaşması bulunmadığını, konu ile ilgili müvekkili şirket bünyesinde yapılan incelemelerde; davacı şirketin vermeyi planladığı hizmetin henüz yeterince olgunlaşmadığının, hem regülatif hem güvenlik riskleri barındırdığının, bu nedenle ürünleştirme sürecinin dahi tamamlanmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin feshinde kusuru olmadığından ve sözleşmeye aykırı bir davranışı bulunmadığından müspet/menfi veya başkaca zararların istenebilme şartlarının oluşmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, sözleşmeden kaynaklı tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmesel ilişkinin gerçek niteliğinin ne olduğu, sözleşmenin gelir paylaşımı ortaklığına dayalı işbirliği sözleşmesi olup olmadığı, sözleşmede münhasırlığa ilişkin hüküm olup olmadığı(diğer tekliflerin değerlendirilmesine engel olup olmadığı), yükümlülüklerin ihlal edilip edilmediği, davacı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği, davalının zararlandırıcı bir eyleminin olup olmadığı, bu kapsamda davalı yanın sorumluluğunun doğup doğmadığı, davacı şirketin zarara uğratılıp uğratılmadığı, varsa miktarının ne olduğu ve davalıdan sözleşme ve mevzuat kapsamında talep olunan personel masrafı ve yazılım bedelinin istenebilir olup olmadığı, davacıya farklı hizmetler nedeniyle 15 temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında yapılan yüklü ödemeler olup olmadığı, davalının dava konusu yazılımdan yararlanıp yararlanmadığı, yararlanmışsa gelir elde edip etmediği, davacının vermeyi planladığı hizmetin olgunlaşıp olgunlaşmadığı, hem regulatif hem de güvenlik riskleri barındırıp barındırmadığı, ürünleştirme sürecinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Muhasebe-Finans uzmanı bilirkişi Nükhet Bağdatoğlu, Bilgisayar mühendisi bilirkişi ... ve Borçlar Hukukundan kaynaklı Nitelikli Hesaplama Uzmanı Prof. Dr. ... tarafından hazırlanan 18.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraf şirketler arasında 31.12.2014 imza tarihli 1 yıl süreli “Mikrolokasyon Bazlı Hizmetler İşbirliği Sözleşmesi” akdedilmiş olduğu, davacı şirket tarafından keşide edilen ... 29.Noterliğinin ... tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ve ... 29.Noterliğinin ... tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete; Bakırköy 29.Noterliğinin 02.05.2018 tarih 10265 yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde sözleşmedeki aykırılıkların giderilmediği, vekiller ile yapılan telefon görüşmelerinde server, bilgisayarlar ve yazılımı alınabileceğinin ve başkaca taleplerin yerine getirilemeyeceğinin bildirildiği, bu nedenle mezkur sözleşmenin 12.3 maddesi hükmüne göre sözleşmenin haklı nedenle tazminatsız olarak feshedildiği, daha önceki ihtarnamede belirtilen 1.050.000,00 TL işçilik maliyeti ve 3.000.000,00 TL yazılımların maliyeti olan toplam 4.050.000,00 TL nın ... Teknoloji firma hesabına ödenmesi ihtar edilmiş olduğu görüldüğü, davacı şirket tarafından keşide edilen ... 29. Noterliğinin ... tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamesi; “…Firmamızın hiçbir kusuru olmadığı halde ...ülkemizin ve Firmamızın kazanımı olan bu yazılıma el koymuş ve yazılım firmamızın ekonomik olarak ilerleyemez hale getirmiştir. Mezkur Mikrolokasyon Bazlı Hizmetler İşbirliği Sözleşmesi’ nin 12.3 maddesine göre; taraflardan her biri diğer tarafın işbu sözleşmedeki taahhütlerine aykırı davranması halinde yazılı olarak bildirimde bulunmak suretiyle 7 günlük süre içerisinde bu aykırılığın giderilmesini talep edebilecektir. Verilen bu süre sonunda aykırılığın giderilmemiş olması durumunda diğer taraf sözleşmeyi başka bir süre vermeden ve tazminatsız olarak feshedebilir. İşbu nedenle aşağıdaki taleplerimizin karşılanmasını, aksi takdirde sözleşmeyi haklı nedenle feshedip uğradığımız zararlara ilişkin talep haklarımızı kullanacağımızı bildiririz. İşbu ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde; Firmamıza ait ... Kuluçka merkezinde bulunan server ve bilgisayarlarımızın firmamıza teslim edilmesi, İşten çıkartılan mühendislerin bugüne kadar maliyetleri olan (6 yazılım mühendisi için 50 bin TL aylık işçilik x 21 ay=) 1.050.000,00 TL maliyetin ödenmesi, Firmamızın serverında bulunan bugüne kadar geliştirilmiş yazılımların firmaya maliyeti olan 3 milyon TL ile birlikte toplam 4.050.000,00 TL nın tarafımıza ödenmesi, aksi takdirde sözleşmenin haklı nedenle feshedileceği ve yasal yollara başvurulacağı hususları ihtar olunur.” şeklinde olduğu, davalı şirket tarafından keşide edilen ... 27.Noterliğinin ... tarih ... yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde; “…Müvekkili şirket kayıtlarında iddia ettiğiniz laptop veya yazılıma rastlanılmamıştır. Bilakis müvekkili şirket tesisine gelmiş olan personelinize geçici olarak verilen müvekkili şirkete ait laptop, söz konusu personel tesisten ayrılırken iade alınmıştır. Hiçbir şekilde iddiaları kabul ettiğimiz anlamına gelmemekle birlikte; işbu cevabi ihtarnamemizle müvekkili şirket elinde bulunduğunu iddia ettiğiniz donanıma ve yazılıma ait spesifik bilgiler (laptop seri numarası, yazılımın özellikleri, hangi bilgisayarda olduğu vb.) ile bunların size ait olduğunu ortaya koyan ilgili belgelerle beraber müvekkili şirket işyerine en az 3 gün önceden bilgi vererek gelmeye davet ediyoruz….” şeklinde olduğu, davalı şirket tarafından dosyaya sunulan banka ödeme dekontları ile; davalı şirket tarafından davacı şirkete yapılan ödeme tutarlarının taraf şirketlerce incelemeye sunulan ticari defterlerde kayıtlı olduğu, taraf şirketlerin cari hesap hareketlerinde mutabık olunduğu ve cari hesap bakiyelerinin dava tarihi itibarıyla sıfır (0) olduğu, cari hesap bakiyelerinde borç/alacak bulunmadığı tespit edilmiş olduğu, davalı taraf cevap dilekçesinde; söz konusu ödemelerin dava dışı farklı hizmetler kapsamında davacıya yapıldığı, davalı şirket tarafından, davacı şirkete 15 Temmuz 2016 tarihine kadar yapılan ödemeler toplamı 531.628,94 TL olup, bu tarihten sonra yapılan ödemeler toplamı 334.615,55 TL olduğu, söz konusu ödemelere istinaden davacı şirket tarafından davalı şirket adına tanzim edilen davacı tarafından incelemeye sunulan faturaların tablo halinde bilirkişi raporunda listelendiği, davacı talebi olan personel işçilik maliyetine ilişkin, incelemeye sunulan bordro ve davacı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan tespitlere göre yapılan hesaplamaların bilirkişi raporunda liste halinde sunulduğu, Personel maliyeti hesaplamasında;
sonucu dikkate alındığı, bilirkişi raporunda yer alan teknik inceleme ve değerlendirmede; mikro-lokasyon ve genel olarak lokasyon uygulamaları; markaların, ürünlerin, çalışmaların ya da faaliyetlerin tanıtımını konum bağlamında yapabilmek için geliştirilmiş bir pazarlama yöntemidir. Bu pazarlama çalışmaları güvenli ödeme teknolojileri ile de birleşip bir satış kanalına dönüşme potansiyelini de içerisinde taşır. Mevcut teknolojiler ile en yaygın kullanımı lokasyondan yola çıkarak SMS marketing yapmaktır. Bu operasyon kanalı mevcut yasal düzenlemeler ve kişilerin çok fazla spama maruz kalmalarından dolayı günümüzde etkinliğini yitirmiştir.
Yeni teknolojiler, tanıtım veya bildirim çalışmalarının sadece konumsal olarak analizinden öte, çok daha dar bir alanda ve kişiye özel olarak yapılmasını destekleyebilecek boyuttadır. Bu daraltılmış tekniğe genel olarak ‘Mikro-Lokasyon Tabanlı Uygulamalar’ denilebilir. Bu sayede sadece bir AVM içerisindeki rastgele bir mağaza içerisinden onunla ilgili alakasız bir üründen bildirim almak yerine çok daha spesifik biçimde mağaza içerisinde, aranan bir ürünle ya da hemen edinebilecek yakınlıkta bir üründen yararlanmak olasıdır.
Mikrolokasyon Bazlı Hizmetler özetle Femtocell teknolojisi ile 0-50 m aralığında sinyal alan GSM operatör abonelerine sunulacak ürün ve hizmetlere ilişkin avantajları içeren servisleri ifade etmektedir.
24.10.2014 ile 08.12.2014 tarihleri arasında yayınlanan aşağıda belirtilen web sayfalarında, davacı şirketin mobil pazarlama alanında kullanılabilecek ... bazlı yazılım ürünü “...” konu alınmıştır;
•https://...
•https://...
•https://...
•https:/...
•https://...
•http://...
https://... video paylaşım web sitesinde bulunan “...'ın Sesinden ...” davacı şirketin “...” ... bazlı yazılım ürünü konu almaktadır. Fakat bu videonun Seslendirme Evi (kurumsal websitesi : ...) şirketi tarafından yüklendiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin “...” ... bazlı yazılım ürünü http://... bulunan ... 2014 Yıllık Faaliyet Rapor’unda 85.Sayfa konu edilmiştir. 2014 Yılı Faaliyet Raporu’nda geçen ifadeler aşağıda belirtilmiştir:
“...: ..., sektörde bir ilk teşkil eden ... bazlı ... mobil pazarlama ürünüyle, markalara mobil pazarlama alanında ... iletişim yapma imkânı sunmuştur. ... ürünü ile ... ile işbirliği yapan markalar, müşterilere mağaza içi, mağaza önü gibi noktalarda anlık iletişim ve kampanya yaparak satış ve kârlılıklarını artırmaktadır. ..., ... bazlı pazarlama alanında ... ürününün yeteneklerini geliştirerek 2015 yılında mobil pazarlama alanında sektörde fark yaratmaya devam etmeyi hedeflemektedir.”
"... ürününün toplam yıllık satış ciro hedefi 50 milyon TL" şeklinde bir ifade bu faaliyet raporunda bulunmamaktadır.
Ayrıca 2015-2020 tarihleri arasındaki ...Yıllık Faaliyet Rapor'larında ... uygulamaları ile ilgili herhangi faaliyet belirtilmediği tespit edilmiştir.
Web sayfasında "...” ... bazlı yazılım ürününün kurumsal kullanımı ile ilgili fiyat tarifesi bulunmaktadır.
07.01.2015 ve 08.01.2015 tarihlerinde yayınlanan aşağıda belirtilen web sayfalarında;
•https://...
•http://...
•https://...
...'nın 3 proje ile KOBİ kategorisinde finale kaldığı 13.kez düzenlenen ...Derneği (...)'nin Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri‘nde son finalist olarak davacı şirkete ait "..." yazılımı ("... ") bulunmaktadır. Bu web sayfalarında "..." ürünü ile ilgili aşağıda belirtilen ifadeler kullanılmıştır:
“..., ... Merkezi şirketleri arasında yer alan ... Teknoloji tarafından geliştirildi. Platform, halihazırda ... bayilerinde promosyon mesajları gönderimi ve raporlama amaçlı konumlandırılmış olup, belirli restoran ve banka şubelerinde konumlandırılmasına yönelik test çalışmaları yapılıyor. Bunların yanında, ... Küçük Hücre Platformunun otel gibi geniş ölçekli mekanlarda çocukların konum tespiti ve takibine yönelik olarak konumlandırılması için test çalışmaları devam ediyor.”
“... tarafından geliştirilen ... Platformu ise halihazırda ... bayilerinde promosyon mesajları gönderimi ve raporlama amaçlı konumlandırılmış durumda. Belirli restoran ve banka şubelerinde kullanımı için test çalışmaları devam eden platform, oteller gibi büyük ölçekli mekanlarda çocukların konumlarının tespiti ve takibine yönelik bir çözümü de içeriyor.”
Fiyatlama için kullanılması önerilen ...” (Lokasyon Bazlı Servisler için Pazar İstatistikleri 2027) raporunun giriş kısmında;
“Lokasyon bazlı hizmetler pazarının büyüklüğü 2019 yılında 28.95 milyar dolar olarak tahmin edildi ve 2027 yılına kadar 183.81 milyar dolara ulaşacağı ve 2020'den 2027'ye kadar %26.3'lük bir ...'DE büyüyeceği tahmin ediliyor. Dijitalleşmenin ortaya çıkışı, özelleştirilmiş pazarlama stratejisi çözümleri sunma kabiliyeti sayesinde konum tabanlı hizmetlere (...) olan ihtiyacı artırmakta ve bu da bu çözümleri tercih eden oyuncular için yeni gelir artışı fırsatları yaratmaktadır. Konum tabanlı hizmetler, gerçek zamanlı coğrafi veri sağlama ve analiz etme yetenekleri nedeniyle analitik çözümlere olan talebi artırmaktadır. Örneğin, perakendeciler pazarlama kampanyalarını en yakın mağaza veya konum tabanlı teklifler için Müşteri konumlarına göre stratejize edebilirler. Bu, perakendecilere yeni ve gelişmiş gelir artışı fırsatlarına yardımcı olacak ve bu da tahmin döneminde konum tabanlı hizmetler pazarını artırması bekleniyor.“ (Google Translate ile çevrilmiştir) ifadeleri kullanılmıştır.
Bu rapor COVID19 süreci öncesinde hazırlanmış ve tüm dünyadaki Lokasyon Bazlı Servisleri kapsamaktadır. Buradaki kriterlerin raporun kapsamının çok fazla olmasından dolayı fiyatlama için kullanılması uygun değildir. Bu rapor;
•Sadece için Türkiye için Tüm Dünya için hazırlanmıştır.
•Sadece ... Hizmetleri için değil tüm Lokasyon Bazlı Hizmetler için hazırlanmıştır.
•Sadece Yazılım ürünleri için değil Donanım ürünlerini de kapsamaktadır.
•Sadece Reklam / Pazarlama amaçlı uygulamalarını değil Filo Yönetimi, Haritalama, Sosyal Medya Uygulamaları, Navigasyon vb. birçok uygulamayı kapsamaktadır.
Herhangi bir yazılımın ürünleştirme sürecinin tamamlanabilmesi için, Kesin Kabul Süreci öncesinde yazılımın davacı şirket tarafından tüm güvenlik testlerini geçmesi ve KVKK, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Kanunu vb. regülasyonlara tam uyumlu olup olamadığının davacı şirket tarafından test edilmesi gerekmektedir. Dosyada Geçici Kabul, Kesin Kabul ve tüm güvenlik testlerinin tamamlandığına dair herhangi bir belge bulunmamaktadır.
Davacı şirketin ürünleştirme ve sonrasında kopyalama konusu ile ilgili incelemesini talep ettiği web sayfalarından bazılarına erişim sağlanmadığı (https://..., ... artık bu sayfaların aktif olarak çalışmadığı tespit edilmiştir.
https://...,
https://...,
Ve ... sayfalarının lokasyon bazlı hizmetler ile ilgili olduğu ve sadece ... hizmetlerini kapsamadığı tespit edilmiştir.
Ayrıca ... web sayfasında ...ve ... gibi farklı ... teknolojilerinin kullanıldığı belirtilmektedir.
... 2014 Yıllık Faaliyet Rapor’unda 85.Sayfa “... ürününün yeteneklerini geliştirerek ...” ifadesi ile davacıya ait “...” yazılımının geliştirme süreçlerinin 2015 yılında da devam edeceğinin planlandığı anlaşılmaktadır.
07.01.2015 ve 08.01.2015 tarihlerinde yayınlanan web sayfalarında “...” yazılımının ...(...)'nin Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri finaline kaldığı ve ürünün halen test aşamasında olduğu belirtilmektedir.
24.10.2014 ile 08.12.2014 tarihleri arasında “...” yazılımı ile ilgili haber web sayfalarının yayınlanma tarihleri yarışma final tarihinden öncesine ait olması nedeniyle davacı şirketin halen bu zaman aralığında geliştirme sürecini devam ettirdiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca “...” yazılım hizmetinin olgunlaştığına dair Geçici Kabul’ün yapıldığına, ürünleştirme sürecinin tamamlandığını gösterecek Kesin Kabul’ün yapıldığına ve tüm güvenlik testlerinin tamamlandığına dair herhangi bir belge dosyada bulunmamaktadır. Sonuç olarak, sözleşme süreçlerinde elzem olan Geçici Kabul ve Kesin Kabul’ün yapıldığına dair belgelerin dosyada bulunmamasından dolayı davacının vermeyi planladığı hizmetin olgunlaşmadığı tespit edildiğini, Regülasyon uyumluluğu ve güvenlik testlerinin tamamlandığına dair herhangi bir belge dosyada bulunmadığı için, hem regülasyon uyumluluğu hem de tespit edilen güvenlik risklerinin kapatılıp kapatılmadığı hususları tespit edilemediğini, Davacı Şirketin tüm ürünleştirme sürecini tamamlamadığı ve bu hususta kusurlu olduğu tespit edilmiş olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından bilirkişi heyeti raporu hüküm vermeye ve denetime elverişli olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış olup, davacı özetle; davacı ile davalı arasında 04.11.2014 tarihli “Mikrolokasyon Bazlı Hizmetler İşbirliği Sözleşmesi”nin akdedildiğini; bu sözleşmeye istinaden, davacının kendisinin geliştirmiş olduğu yazılımın sağladığı servisi davalının kullanmasına ve satış-pazarlamasını yapmasına izin verdiği; davacının bu sözleşme gereği çalışmalarını yürütmek için 6 mühendisi işe aldığını ve bu kişilere aylık toplam 50.000 TL maaş ödemesi yapmış olduğu; 09.08.2016 tarihinde, davacıya haber verilmeden davacının tüm çalışanlarının ... binasından güvenlik elemanları aracılığıyla dışarıya çıkartılmış ve davacının bilgisayarlarına el konulmuş olduğunu; yazılım kopyasının alınmasına dahi izin verilmediğini; davalı tarafından davacıya, “bu eylemin güvenlik için gerçekleştirilmiş olduğunun” bildirildiğini; sonrasında da 18.11.2016 tarihinde, “güvenlik çalışmalarının tamamlandığının ve davacının çalışmalarına bir engel bulunmadığının” bildirildiğini; ancak darbe sonrasında bazı yöneticilerin gözaltına alınması, tutuklanması, işten çıkartılması ve istifa etmesi neticesinde, sözleşme çerçevesinde çalışmaları takip edecek bir yönetici atanamadığını, dolayısıyla da davacının, çalışmalarına devam edeceği bir muhatap bulamadığı; davacının, sözleşmenin devamı noktasında bir gelişme olmayacağını anlaması üzerine, davalıya 02.05.2018 tarihli noter ihtarnamesini keşide ederek, “sözleşmenin 12.3 nolu maddesi hükmüne istinaden aykırılıkların giderilmesini” talep ettiği; davalının davacıya verdiği cevapta, “bilgisayar ve yazılımların kendilerinde olduğuna dair bir bilgiye sahip olmadıklarını” bildirdiğini; oysaki davalı çalışanları tarafından davacıya 10.10.2016 ve 14.10.2016 tarihlerinde gönderilmiş olan e-mail mesajlarında, yazılımın kendilerinde olduğunun kabul edildiği; davalının sözleşmeye aykırılıklara gidermemesi üzerine, davacı tarafından davalıya keşide edilen 12.09.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği; davacının, dava konusu yazılımla ilgili çalışmak ve davalının kuluçka merkezinde istihdam edilmek üzere 6 adet personel çalıştırdığını, bu personele 12 ay boyunca toplam 1.050.000 TL maaş ödemiş olduğunu; davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle yazılımın zayi olduğunun ve de bu ödemelerin boşa gittiğini; bu yüzden davacının zarara uğradığını; davacının yıllarca emek verdiği sözleşme konusu yazılımın değerinin 3 milyon TL olduğunu; davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle bu yazılımın hiçbir işe yaramamış ve zayi olmuş olduğunu; bu yüzden davacının zarara uğradığını; iddia etmekte ve sözleşme çerçevesinde davacının yaptığı personel masraflarının 100.000 TL’lik kısmının ve zayi olan yazılımın bedelinin şimdilik 200.000 TL’lik kısmının; sözleşmenin feshinin davalıya tebliği tarihi olan 14.09.2018 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep etmektedir.
Davalı ise özetle; davalı ile davacı arasında, 31.12.2014 tarihli ve 1 yıl süreli “Mikrolokasyon Bazlı Hizmetler Sözleşmesi”nin akdedildiğini; işbu sözleşmede davacının “tedarikçi” olarak değil “iş ortağı” olarak yer aldığını; işbu sözleşmenin, gelir paylaşımı esasına dayalı bir işbirliği sözleşmesi niteliğinde olduğunu; davalının bu sözleşme kapsamında davacıya herhangi bir gelir taahhüdü ve satın alma taahhüdü bulunmadığını; 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin ardından, 21.07.2016 tarihinde, 90 gün süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini; işbu darbe girişiminden sonra, 09.08.2016 tarihinde şirket merkezinde bulunan 3.kişi firma çalışanlarının davalı şirket dışına çıkarıldığını ve güvenlik incelemesi amacıyla davalı şirkete ait bilgisayar vb cihazları davalı şirkete teslim ederek ayrılmalarının istendiğini; davacının da davalı şirket ait bilgisayarları kendisinin getirip teslim ettiğini; 10.10.2016 tarihinde davacıya e-mail yoluyla, davalı şirkete gelerek iddia edilen yazılımı silebileceklerinin” bildirildiğini; 18.11.2016 tarihinde de davacıya, “güvenlik işlemlerinin tamamlandığının, çalışmalarına devem edebileceklerinin” bildirildiğini; fakat davacının daha sonraki tarihlerde, yazılımın alınması veya silinmesi hususunda herhangi bir girişimde bulunmadığını ve de 22.05.2018 tarihli noter ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini; davalının, sözleşmeye aykırı herhangi bir davranışının bulunmadığını; davalı tarafından davacıya, sözleşmeye istinaden, davalı şirket bünyesinde çalışma ve test ortamı sağlandığını; davalı tarafından davacıya ait herhangi bir cihaza el konulmadığını; davacının çalışma yapması için kendisine tahsil edilmiş olan davalıya ait cihazların (bilgisayarların vb.), darbe girişiminin ardından güvenlik amacıyla, geçici olarak davacıdan geri alındığını; geri alınan cihazın içinde davacıya ait herhangi bir yazılımın olup olmadığının davalı tarafından bilinmediğini; iddia etmekte ve “davanın reddine” karar verilmesini talep emektedir.
Taraf beyanları ile dava dosyası içeriğine göre; davacı ile davalı arasında 31.12.2014 tarihli “Mikrolokasyon Bazlı Hizmetler İşbirliği Sözleşmesi” akdedilmiş olduğu, işbu sözleşmeye göre; davalı kendisine ait işyerinde davacıya çalışma ve yazılım geliştirme ortamı sağlayacak, davacı davalıya ait işyerinde yazılım geliştirme çalışmaları yapacağı gibi, başka hizmetler de vereceği, davacının geliştirdiği yazılımdan ve verdiği hizmetlerden elde edilen gelir taraflar arasında paylaşılacağı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 1 yıl süreli olduğu, dolayısıyla sözleşmenin süresinin 31.12.2015 tarihinde sona erdiği, fakat tarafların örtülü anlaşması ile, sözleşme belirsiz süreli olarak devam ettiği, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin ardından, 09.08.2016 tarihinde, davacı şirket çalışanları, güvenlik incelemesi amacıyla davalı şirket merkezi dışına çıkarıldığı, davacı şirket elemanları tarafından kullanılan cihazlar (bilgisayarlar vb.) davalı şirket merkezinde kaldığı, 18.11.2016 tarihinde davalı tarafından davacıya, “güvenlik işlemlerinin tamamlandığının, çalışmalarına devam edebileceklerinin” bildirilmiş olduğu, davacı tarafından davalıya 02.05.2018 tarihinde ihtarname keşide edildiği ve “davacının geliştirdiği yazılıma ve davacıya ait bilgisayarlara davalı tarafından haksız olarak el konulduğu, davacı şirketin sözleşme konusu işleri (yazılım geliştirme işini vb.) yapamaz hale geldiği, davalının bu suretle sözleşmeye aykırı davranışlarda bulunduğu, davalının sözleşmeye aykırı davranışlarının 7 gün içinde son verilmesi gerektiği” hususları bildirilmiş olduğu, davalı tarafından davacı aleyhine keşide edilen 25.05.2018 tarihli cevabi ihtarnamede, “işyerinde davacıya ait bilgisayarların bulunmadığı, davacı personeline kullanmaları için verilmiş olan davalıya ait bilgisayarların ise, bu personelin işyerinden ayrılması sırasında onlardan geri alındığı; işbu iade alınan bilgisayarlarda davacının sözünü ettiği yazılıma rastlanmadığı, davacıyı iddia ettiği bilgisayarlar ve yazılım ile ilgili bilgi ve belgeler ile birlikte davalının işyerine gelmeye davet ettikleri” hususlarının bildirilmiş olduğu, davacı tarafından davalıya keşide edilen 22.05.2018 tarihli ihtarname ile “sözleşmenin feshedildiği” bildirildiği, davacı tarafından davalıya daha sonra 12.09.2018 tarihinde keşiden edilen ihtarnameyle de, “sözleşmenin feshedildiği” hususu tekrardan bildirilmiş olduğu, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin ardından, 09.08.2016 tarihinde, davacı şirket çalışanlarını, güvenlik incelemesi amacıyla davalı şirket merkezi dışına çıkarmakla davalı, “kusurlu olarak sözleşmeye aykırı bir davranışta” bulunmadığı, Mücbir sebep niteliğinde işbu darbe girişimi nedeniyle, güvenlik amacıyla zorunlu olarak bu şekilde hareket etmesi gerektiği, dolayısıyla davalının söz konusu davranışının, “kusurlu olarak sözleşmeye aykırı davranış” niteliğinde olmadığı kanaatine varılmış olup, 18.11.2016 tarihinde davalı tarafından davacıya, “güvenlik işlemlerinin tamamlandığı, çalışmalarına devam edebilecekleri” bildirilmiş olduğu da gözetilerek, davacının beyanına göre; darbe sonrasında bazı yöneticilerin gözaltına alınması, tutuklanması, işten çıkartılması ve istifa etmesi neticesinde, sözleşme çerçevesinde çalışmaları takip edecek bir yönetici atanamamış, dolayısıyla da davacı, çalışmalarına devam edeceği bir muhatap bulamamıştır. Davacının bu beyanına dair mahkememizce itibar edildiğinde dahi mücbir sebep niteliğindeki darbe girimi sonrasında davacının davalı şirkette muhatap bulamamış olduğu anlaşıldığından, davalının davacıya karşı sorumluluğu bulunmadığı, yani davalı bu şekilde hareket etmekle de, “kusurlu olarak sözleşmeye aykırı bir davranışta” bulunmadığı, zira mücbir sebep niteliğindeki darbe girişimi neticesinde sözleşme, davalının kusuru olmaksızın, davalı açısından uygulanamaz hale gelmiş ve sonrasında da davacı tarafından feshedildiği anlaşılmakla, ayrıca davacı taraf, kendisine ait bilgisayarlara davalı tarafından el konulduğunu ispata yönelik dosyamıza somut delil sunmadığından, davaya konu yazılıma davalı tarafından el konulmak suretiyle davalının bu yazılımı kullandığını ve bundan ekonomik menfaat elde ettiğini ispata yönelik de somut delil sunmadığı, yine bilirkişi raporunun teknik inceleme kısmındaki tespitlere göre; davacının sözleşmeye istinaden davalının işyerinde çalışarak geliştirdiği yazılım, sözleşmenin feshedildiği tarihte henüz tamamlanmadığı, bütün bu gerekçelerle; davalının kusurlu olarak sözleşmeye aykırı herhangi bir davranışta bulunmadığı, dolayısıyla davacıya karşı sözleşmesel sorumluluğunun (TBK.md.112 vd.) doğmadığı, bu nedenle de davacının iddia ettiği zararları tazmin etme yükümlülüğü altına girmediği anlaşılmış olmakla davacının davalıdan, iddia ve talep ettiği gibi tazminat alacaklarının bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 5.123,25 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.063,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğinin 13/2 md. gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 29.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 5.123,25 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Bakiye Harç : 5.063,95 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 4.459,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 150,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.600,00 TL
Posta Giderleri : 185,50 TL
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.