Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK.nun 261.maddesinde; "...alacaklı ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde icra dairesinde kararın infazını istemeye mecburdur." Yine İİK.nun 264.maddesinde ise; "İcra takibine başlamadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı yedi gün içinde takip talebinde bulunmaya mecbur olduğu, borçlunun müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmediği takdirde, ihtiyati haczin kendiliğinden icrai hacze dönüşeceği" düzenlenmiştir. 
Somut olayda borçlu aleyhinde 14.01.2011 tarihinde ihtiyati haciz kararı olması üzerine 14.01.2011 tarihinde süresinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibin başlatıldığı, borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ve öğrenme tarihinin tesbiti ile hacizlerin kaldırılması talebi üzerine mahkemece talep kabul edilerek, takibin kesinleşmesinden önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yukarıdaki yasal düzenlemeler nazara alınarak yapılan hacizlerin, haciz kesin hacze dönüşmediği ve ihtiyati haciz niteliğinde bulunduğu bu durumda ihtiyati haczi veren mahkemece kaldırılabileceği dikkate alınarak bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.