Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2858
Karar No: 2014/7717
Karar Tarihi: 08.04.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/2858 Esas 2014/7717 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2014/2858 E.  ,  2014/7717 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Tarihi : 28/11/2013
    Numarası : 2012/92-2013/361

    Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, taraf vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmesi, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı A.. A.. Tek.San.ve Tic.AŞ. tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 08.04.2014 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı A.. A.. Tekstil San. ve Tic.A.Ş. vekili Av.N.. Ö.. geldi, karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre davacı ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
    Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
    Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda dosyaya sunulan 2010-2012 yılları arası bir kısım puantaj kayıtları incelendiğinde, aylık olarak düzenlendiği ve sonuçta davacı dahil işçilerden tek imza alındığı ancak isimleri karşısındaki sütunda (fm) sütunu olup davacının isminin karşısında değişik aylarda olmak üzere 1-5 saat arası kayıt olduğu ve davacının formu imzalarken itirazsız imzaladığı görülmüştür. Bu puantaj kayıtlarında (ht) (hafta tatili) ve (rt) (resmi tatil) ibareleri de olduğu görülmüştür.
    Yine dosyada sunulan bordrolarda bazı aylarda aylık 240 saat çalışma karşılığı ücret tahakkuk ettirildiği gibi bordroda fazla mesai satırı karşısında saat olarak kayıt belirtilmesine rağmen karşılığında ücret tahakkuku bulunmadığı ve davacının bu bordroları da itirazsız imzaladığı görülmüştür. (Örneğin şubat 2011 bordrosu)
    Bu nedenle dosyada yer alan puantaj kaydı sunulu dönemler yönünden davacının puantaj kaydı ile fazla çalışma olan aylar ve bu aylara ait bordrolar karşılaştırılarak tahakkuk yapılan aylar hesaplama dışında bırakılarak, puantaj kaydı bulunmayan aylar da ise tanık beyanlarına göre fazla çalışma alacağı belirlenip hesaplanması gerekmektedir.
    Yine sunulan bu puantaj kayıtlarına göre çalışılmayan hafta tatili ile genel tatil günleri belirlenip dışlanarak varsa puantaj kayıtlarına göre çalışılan hafta tatili ve genel tatil günleri çalışmaları belirlenip;puantaj kaydı bulunmayan dönem yönünden ise tanık beyanları esas alınarak hesaplama yapılmalıdır.
    Mahkemece bu hususlar yönünden gerekli inceleme yapılmaksızın karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacının; kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz talep etmesine rağmen hükümde dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalıdır.
    4-Kabule göre de, reddedilen yıllık izin ve fazla çalışma alacağı miktarı 11.622,2 TL olup bunun %12"sinin 1394,66 TL davalı yararına, kabul edilen 24.708,71 TL alacak miktarının %12"sinin 2.965,04 TL davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı yararına 3.696,40 TL, davalı yararına 794,67 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi