11. Hukuk Dairesi 2016/13815 E. , 2018/4816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.05.2016 tarih ve 2013/347-2016/203 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, asıl davada; davalı taşıyanın müvekkili şirkete ait limandan yüklediği prinç kepeği yükünü ... limanına geldiği halde açıkta demirli bekleyerek tahliye etmediğini, bunun üzerine mahkemenin verdiği ihtiyati tedbir kararıyla tahliye işleminin başladığını, davalının müşterek avarya talebinin haksız olduğunu ileri sürerek davalının müşterek avarya olarak talep ettiği 60.000 USD ile borçlu bulunmadıklarının tespitine, 2013/115 D.İş sayılı dosyasına yatırdıkları teminatın iadesine, 98.781,43 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davalı vekili, asıl davada müvekkili idaresindeki ... isimli geminin Rusya Temryuk limanından yüklediği 1421,940 metrik ton dökme halde pirinç kepeği yükü ile 10/08/2013 tarihinde İstanbul Boğazına ulaşmadan makine arızasına maruz kaldığını, hadise sonucu cer sözleşmesi imzalandığını ve geminin 16/08/2013 günü ... Limanına ulaştığını, TTK 1277m gereğince teminat gösterilmedikçe garameye iştirak edecek eşyayı teslim edemeyeceğinin açık olduğunu, davacı-karşı davalının ibraz ettiği ticari faturaların, kus yükselmesi nedeniyle zarar ettiğinin delili olamayacağını savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davada, davalı-karşı davacının oluşan zararın kesin ve kati olarak tespitinin mümkün olmadığını ileri sürerek şimdilik 100.000 ABD doları zararlarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; asıl davada, dispeç raporu ve geminin makine arızası nedeniyle yolda kalmış olması gemi arızasının niteliği dikkate alınarak davalının müşterek avaryayı haklı olarak ilan ettiği, yükün müşterek avarya nedeniyle geç teslim edildiği, davalının iradesi dışında bu olayın gerçekleştiği, sorumluluğunun bulunmadığı, davacının eksik ve hasarlı yük iddiasını ispatlayamadığı, karşı davada geminin müşterek avaryadan sonra tamir ettirilmediği, hurdaya çıkarıldığı bu süre zarfına ilişkin bir iş bağlantısını gösterir belge de sunulmadığı, davacının geminin bağlı kaldığı dönemdeki yakıt ve koruyucu acente masraflarını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle asıl davanın reddine karşı davanın kısmen kabulü ile 7.875 USD, 7.192 USD ve 52.552,36 USD alacakların ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl davada, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Karşı davada, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Karşı dava, davacı karşı davalının, dava konusu gemiye haksız olarak ihtiyati tedbir koydurması dolayısıyla uğranıldığı iddia edilen zararın ve dispeç raporuyla belirlenen müşterek avarya garame payının tahsili istemlerine ilişkindir.
Müşterek avarya, 6102 sayılı TTK’nın 1272-1285. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre, ortak bir gemi sergüzeştine atılmış olan gemiyi, yükü, eşyayı ve navlunu birlikte tehdit eden bir tehlikeden onları korumak amacıyla ve makul bir hareket tarzı oluşturacak şekilde bile bile olağanüstü bir gidere katlanılması halinde müşterek avarya ilan edilebilir. Müşterek avarya ilanına müteakip donatan gecikmeksizin dispeçi yaptırmakla yükümlüdür. Dispeç raporunun onaylanması veya hesaba itiraz için mahkemeye başvurulur. Mahkemece tüm ilgililer duruşmaya çağrılır. Dispeç raporuna yapılacak itirazın en geç ilk celsede öne sürülmesi gerekir. Dispeç raporuna itiraz edilmemiş olması veya itirazın haklı görülmemesi halinde dispeç raporunun onaylanmasına karar verilir. Mahkemece onaylanmasına karar verilen dispeç raporu ilam niteliğini kazanır. İlam niteliğindeki dispeç raporu doğrudan icraya konulabilir.
Somut olayda, geminin yolda tamir edilemez biçimde arızalandığı, kaptanın usulüne uygun bir biçimde müşterek avarya ilan ederek gecikmeksizin dispeç raporu aldığı sabittir. Yukarıda açıklanan düzenleme uyarınca davalı- karşı davacının dispeç raporunun tasdiki için mahkemeye başvurarak, dispeç raporuna ilam niteliği kazandırması mümkünken, müşterek avarya garame payının tahsili amacıyla iş bu davayı açmasında hukuki yararı olduğundan söz edilemez. Hukuki yarar, 6100 sayılı Kanun’un 114/1-h maddesine göre dava şartı olup, dava şartları yargılamanın her safhasında kendiliğinden dikkate alınır. Bu durumda davalı- karşı davacının dispeç raporuyla belirlenen müşterek avarya garame payının tahsili istemiyle dava açmasında hukuki yararı olmadığı gözetilerek, bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile asıl davada kararın ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı davada, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 3.267,50 TL harcın temyiz eden davacı-karşı davalıya (asıl davaya yönelik) iadesine, 26.06.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
Karşı davadaki dispeç raporuyla belirlenen müşterek avarya garame payının tahsili istemi, aynı zamanda mahkemece dispeç raporunun denetlenmesi ve onaylanması suretiyle tahsil hükmü kurulmasını tazammun eden niteliği gereği, mahkemece, rapor yerinde bulunmak suretiyle garame payının tahsiline hükmedilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmadığı gibi, doğrudan garame payının tahsili istemli bir dava açılmasına engel bir yasa hükmü de söz konusu olmadığından, Daire çoğunluğunun hukuki yarar yoksunluğuna yönelik bozma gerekçesine katılmıyorum.