
Esas No: 2016/14707
Karar No: 2019/6398
Karar Tarihi: 20.05.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14707 Esas 2019/6398 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı Şirkete kasko poliçesi ile sigortalanmış davacının aracının dava dışı sürücü sevk ve idaresinde iken trafik kazası nedeniyle hasarlanmasından dolayı araçtaki hasar bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 60.500,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, aracın poliçeden iki gün sonrası olan 03.04.2014 tarihinde tek taraflı kaza sonucu hasara uğradığının iddia edildiğini, poliçeden iki gün sonra gerçekleşen kazaya ilişkin olarak davacı sigortalının müvekkili şirkete yapmış olduğu hasar ihbarı araç sürücüsünün kazadan sonra değiştirildiği kuvvetli şüphesiyle reddedildiğini, yaptırılan tespiti kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 60.500,00 TL"nin 29/07/2013 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 73. maddesine göre "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı Yasanın 3/l. maddesinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davacının tüketici olduğu ve davalı ... şirketinden aralarındaki kasko sigorta poliçesine dayalı olarak talepte bulunduğu anlaşılmasına göre davanın açıldığı 14.08.2014 tarihi itibari ile tüketici davası olduğu ve tüketici mahkemesinin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. 6502 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder" ifadesi ile kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden önce açılmış davaların açıldığı mahkemede yargılamasının yapılacağı, bu tarihten sonra açılan davaların ise tüketici mahkemesinde görüleceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın Tüketici Mahkemesi"ne gönderme kararı ile devri yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye geri verilmesine 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.