
Esas No: 2016/4063
Karar No: 2017/7128
Karar Tarihi: 02.10.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/4063 Esas 2017/7128 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, hizmet döküm cetvelindeki çalışmalarının kendisine ait olduğunun tespitiyle, Kurum kayıtlarının düzeltilmesine, başvuru tarihinden itibaren emekli olmaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının hizmet cetvelinde ..... vb isimli kişiler adına kayıtlı hizmetlerin davacıya ait olduğunun tespiti ile davacının 03.10.2012 tarihinden itibaren aylığa hak kazandığına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir.
Somut olayda; işe giriş bildirgeleri üzerinde yer alan kaydın davacıya ait olup olmadığının tesbiti için aynı isimde bir başka şahsın bulunup bulunmadığı hususunun ilgili nüfus idarelerinden araştırılmadan, belgedeki imza üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, hizmet cetvelinde görülen tüm işyerlerinin ihtilaflı döneme ilişkin bordrolarının tamamının getirtilmeden, tüm dönemler yönünden resen tanık seçilerek dinlenilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğu görülmüştür.
Yapılacak iş; dava konusu hizmet cetvelinde yer alan hizmetleri, her bir işyeri ve her dönem yönünden ayrı ayrı değerlendirerek,hizmet cetvelinde yer alan isimleri ve bildirilen çalışmaların dayanakları olan işe giriş bildirgelerinde yer alan kimlik bilgilerine sahip kişileri ilgili nüfus idarelerinden ayrı ayrı araştırmak, davacı haricinde kimse tespit edilirse ve davacı tespit edilen kişiye ait çalışmaların kendisine ait olduğunu iddia ediyorsa ilgili kişiyi usulüne uygun şekilde davaya dahil etmesi için davacıya süre vermek, işe giriş bildirgeleri üzerinde imza incelemesi yaptırmak,her dönem yönünden ilgili işyerinin dönem bordrolarını getirtmek, dönem bordrolarından resen tanık seçmek ve dava konusu çalışmaların aidiyeti ile ilgili usulüne uygun şekilde ifadelerini almak, bordrolarda adı geçen
./..
kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerlerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın kime ait olduğu hususunda yöntemince beyanlarını almak,toplanan delillere göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.