7. Hukuk Dairesi 2014/95 E. , 2014/7843 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Dörtyol 1.İş Mahkemesi
Tarihi : 08/10/2013
Numarası : 2011/253-2013/640
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalıya ait işyerinde tanker şoförü olarak 2000 yılından 14/01/2009 tarihine kadar çalıştığını, iş aktinin işveren tarafından iş hacminin daralması bahane gösterilerek feshedildiğini, çalıştığı süre içinde günde 6-7 saat fazla mesai yaptığını, hafta sonları, ulusal ve dini bayramlarda çalıştığını ancak bu çalışmalarının karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, iş aktinin feshinin haksiz olduğunu, yapılan kısmi ödemelerin alacağını karşılamadığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı farkı ile fazla mesai, hafta tatili, milli ve dini bayramlarda çalışma ücretinden oluşan işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı davacının aralıklarla çalıştığını, çalıştığı dönemlere ilişkin olarak işten ayrıldığında kendisine kıdem tazminatının ödendiğini, sefer başına prim ödendiğinden günlük 6-7 saat fazla çalışma yapmasının, hafta tatillerinde çalışmasının mümkün olmadığını, karayollları Trafik Kanunun uyarınca devamlı surette 4,5 saatten ve günde 9 saatten fazla araç kullanmasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının sunduğu ibranamelerdeki ödemeler mahsup edilmek suretiyle bilirkişi tarafından tanık beyanları esas alınarak davacının günde 6 saat fazla mesai yaptığı benimsenerek yapılan hesaplama gözetilerek fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretleri yönünden davanın kısmen kabulüne; kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve ikramiye istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflara arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 49. Maddesi ile taşıt kullanma sürelerine uyma zorunluluğu getirilmiş olup bu yasağın esas ve usullerinin yönetmelikle belirleneceği belirtilmiştir. 2182 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 98/1-A bendinde ise ticari amaçla yük taşımacılığı yapan şoförlerinin bir günde dokuz saatten fazla araç kullanamayacakları yönünde yasala düzenleme mevcuttur.
Somut olayda, davalı tarafça fazla mesai ödemelerinin sefer primi şeklinde ödendiğinin beyan edildiği, ancak buna dair belge sunulmadığı anlaşılmıştır.
Yapılacak iş, davacının çalışma döneminde kullandığı araçlara ait takoğraf kayıtları var ise getirtilip, çalışma saatlerini gösterir bilgi ve belgelerinin ödenen sefer primleri varsa birlikte değerlendirilmesi; Karayolları Trafik Kanunu 49. Maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 98/1-A bendindeki sınırlamalar ve davacı tanık beyanlanlarının da gözetilerek sonucuna göre davacının hak ettiği sefer primini aşan fazla çalışma alacağı varsa hükmedilmelidir. Bu yön gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 10/04/2014,gününde oybirliğiyle karar verildi.