11. Ceza Dairesi 2016/3858 E. , 2018/4543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizlemek, Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Sanığın her iki suçtan mahkumiyetine
I. Sanık hakkında defter ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, bunların vergi incelemesi amacıyla ibrazının istenmesi gerektiğinden, yapılan tebligatta varlığı anlaşılan 1038/109 sayılı defter ve belge isteme yazısı temin edilip defter ve belgelerin hangi amaçla istendiği belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre; de;
a- 5271 sayılı CMK"nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, defter ve belge gizlemek suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı cihetle, suç tarihinden önce sabıkası bulunmayan ve hakkında takdiri indirim maddesi uygulanarak, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık nedeniyle tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluştuğundan cezası ertelenen sanık hakkında "kamusal zararı gidermediği" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
II. Sanık hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaaya uygun olarak Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.03.2010 tarih, 2010/888 sayılı iddianame ile sanık hakkında, “2005, 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında “sahte fatura düzenlemek" suçlarından kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava ve yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “sahte fatura düzenlemek” ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği de gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak “sahte fatura kullanmak” suçundan karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Sahte fatura düzenleme suçlarında her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda düzenlenen sahte fatura eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı cihetle, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı zincirleme biçimde işlenmiş suçları oluşturacağı gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, yasaya aykırı
b- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 15.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.