12. Ceza Dairesi 2019/11609 E. , 2021/3639 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ... Mimarlık Limited Şirketine sözleşmeli olarak iş güvenliği uzmanlığı hizmeti verdiği, olay tarihinde bu şirket tarafından inşaat yapımı devam eden yüksek hızlı tren garı inşaatının ikinci kat zemin kısmı döşeme betonunun dökülmesi sırasında döşeme altına kurulan ahşap ve teleskopik (metal) dikmelerin, dökülen beton ağırlığını ve diğer ağırlık unsurlarını taşımayarak çöktüğü, çöken kısım üzerinde beton dökme işlemini gerçekleştiren taşeron şirket ... İnşaat Limited Şirketinde işçi olarak çalışan katılan ..."nin yaklaşık 9 metre yükseklikten düştüğü, alınan doktor raporuna göre katılanın yaşamını tehlikeye sokacak ve ağır(5) derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, olayla ilgili ifadesine başvurulan işçilerin inşaatta çalıştıkları sırada koruyucu malzeme kullanmadıklarını belirttikleri, soruşturma aşamasında iş güvenliği uzmanı ve inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen 10/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda, inşaatta kullanılan kalıp iskelesinin ahşap ve teleskopik dikmelerden oluştuğunun, toplam 8,75 m yükseklikteki iskelenin ilk 4m"lik kısmında ahşap iskelenin kullanıldığı, sonraki kısmında bunların üzerine teleskopik (metal) dikmelerin bağlandığının tespit edildiği, ancak bu malzelerin birbirine nasıl birleştirildiğinin tespit edilemediği, projede modern kalıp sistemini bilen uzmanlar gözetiminde modern masa tipi kalıp iskelelerin kullanılması gerekmesine rağmen kullanılmadığının tespit edildiği, projede asıl işveren ve alt işverenin iş sağlığı güvenliği faaliyetinin koordinasyonunu sağlaması gerekir iken sağlanamadığının, iş sağlığı güvenliği uzmanının sağlık güvenlik planı hazırlamadığının, iş sağlığı güvenliği uzmanının genel risk değerlendirmesi yapmasına rağmen kalıpla ilgili değerlendirme yapmadığının bu nedenle ihmalinin olduğunun tespit edildiği, bilirkişi incelemesine göre kazanın, betonu yeni dökülmüş olan kalıbın üzerindeki ağırlığı taşıyamayarak çökmesinden kaynaklandığının belirlendiği, inşaatta bilimsel yapım teknolojileri uygulanmaması ve gerekli emniyet tedbirlerinin olmaması nedeniyle işveren, taşeron, projeci ile birlikte iş sağlığı güvenliği uzmanı sanığın %10 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, sanığın alınan savunmasında "ben olay tarihinde iş güvenliği uzmanı olarak görev yapıyordum, ancak ben olay sırasında şantiyede değildim, ben ayda 4 saat görev yapıyordum, olay olmadan önce kanuni yükümlülük süremi doldurmuştum, ben normal olarak tüm operatörlere iş güvenliği eğitimi verdim, ancak yaralanan kişi betonu getirmesi gereken operatördü betonu satın aldıkları taşaronun işçisi idi, bu nedenle bu işçiye bizim tarafımızdan eğitim verilmemişti, ben söz konusu kazanın gerçekleştiği yerle ilgili riks analizi yapmıştım. Buna göre beton dökümü, kalıp kurulumu ve sökülümü ile ilgili tehlikeleri ve alınması gereken önlemleri yazmıştım, buna göre oparatörün beton dökme işlemi sırasında kalıbın üzerinde olmaması gerekiyordu, zaten bu kişi beton döküm oparatörü de değildi, beton santralının oparatörü idi bu kişinin orada olmaması gerekiyordu normal olarak işçiler beton dökme işini uzaktan kumanda ile yaparlar, normalda bunun için iş makinası santraldan gelir hortumu ile beton döküm işi yapılır, hortumu inşaata ait işçiler tutar bir kişide iş makinasını uzaktan yönlendirir ancak olayda müşteki kalıbın üzerinde idi hortum tutup tutmadığını yada neden orada olduğunu bilmiyorum" şeklinde beyanda bulunduğu, yargılama aşamasında alınan 29/05/2015 tarihli iş güvenliği uzmanları tarafından düzenlenen üç kişilik bilirkişi raporunda ise işveren ve taşeron şirket yetkilileri ile kontrol mühendisleri kusurlu bulunduğu ancak sanık hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu kapsamda mahkemece kurulan 17/09/2015 tarihli hükümde "sunulan bilirkişi raporları ışığında sanık ...’nın üzerine atılı suç açısından kast ve taksirinin bulunmaması nedeniyle CMK’nun 223/2-c maddesi gereğince atılı suçtan beraatine" karar verilmiş ise de, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda sanığın kusur durumu hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması karşısında, aşamalarda alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesine yönelik olarak dosyanın alanında uzman bilirkişilere tevdii ile neticesine göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme sonucu sanık hakkında gerekçesiz şekilde beraatine karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.