İstanbul Ceza Kararları - Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/4922 Esas 2019/15581 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4922
Karar No: 2019/15581
Karar Tarihi: 15.10.2019

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/4922 Esas 2019/15581 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Sanığın hırsızlık suçu işlemesi nedeniyle asliye ceza mahkemesinde yargılandığı ve hüküm giydiği belirtilen kararda, suçun Tekkeköy Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği'nde işlendiği ve suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak mahkeme hüküm kurarken yanılgıya düştüğü ve 142/1-a maddesi uyarınca hüküm kurduğu belirtiliyor. Sanığın suç tarihinde eylemini gerçekleştirdiği yerin bina niteliğinde olduğuna dikkat çekilen kararda, Anayasa Mahkemesi'nin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının da dikkate alınması gerektiği belirtiliyor. Karar sonucunda temyiz itirazlarının reddedildiği ve hükmün onandığı belirtiliyor. Kanun maddeleri ise 6545 sayılı kanunun 62. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 142/1-a maddeleri ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi.

2. Ceza Dairesi 2019/4922 E. , 2019/15581 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, hırsızlık suçunu Tekkeköy Ağız ve Diş Sağlığı Polikiliniğinde bulunan eşya hakkında işlemesi karşısında, bu yer aynı zamanda bina niteliğinde olduğundan suç tarihi itibariyle sanığın eyleminin 18.06.2014 tarihinde kabul edilerek, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h, kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, suç vasfının belirlenmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun"un 142/1-a maddesi gereğince hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, tüm dosya içeriğine göre, polis tutanağı ve sanığın soruşturma evresindeki savunmasından da anlaşılacağı üzere her ne kadar sanık polisler tarafından hakkındaki şüphe nedeniyle sağlık kuruluşuna çağrıldığında suçun işlendiği yere para ile birlikte gelmiş ise de kendi iradesi ile suça konu parayı polislere teslim etmediği, başlangıçta suçlamayı kabul etmediği, paranın polislerce yapılan üst aramasında çorabının içerisinde gizlenmiş halde ele geçirildiği, bu nedenle rızai iade bulunmadığı dolayısıyla 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulama koşulları oluşmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş,5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 15/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.