11. Ceza Dairesi 2017/16742 E. , 2018/4648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat
Sanıklar ..., hakkında mahkumiyet
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.12.2012 tarih ve 2012/42678 esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve sahte fatura kullanmak, sanık ... hakkında 2009 ve 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve sahte fatura kullanmak suçlarından da kamu davası açılmış olduğu anlaşılmakla, bu suçlarla ilgili zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I-Sanık ... hakkında defter belge ibraz etmemek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 13.05.2016 tarihinde vefat ettiği belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III-Sanıklar ... hakkında 2009 ve 2010 yıllarında sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri, ... hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ve ... hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik sanık ... müdafii, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-Sanık ..."in savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini, düzenlenen ve kullanılan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanadığını beyan etmesi, sanık ... ve ..."ın savunmalarında, işsiz oldukları için...isimli kişinin kendilerini ... diye biri ile tanıştırdığını, işe alınacaklarını düşünerek bazı evraklara imza attıklarını, şirket kurulduğundan haberdar olmadıklarını sahte fatura düzenlemediklerini beyan etmeleri ve sahte fatura düzenleme ve kullanmak suçlarında, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması karşısında; 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında düzenlendiği ve 2009 takvim yılında kullanıldığı iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ( ( 2010 yılında kullanıldığı iddia olunan sahte fatura örnekleri dosya arasında, 2010 yılında sahte düzenlendiği iddia edilen fatura örnekleri Ceyhan 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2016/344 E. sayılı dosyasında yer almaktadır) ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2-Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a)Faturaları düzenlediği ve kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ve derdest ise, davaların birleştirilmesi; hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c)Faturaları düzenleyen ve kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının ya da kime verdiklerinin, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
d)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa)Faturayı düzenleyen ya da kullanan şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
bb)Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ya da kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri ile sanıkların yetkilisi olduğu şirketin defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
e)Sahte fatura düzenleme suçunda, faturalar üzerindeki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı hususunda da bilirkişi raporu alınmasından sonra,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a) Sanıklar hakkında 213 sayılı vergi usul kanununun 4369 sayılı yasa ile değişik 359/b maddeleri gereğince cezalandırılmaları için kamu davası açıldığı halde ek savunma hakkı verilmeden 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5278 sayılı yasanın 276. maddesi ile değişik 359/b. maddesi gereğince cezalandırılmaları,
b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 16.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.