Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15415
Karar No: 2019/6595
Karar Tarihi: 22.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/15415 Esas 2019/6595 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/15415 E.  ,  2019/6595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, müteveffa ..."ın sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın ... plakalı araç ile kaza yaptığını, muris ... "ın vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını, davacı ..."in müteveffanın gayriresmi nikahlı eşi olduğunu, diğer davacıların müşterek çocukları olduğunu, davalıya yapılan başvuruya rağmen talebin reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 40.000,00 TL, Nisan için 10.000,00 TL, Duygu için 7.500,00 TL olmak üzere 57.500,00 TL"nin olay tarihi olan 23/06/2006 veya diğer ölenlerin başvurusu üzerine davalının murisin de ölmüş olduğunu öğrendiğinden bu tarihten itibaren veya davalıya başvuru tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, nikahsız ya da imam nikahlı eşin taraf sıfatının olmadığını, kusur durumunun tespiti gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz oranına hükmedilebileceğini, Güvence Hesabının sorumluluğunun aracın kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu belirterek neticede davanın redddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın
    kısmen kabulü ile davacı ... için 40.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL, ... için 7.500,00 TL"nin 05/05/2008 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; desteğin vefat tarihinde evli ve 2 çocuğunun olduğu dikkate alınarak, eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esası benimsenmiştir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminatın bu ilkelere göre hesaplanması kabul edilmiştir.
    K.T.K 96. Maddesi hükmüne göre garameten ödeme ilkesi gereğince, bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını öngörülmektedir. Zarar görenlerin birden fazla olması halinde, bunlar arasında eşitlik esasını dikkate alan bu ilkenin, zorunlu mali mesuliyet sigortalarında da dikkate alınması gerekmektedir. Birden fazla kişi zarar görmüşse sigortacı, poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağından zarar gören üçüncü kişiler oranlama yoluyla (garameten-oranlı eşit paylaştırma esasına göre) tazminat isteyebileceklerdir.
    Somut olayda, murisin dosya içerisinde yer alan 07.07.2014 tarihli nüfus kayıt örneğine göre anne ve babasının yaşadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda annenin yaşadığı belirtilmiş olmasına rağmen tazminat hesabına dahil edilmemiş ve davacı eş Hilal
    için 137.878,33 TL, kızı Duygu için 28.283,37 TL, kızı Nisan için 31.599,17 TL hesaplanmış, ancak halen yaşıyor olmaları halinde anne ve babanın destek payları tartışılmamıştır. Mahkemece yukarıda anlatılan hususları gözetmeden hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmayıp, murisin yeni tarihli nüfus kayıt örneği dosya içerisine alınarak anne ve babasının yaşıyor olması halinde aynı bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre anne ve babaya da destek payı ayrılması durumunda yukarıda anlatılan ilkelere göre davalı ... Hesabının olayda zarar görenlere karşı sorumlu olduğu teminat limitinin garame hesabı ile zarar görenlere paylaştırılması, ondan sonra davalı ... Hesabının davacılara garameten ödemekle yükümlü olduğu tutarın hüküm altına alınması (davalı lehine kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi