17. Hukuk Dairesi 2016/15400 E. , 2019/6596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalının murisi ... adına kayıtlı olan ... plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketine zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 13/11/2008 tarihinde aracın ehliyetsiz sürücü ... yönetiminde iken takla atarak kaza yaptığını, kazada araç sahibi ... "ın öldüğünü, ölenin murisi davalı ..."ın ... Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı ... Esas sayılı davada verilen karar ile davalıya ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında 8.875,80 TL ödeme yapıldığını, ancak araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıya ödenen 8.875,80 TL bedelin trafik sigortası genel şartları B.4-c maddesi ile KTK hükümleri gereğince 27/09/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 2.218,95 TL rücuen alacağın, 27/09/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ait istemin reddine, dair
karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, yetersiz sürücü belgesi ile araç kullanılması sebebine dayalı rücuan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, murisin işleteni olduğu araç sürücüsünün yeterli sürücü belgesi olmadan sebep olduğu kazada, murisin mirasçısı olan davalıya ilamlı icra yoluyla ödemek durumunda kaldığı bedelin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, alınan 21.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıya rücu edebileceği miktarın miras hissesi (1/4) oranında olduğu belirtilmekle, mahkemece rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddine dair karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamı ile uygun düşmemektedir.
Trafik Sigortası Genel Şartları B.4.c maddesi uyarınca, sürücünün gerekli ehliyetnameye sahip olmaması halinde, meydana gelen kaza sonucunda üçüncü kişilere ödenen tazminat, sigorta ettirenden rücuan talep edebilir ise de, sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı sürücünün kusur oranına göre belirlenir. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu"nun 641. maddesi uyarınca mirasçılar mirasbırakanın borçlarından müteselsilen sorumlu olduklarından Borçlar kanunu"nun 142. maddesine (TBK m. 163 vd.) göre alacaklı, müteselsil borçlu olan mirasçılardan birinden borcun tamamını isteyebilir. Bu durumda, tereke alacaklısı olan davacı ... şirketi, takibi tüm mirasçılara karşı yapmak zorunda olmayıp, mirasçılardan birine veya bir kaçına karşı da yapabilir.
Somut olayda; Murisin işleteni olduğu araç sürücüsü tam kusurlu hareketi ile kazaya sebebiyet vermiş olup, davalı, kazaya sebep olan murisin mirasçılarından sadece biri olduğundan, diğer mirasçılar aleyhine başlatılmış takip ve dava bulunmadığından, davacı ... şirketi mahkeme kararına dayanarak başlatılan ilamlı icra takibinde davalıya ödediği bedelin tamamının tahsilini talep edebileceğinden, mahkemece, davalının borcun tamamından sorumlu olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, miras hissesi oranında sorumlu olduğu yönündeki hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 113,57 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.