
Esas No: 2020/490
Karar No: 2021/893
Karar Tarihi: 17.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/490 Esas 2021/893 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/490 Esas
KARAR NO : 2021/893
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;“28.03.2019 tarihinde tek taraflı kaza meydana geldiği, yolcu konumunda olan müvekkili ... ...'nun kazada yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde ... plakalı araç sürücüsü ... ...'ın 2918 sayılı KTK'ye göre kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeniyle yolcu konumunda olan müvekkil ... ...'nun ağır bir şekilde yaralandığını, kaza tarihinin 28.03.2019 olması nedeniyle; kazada oluşan sürekli iş gücü kaybı oranın, geçici iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadıkları hususlarının 20 Şubat 2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak tespit edilmesini ve sürekli iş göremezlik tazminatının tahsilini talep ettiklerini, oluşan maluliyet nedeniyle ...na başvuru yapıldığını, ancak davalı ...nın yasal süre içerisinde 26.08.2020 tarihli yazısıyla başvuruyu olumsuz sonuçlandırıldığını, zorunlu arabuluculuğa başvuru yapıldığını, arabuluculuk faaliyetinin 02.10.2020 tarihinde anlaşmazlıkla sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı Yasanın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) şimdilik 100-TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatının ...'ndan sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının 28/03/2019 tarihinde, ... plakalı traktörden düşmesi ile meydana gelen kazada malul kaldığı iddiası ile ...'ndan tazminat talep ettiğini, davacı tarafından ...'na yapılan başvuru sırasında sunulan ... nın 29.03.2019 tarihli yazısında, davacı ... ...'nun, 28.03.2019 tarihinde ... ...' ın sevk ve idaresindeki ... plakalı traktörde yolcu olarak bulunduğu sırada, bir anlık dikkatsizlik ve dalgınlık ile dengesini kaybettiğini, düşeceğini anlayınca traktörden atladığını, düştüğü yerin taşlık olduğunu, düşmenin etkisiyle bacağında acı hissettiğini ... ...'ın hiçbir suçunun olmadığını, tamamen kendi dikkatsizliği nedeni ile düştüğünü beyan ettiğinin görüldüğünü, tüm soruşturma evrakı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; mağdurun yaralanmasının kendi kusurlu hareketi sonucu meydana gelmiş olduğunun anlaşıldığını, ayrıca ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 2019/ ... soruşturma numaralı dosyasında 2019/819 K. Sayılı karar ile “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar" verildiğinin görüldüğünü, müvekkili ...nın, Karayolları Trafik Kanunu gereği yaptırılması zorunlu olduğu halde, ZMMS sigortası yaptırılmamış veya plakası tespit edilemeyen araçların işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya malul kalmasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı meydana elen bedeni zararları, söz konusu sigorta mevzuatı çerçevesinde, araç sürücüsünün nispetinde ve kaza anında geçerli limitler dahilinde karşılandığını, ancak söz konusu kazada ... plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tazminat hesabının en önemli unsuru olan kusur bulunmaksızın tazminat hesaplaması yapılması ve başvuru sahibine tazminat ödenebilmesinin de mümkün olmadığını, TBK m. 50 “zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü gereğince, başvuru sahibi, plakası tespit edilemeyen aracın varlığını ve kusurlu bulunduğunu ispat etmek ile yükümlü olduğunu, başvuru şartının yerine getirilmediğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90. Maddesinde, 26.04.2016 yürürlük tarihli 6704 sayılı torba yasa ile yapılan değişiklik ile "ZMMS sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır." hükmü ile ZMSS genel şartları işaret edildiğini, bu kapsamdaki maddi zararların söz konusu düzenleme dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafin, usul ve yasaya aykırı olarak ikame edilen davasının esasa girilmeksizin, dava şartı yokluğu nedeniyle usulen reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile tazminat hesaplaması yapılacak ise, öncelikle davacının, Adli Tıp Kurumu veya mahkemece takdir edilecek resmi ve yetkili bir hastane tarafından, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik esasları çerçevesinde muayene edilmesi sağlanarak usul! ve yasaya uygun olarak düzenlenmiş, şahsın trafik kazasından kaynaklanan arazlar nedeniyle kesin ve kalıcı maluliyetini gösterir rapor aldırılması gerektiğini, tazminata hükmedilmesi halinde, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faize hükmedilmesine yönelik talebi usul ve yasaya aykırı olduğundan reddi gerektiğini, başvuru şartı yerine getirilmemiş olduğundan müvekkilin temerrüdü de söz konusu olmadığını, kazaya karışan aracın kullanım şekli ticari olmadığından, taraflar tacir olmadığından ve taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından, karşı tarafın ticari faiz oranı ile birlikte hesaplama yapılması talebi de reddedilmesi gerektiğini, ... bir sigorta şirketi ve tacir olmadığından, talep konusu tazminat haksız fiilden kaynaklandığından ve taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından avans faizi ödenmesine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil edeceğini, ...'nın sorumluluğunun,28/03/2019 tarihinde geçerli olan teminat limiti ve plakası belirlenemeyen aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, tazminat ödenmesine hükmedilmesi halinde, bu sınırların aşılması hukuka aykırılık teşkil edeceği, Sigortacılık Kanununun 14. maddesi gereği zorunlu sigortası bulunmayan araçlar nedeniyle yaptığı ödemeler için, zarara neden olan ve zorunlu sigortası bulunmayan aracın işletenine, sürücüsüne ve diğer sorumlulara (ve bunların mirasçılarına) rücu ederek ödediği tazminatı masraflarıyla birlikte tahsil edeceği, söz konusu başvuru sahibi için destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi ihtimalinde, ödenen bu tazminatın, zorunlu sigortasını yaptırmakla sorumlu olan araç maliki Muhammet Uzun ve sürücüsü ... ...'dan tahsili gerekeceği, bu nedenle de davanın, ... 'a (TC No: ) ve ... ...'a (TC No: ...) ihbar edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesni talep etmiştir.
DELİLLER : bilirkişi raporu, ...ndan gelen müzekkere cevabı, ... Cumhuriyet Başsavcılığından gelen müzekkere cevabı, İlçe Emniyet Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabı, ... nden gelen müzekkere cevabı, ... Hastanesinden gelen müzekkere cevabı, ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava , 28/03/2019 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza sebebiyle yolcu konumunda bulunan davacının sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28.03.2019 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır yaralanması sonucunda oluşan sürekli iş gücü kaybı oranının, geçici iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmama durumunun 20 şubat 2019 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak tespit edilmesini ve sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu kazada ... plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacı tarafça sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasının Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak yapılması gerektiğini, ... sorumluluğunun teminat limiti oranı ile sınırlı olduğunu, öncelikle davanın usulden mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
... CBS'nin 2019/... soruşturma, 2019/... karar sayılı dosyasında ... ...'nun yaralanmasıyla ilgili olarak soruşturma açıldığı, müştekinin alınan ifadesinde özetle, SSÇ hakkında şikayetçi olmadığını beyan ettiği, söz konusu suçun basit yaralama olduğu, SSÇ'nin kusurunun basit taksir düzeyinde kaldığı ,soruşturmayı gerektirir herhangi bir suç veya suçlunun olmadığı anlaşıldığından 10/04/2019 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiği anlaşılmıştır.
...ne kaza yeri olan "... ili ... ilçesi, ... Mahallesinde 28/03/2019 tarihinde karayolu sayılan bir yer olup olmadığı veya karayolu ile bir bağlantısının olup olmadığı hususunda müzekkere yazıldığı, Karayolları Genel Müdürlüğünün 17/12/2021 tarihli müzekkere cevabında söz konusu yerin sorumluluk ağında bulunmadıklarını, kazanın meydana geldiği kesimin karayolu bakım ağ dışında olduğunu, söz konusu kazaya ilişkin kurumda herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını belirttikleri anlaşılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. (HGK'nın 28.09.2011 tarihli 2011/17-499 Esas 2011/557 karar sayılı ilamı da bu yöndedir)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bir zararın sigortası kapsamına girebilmesi için o zararın motorlu araç ile karayolunda meydana getirilmiş olması gerekir. Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesinde karayolu, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeriti, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Ancak, anılan yasanın ikinci maddesinde de bu kanunun karayolunda uygulanacağı hükme bağlandıktan sonra, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık alanlar ile park, bahçe, patik yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerlerin, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirlenen bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsuların üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Meydana gelen kaza ise, tarla içinde dava dışı ... ... sevk ve idaresindeki traktör seyir halindeyken meydana gelmiş olup, yukarıda belirtilen Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri gereğince kazanın meydana geldiği yer karayolu veya yasada sayılan yerler olmadığından zarar teminat kapsamında olmadığı, 2918 sayılı KTK'nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı bulunmadığından kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerlerden olmadığı, bu nedenle meydana gelen zararın ... teminatı kapsamında olmadığı ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL den peşin alınan 54,40 TL nin düşümü ile 4,90 TL'nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafınca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafınca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereği hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL'nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ... Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 17/12/2021
Katip ...
¸e-imzalı
Hakim ...
e-imzalı
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.