Abaküs Yazılım
İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/419
Karar No: 2021/891
Karar Tarihi: 17.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/419 Esas 2021/891 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1294 Esas
KARAR NO : 2021/854
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı şirketin giriştiği ticari ilişki sonucu emtia sattığını ve karşılğında ... Bankası'na ait 10/09/2015 tarih ve 180.000,00-TL bedelli çekini aldığını, davalı bankaya ait bulunan çekin karşılıksız çıktığını ve bu şekilde şerh düşüldüğünü, karşılıksız çek ile ilgili olarak ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/... esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ancak borçlu şirkete ait hiçbir mal bulunamadığını, bankalara yollanan haciz ihbarnamelerine olumsuz yanıt verildiğini, davalı bankanın çek karnesini vermeden önce yeterli maddi varlığının bulunup bulunmadığını tahkik etmesi, üçüncü şahısların zarara uğramasına sebebiyet verilmemesi, bankanın vasıta kılınarak dolandırıcılık suçunun işlenmemesi için gerekli özeni göstermesi ve basiretli davranması gerektiğini, bu gerekliliğin yerine getirilmediğini, çek hesabı açılan müşteriye yeterli malı olmamasına rağmen çok yapraklı çek karnesi verildiğini, bilançolarının değerlendirilmediğini, vergi borçlarının tahkik edilmediğini, şirketin merkez adresinin kaç kere değiştiğinin tespit edilmediğini ve yerinde olmayan şirketin merkezinde tahkikat yapılarak tutanak tutulmadığının anlaşıldığını, bu nedenle semeresiz kalan takip borcunun davalı banka tarafından karşılanması gerektiğini, çek hamillerine verilmesi zorunlu olan adreslerin verilmemiş olduğunu, bu durumda yargılama yapılarak çek karnesi verip zarara sebep olan bankanın sorumluluğuna hükmedilmesini, çek karnesi veren davalı bankanın sorumluluğu nedeni ile şimdilik 5.000,00-TL olmak kaydı ile çek bedeli kadar maddi tazminatın icra takip tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı bankanın basiretli bir tacirin yerine getirmesi gereken yükümlülüklerin tamamını yerine getirmiş olup bu hususta herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davalı bankanın, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 2. maddesinde yazılı tüm görevlerini yerine getirdiğini, basiretli bir tacir gibi hareket ettiğini, davacının daha önceki tarihlerde müvekkili banka aleyhine huzurdaki dava ile aynı konu ve talepleri içeren davaları yapılan yargılamalar neticesinde reddedildiğini, ilgili kararların Yargıtay ilgili hukuk dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini, somut olayda kusurlu olan ve basiretli bir tacir gibi hareket etmeyen tarafın davacının kendisi olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/... e. sayılı dosyasının hangi tarihte semeresiz kaldığı huzurdaki dava açısından önem arz etmekte olduğunu beyanla davanın reddine yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : ... İcra Müdürlüğünün 2015/... Esas sayılı icra dosyası, ... Vergi Dairesi yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
.... İcra Müdürlüğü'nün 2015/... Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu dava dışı ... A.Ş. aleyhine dava konusu 10/09/2015 keşide tarihli 180.000-TL bedelli ... Bankasına ait ... seri numaralı çekten kaynaklı Kambiyo Senetlerine Özgü takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacı vekili tarafından borçlu dava dışı şirket hakkında aciz vesikası düzenlenmesi talep edildiği, İcra Müdürlüğü'nce aciz vesikası düzenlenmesi talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafça ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/... Esas sayılı dosyası ile yapılan başvuru ile 14/11/2018 tarihli aciz vesikası düzenlenmesi taleplerinin reddine ilişkin memurluk muamelesinin iptaline, icra takip dosyası semeresiz kaldığından aciz vesikası düzenlenmesinin talep edildiği, mahkemece "Davacının davasının reddine" karar verildiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 01/10/2020 tarih, 2019/... Esas, 2020/... Karar sayılı kararı ile "borçlunun nüfusa kayıtlı olduğu yerden ve önceki ikametlerinin bulunduğu yerlerden yurtiçi ve yurt dışı ikametgahlarının bulunup bulunmadığı adli kolluk marifetiyle araştırılarak, bunun sonucuna göre borçlunun taşınır taşınmaz malları ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ilişkin yeterince araştırma yapılmadığı, başka hak ve alacakları ile gayrimenkullerinin de olabileceği nazara alınarak aciz vesikasını verebilme koşulları oluşmadığından bu aşamada icra müdürlüğünün talebi reddetmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı" gerekçesi ile davacı tarafın İstinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği, icra takip dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi ..., Bankacılık Mevzuatı Hakkında Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı bilirkişi ... ve Mali Müşavir ... tarafından düzenlenen 05/04/2021 tarihli heyet raporuna göre; "Davalı bankanın 'çek teslim tutanaklarına göre, ... A.Ş.'nin ...’ndan (26.02.2015/10, 17.03.2015/10, 09.04.2015/10 ve 14.05.2015/10) toplam 40 yapraklı 4 adet çek defteri aldığı,
... Ortaklığı'nın Mahkeme’ye gönderdiği yazıya göre, 'firma adına, çek karnesi ilk teslim tarihinin 09.06.2014 (davalı bankanın ilk çek defteri teslim tarihi ise 26.02.2015 tarihi olduğu) , karşılıksız çıkan ilk çek tarihinin ise 15.09.2015 olduğu, buna göre ... A.Ş.’ne ilk çek karnesi veren bankanın davalı Banka olmadığı, yine, davalı Banka’nın ... A.Ş.’ne çek defteri verdiği tarihlerde (en son tarih çek defteri teslim tarihi: 14.05.2015), ... A.Ş.'nin piyasa da karşılıksız çekinin bulunmadığının anlaşılmakta olduğu,
Gerek Ticaret Sicili kayıtları, gerekse davalı bankanın gönderdiği bilgilerin, firmanın 'tabela firması' olmadığını göstermekte olduğu, Nitekim firmanın, ... dışında ... ve ... Bankası tarafından da kredilendirilmiş bir firma olduğunun görülmekte olduğu,
Davalı banka, firma hakkında çalışma yapmış, firmayı kredilendirilebilir bir firma olarak tespit etmiş ve kredi kullandırmış olduğu, Banka’nın çek defteri verdiği tarihte, firmanın piyasada aktif, diğer bankalardan da kredi kullanmış olan, çek defteri verilmesine herhangi bir engeli bulunmayan bir firma olarak gözükmekte olduğu,
Davacının, 'bankanın dava dışı çek borçlusuna çek karnesi verirken 5941 sayılı Kanun'un bankalara getirdiği basiretli ve özenli davranma yükümlülüğünü yerine getirmediğini" iddia etmekte olduğu,
5941 sayılı Kanun'un, bankaların müşterilerine çek hesabı açarken, dolayısıyla ‘çek defteri' teslim ederken nasıl hareket edeceklerinin esası Kanun’un 2/1.maddesi ile düzenlenmiştir. 5941 sK'nun 2/1 fıkrası aynen aşağıdaki gibi olduğu;
“MADDE 2 - (1) Bankalar, çek hesabı açılması ile ilgili olarak bu Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu Kanun hükümlerine göre araştırırlar: ayrıca ilgili kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterirler.”
Kanuna göre olayın hukuki değerlendirmesinin tümüyle Mahkeme'nin yetki ve takdirinde olduğu, bu açıdan, raporda sadece uygulamaya yönelik maddi konulara değinileceği;
5941 sayılı Kanuna göre bankalar müşterilerine ‘çek defteri’ vermeden önce, tüzel kişi ise, firma ile ilgili (kuruluşu, faaliyeti, yetkilileri, temsil ve sicil belgeleri, risk merkezi sorgulamaları...gibi) bilgileri topladıktan sonra, müşterisine 'çek verilip verilmeyeceğini’ değerlendirmekte olduğu, karşılıksız çıkabilecek her bir çek yaprağı nedeniyle bankaların kusursuz sorumluğunun (Ocak/2021'den itibaren 2.670-TL) kabul edilmesinden sonra, bankacılık uygulamasında, çek defteri verilecek 'müşteri' aynı zamanda ‘gayri nakdi kredi' müşterisi olarak kabul edilmekte olduğu, bu açıdan, bankanın firmaya 'çek defteri’ vermekle aynı zamanda, her bir çek yaprağı için 2021 yılı itibariyle 2.670-TL tutarlı gayri nakdi kredi açmış olduğu, dava dışı ... A.Ş.'ne çek defterinin verildiği 2015 yılında ise bu sorumluluk miktarının 700-TL olduğu, dolayısıyla, davalı Banka’nın her bir çek yaprağı için bu miktar gayri nakdi kredi kullandırdığının görülmekte olduğu, tespit edilen bilgilerin ise, Banka’nın gayri nakdi kredi dışında dava dışı firmaya aynı zamanda nakdi kredilerde kullandırdığını göstermekte olduğu,
Bankanın, firmanın kredilendirilmesi sürecinde, firma ile ilgili risk merkezi (karşılıksız çek, protestolu senet, bulunan riski., gibi) sorgulamalarını yapmış, faal ve aktif olan firmayı kredilendirilebilir bir firma olarak değerlendirmiş olduğu, bu açıdan, kendisini kredibil bulduğu, başka bankalar tarafından da kredilendirildiği anlaşılan firmaya, çek defteri vermesinde, 5941 saydı Kanunun aradığı bir ihmal ve basiretsizliğinin bulunmadığının Mahkemenin takdirinde olduğu, ayrıca, davacı firmanın bir tacir olduğu, tacir, ticari faaliyet sahasındaki bütün faaliyetlerinde basiretli davranma yükümü altında olduğu (6102 sK-md.18), Davacının, ticari iş yaptığı firmayı araştırması, ödeme gücü olup olmadığını tespit etmesi ve buna göre ticari ilişkiye girmesi veya ticari ilişkisini sürdürmemesi gerektiği, davacının, kendi basiretinin gereğini yaptığına ilişkin bir tespit yapılamadığının Mahkeme'nin takdirinde olduğu,
Davacının, Banka'nın işlemlerinden kaynaklanan bir zararının olmadığının değerlendirilmekte olduğu, farklı düşünülmesi halinde ise, aciz belgesine bağlanmamış olmakla birlikte, davacının zararının karşılıksız çıkan çek miktarı kadar olacağının Mahkemenin takdirinde olduğu,
Davacının, davaya konu 10.09.2015 tarih ve 180.000,00-TL bedelli karşılıksız çek nedeniyle bir zararının doğması halinde davalı Banka’ya bu zarardan dolayı bir sorumluluk atfedilemeyeceği,
Davalı bankaya sorumluluk atfedileceğinin kabulü halinde, bu zararın karşılıksız çek miktarının tahsil edilemeyen -aciz belgesine bağlanmadığı için bu aşamada bilinemeyen- kısmı ile sınırlı olacağı" yönünde görüş beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, hukuki niteliği itibariyle, davalı bankanın dava dışı kişiye çek karnesi verirken gerekli özeni göstermediği iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
Davacı taraf, davalı bankaya ait çekin karşılıksız çıktığını, karşılıksız çıkan çek ile ilgili icra takibine girişildiğini, ancak borçlu şirkete ait mal varlığı çıkmadığını, davalı bankanın çek hesabı açılan müşteriye yeterli mal varlığı olmamasına rağmen çok yapraklı çek karnesi verdiğini, semeresiz kalan takip borcu nedeniyle davalı bankanın sorumlu olduğunu beyanla şimdilik 5.000-TL olmak üzere çek bedeli kadar madde tazminatın icra takip tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, karşılıksız çıkan çek ile ilgili bir sorumluluğu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça 03/09/2019 tarihinde Mahkememize sunulan dava dilekçesi ekinde arabuluculuk anlaşmazlık tutanağının sunulmadığı, dava dilekçesi içeriğinde arabuluculuk başvurusu yapıldığına dair bir beyanda bulunulmadığı, Uyap dosya ayrıntı bilgileri bölümünden yapılan incelemede Arubulculuk dosyasının eklenmediğinden Uyap sistemi üzerinden de davacı tarafın dava açmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunduğunun tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmakla "...6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine..." karar verildiği, davacı tarafın istinaf yoluna başvurduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 14/11/2019 tarihli 2019/ ... esas, 2019/ ... karar sayılı kararı ile Mahkememiz kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu çekin incelenmesinde; davalı ...'nın .../İstanbul Şubesine ait olduğu, keşidecisinin dava dışı ... A.Ş. olduğu, keşide tarihinin 10/09/2015 olduğu, alacak miktarının 180.000-TL olduğu, lehtarının davacı ... A.Ş. olduğu, çekin 10/09/2015 tarihinde takas yolu ile ibraz edildiği, ibraz tarihi itibariyle karşılıksız şerhinin işlendiği anlaşılmıştır.
... İcra Müdürlüğü'nün 2015/... Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu dava dışı ... A.Ş. aleyhine takip başlatıldığı, davacı vekili tarafından borçlu dava dışı şirket hakkında aciz vesikası düzenlenmesi talep edildiği, İcra Müdürlüğü'nce aciz vesikası düzenlenmesi talebinin reddedildiği, davacı tarafça .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/... Esas sayılı dosyası ile yapılan başvurunun reddine karar verildiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 01/10/2020 tarih, 2019/ ... Esas, 2020/...6 Karar sayılı kararı ile davacı tarafın İstinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği, icra takip dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır.
Düzenlenen birikişi heyet raporu ile; Davacının, davaya konu 10.09.2015 tarih ve 180.000,00-TL bedelli karşılıksız çek nedeniyle bir zararının doğması halinde davalı Banka’ya bu zarardan dolayı bir sorumluluk atfedilemeyeceği, Davalı bankaya sorumluluk atfedileceğinin kabulü halinde, bu zararın karşılıksız çek miktarının tahsil edilemeyen -aciz belgesine bağlanmadığı için bu aşamada bilinemeyen- kısmı ile sınırlı olacağı tespit edilmiştir.
Davacı şirketin, keşideci hakkında, çeke dayalı bütün müracaat yollarını tüketmesi ve çek bedelinin tahsil edilemez hale gelmiş olması gerekmektedir. Davacının bu yolları denemeden ve tüketmeden bankadan çek bedelini tazminat olarak istemesi doğru değildir. Bu tür davaların, çek bedelinin kısmen yada tamamen tahsil edilemez hale gelmiş olmasının kesin olarak ortaya çıkmasından sonra en erken bu anda davanın açılması gerekmektedir. Davacı alacaklı, İİK.nun 143 ncü maddesi uyarınca, alacağının tamamını alamazsa, kalan miktar için,alacaklıya kesin aciz vesikası verilir.(Yargıtay 11.HD. nin 18/06/2007 tarih, 2006/6683 Esas, 2007/9295 Karar sayılı kararı).
Somut uyuşmazlıkta; Davalı bankanın çek hesabı açtığı dava dışı keşideci şirketin, davacı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden dava konusu çeki davacı emrine düzenlediği, davacının ibrazı üzerine çekin karşılıksız çıktığı, davacı tarafça dava dışı keşideci şirket aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/... Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, davacı vekili tarafından takip dosyasında borçlu dava dışı şirket hakkında aciz vesikası düzenlenmesi talep edildiği, İcra Müdürlüğü'nce aciz vesikası düzenlenmesi talebinin reddine karar verildiği, söz konusu kararın İcra Hukuk Mahkemesi ve İstinaf incelemelerinden geçerek "aciz vesikasını verebilme koşulları oluşmadığından bu aşamada icra müdürlüğünün talebi reddetmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı" gerekçesi ile ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin 01/10/2020 tarih, 2019/ ... Esas, 2020/ ... Karar sayılı kararı ile davacı tarafın İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleştiği, icra takip dosyasının derdest olduğu, davacı tarafça çek keşidecisi dava dışı şirket aleyhine başlatılan icra takibinde aciz vesikası alınmadan huzurdaki davanın açıldığı, bu hali ile vaktinden önce açılan davanın reddi gerektiği, Mahkememizce taraf delilleri toplanarak esas yönden yapılan inceleme neticesinde de; dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli heyet raporu ile, çekin keşide edildiği tarihte yürürlükte olan 5941 sayılı Çek Yasasının 2/1. bendinde bankaların çek hesabı açtırmak isteyen müşterilerinin yasaklı olup olmadığını araştırma ve ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni göstermek yükümlülüğünün olduğu, somut olayda davalı bankanın dava dışı çek keşidecisi ile alakalı gerçekte var ve faal olan bir firmanın çek müşterisi yapıldığı, bu firmanın istihbarat bilgilerinin olumsuzluk içermediği, çek yasaklısı da olmadığı dikkate alınarak davalının davaya konu çek alacağı yönünden kusurlu olduğunun ispat yükü üzerinde olan davacı tarafında ispatlanamadığı, bu haliyle de dava konusu karşılıksız çekte yazılan tutardan davalı bankanın sorumlu tutulmasının mümkün olamayacağı anlaşılmakla, oluşan vicdani kanıya göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30-TL maktu karar harcının peşin alınan 85,39-TL harçtan mahsubu ile artan 26,09-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL'nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.01/12/2021

Katip ...
e-imza*

Hakim ...
e-imza*


* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi