Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5286
Karar No: 2019/6643
Karar Tarihi: 23.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5286 Esas 2019/6643 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5286 E.  ,  2019/6643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin bankadan kullandığı krediye bağlı olarak davalı tarafından hayat sigorta poliçesi ile sigortalandığını, murisin 20.04.2011 tarihinde vefat ettiğini ileri sürerek 12.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların murisinin poliçe tanziminden önce var olan ve ölüme sebebiyet veren hastalığını bildirmemiş olduğunu, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 12.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, poliçede dain mürtehin olarak yer alan dava dışı bankaya sigortalı/murisin kredi borcunun tamamen ödenmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinde “Bu Kanunda aksi öngörülmemiş veya farklı bir şekilde düzenlenmemişse; a) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümleri uygulanır. b) Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşmiş hukukî fiiller, bağlayıcılıkları ve hukukî sonuçları itibarıyla, bu tarihten sonra dahi, gerçekleştikleri tarihte yürürlükte bulunan kanuna tâbidir...” hükmü, aynı kanunun 6/1. maddesinde de “Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir.” hükmü düzenlenmiştir.
    6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihi 01/07/2012 olup, somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 1268. maddesine göre “Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar.” Aynı kanunun 1332. maddesinin son fıkrasına göre, "Sigortalı veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde durumu sigortacıya bildirmeye mecburdur. Sigorta bedeli, bu beş günlük müddetin geçtiği tarihte muaccel olur."
    Somut olayda davacıların murisi 20.04.2011 tarihinde vefat etmiştir. Davacılar iki yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 15.07.2014 tarihinde dava açmışlardır. Davalı vekili ise davanın zamanaşımına uğradığını savunmuştur. Dava tarihi itibari ile 6762 sayılı TTK’nın 1268. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olup davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de; sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK"nın 1290. maddesi( 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Yargıtay"ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır.
    Dosya kapsamından sigortalı/murisin poliçe tanziminden önce 2006 yılından beri konjestif kalp yetmezliği tedavisi gördüğü ve poliçe tanzim tarihinin 20.04.2011 olduğu, poliçe tanzimi ekinde bulunan sağlık soru formunda hastalıklar ile
    ilgili sorulara “hayır” cevabı verildiği, bu sağlık soru formunun da sigortalı/muris tarafından imzalandığı, davacı tarafça imzanın sahteliği iddiasında bulunulmadığı, muris/sigortalının 20.04.2011 tarihinde miyokardin sebebi ile öldüğü, muris/sigortalının poliçe tanziminden önce var olan ve muris tarafından bilinen hastalığı ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu, buna göre poliçe tanzimi sırasında sigortalı/muris tarafından doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığı, davanın bu nedenle de reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi