
Esas No: 2017/8802
Karar No: 2018/1953
Karar Tarihi: 01.03.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/8802 Esas 2018/1953 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava konusu taşınmazı kırtasiye olarak kullanılmak üzere 26.03.2015 tarihinde iktisap ettiğini, iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliye konulu ihtarname tebliğ edilmesine rağmen davalının halen taşınmazı tahliye etmediğini belirterek davalının kiralanan taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının işyeri ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını ,davacının halihazırda özel bir dershanede öğretmenlik yaptığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyiz incelemesinde; Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının kanıtlanması gerekir.
İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Davacının emekli öğretmen olup emekliliğinin ardından özel dershanede çalıştığı, dershane ile yaptığı en son iş akdinin 1 yıl süreli olduğu, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ile de dava konusu taşınmazın kırtasiyecilik işinin yapılmasına uygun bulunduğu tespit edilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olduğu anlaşılmakla Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
2-Bozma nedenine göre davalı tarafın temyiz isteminin incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.