17. Hukuk Dairesi 2016/14460 E. , 2019/6777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının askerliğini yaptığı dönemde davalı tarafından "Mehmetçik Yaşam Sigortası" kapsamında sigortalandığını, dava dışı başka bir asker tarafından silahla vurulması ile yaralandığını, askeri yargıda açılan davada alınan raporla % 14,1 malul olduğunun saptandığını, ferdi kaza maluliyet bedelinin ödenmesi için davalıya başvuru yapıldığı halde zamanaşımı nedeniyle talebin reddedildiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada 1.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davada Asliye Ticaret Mahkemeleri"nin görevli olduğunu, davaya konu yaralanmanın kaza sonucu değil kasıtlı suç sonucu oluştuğunu ve teminat dışı olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu edilen olay tarihinden sonraki 5 gün içinde davalıya bildirim yapılmadığı, olay tarihi 27.11.2011 olduğu halde davacının Mayıs 2014 tarihine kadar davalıya başvuru ve ihbarda bulunmadığı, davanın 2 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, "Mehmetçik Yaşam Sigorta Poliçesi" kapsamında teminat verilen ferdi kaza sonucu daimi maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları"nın "daimi maluliyet teminatı" başlıklı 8/B maddesinde, "işbu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebebiyet verdiği takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat"i surette tesbitini müteakip, daimi maluliyet sigorta bedeli aşağıda münderiç nisbetler dahilinde kendisine ödenir" düzenlemesi yapılmıştır. Davalı tarafından düzenlenen Mehmetçik Yaşam Sigorta Poliçesi"nin "kaza sonucu maluliyet teminatı" başlıklı maddesinde de "poliçe süresi içinde meydana gelen bir kaza sonucu sigortalının malul kalması durumunda aşağıda belirtilen maluliyet oranlarına göre sigortalıya ödenecek tutardır. Kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebebiyet verdiği takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kati surette tespitini müteakip tazminat sigortalıya ödenir" denilerek daimi maluliyet tazminatı ödeme şartları belirlenmiştir. Gerek Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları"nın 8/B maddesinde, gerekse davalı tarafından düzenlenen poliçenin daimi maluliyete ilişkin özel şartında, maluliyetin kesin tespitinden sonra tazminatın ödeneceği ilkesi benimsenmiştir. Maluliyet konusunda kesin tespitin yapılması ile poliçe kapsamındaki daimi maluliyet tazminatı yönünden muacceliyet şartı gerçekleşmiş olacağından, bu zarara ilişkin zamanaşımı süresinin de anılan husus gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Davacının daimi maluliyete uğraması ile sonuçlanan olayın 27.11.2011 tarihinde gerçekleştiği; belli bir süre tıbbi tedavisinin devam ettiği; AYİM"de açılan tazminat davasında daimi maluliyet tespiti için alınan 29.12.2011 tarihli adli tıp raporunda, kalıcı maluliyet tespitinin olay tarihinden 18 ay sonra (27.05.2013 ve sonrasında) yapılabileceğinin belirlendiği; alınan bu tıbbi rapor gereği davacının maluliyetine ilişkin tespitin 10.07.2013 tarihli adli tıp uzmanı raporuyla saptanabildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları"nın 8/B maddesi ile davalının düzenlediği poliçenin özel şartı gereği, davacının daimi maluliyetinin kesin surette tespitiyle birlikte poliçe kapsamında tazminat talep hakkının muaccel hale geldiği; bu
tarihin de 10.07.2013 olduğu; eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin aşılmadığı, olayda zamanaşımının sözkonusu olmadığı dikkate alınmak suretiyle, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.