7. Hukuk Dairesi 2014/5289 E. , 2014/8712 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Tarsus İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
Tarihi : 15/01/2014
Numarası : 2012/211-2014/20
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve sendikal nedenle feshedildiğini belirterek işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekilleri, yapılan feshin geçerli nedene dayandığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalı işverence yapılan feshin geçersiz olduğu, sendikal nedenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta davacının iş aktinin feshine dair bir bildirime ilişkin yazılı belge dosyaya sunulmamıştır. Buna karşılık İAB"de 26.09.2012 tarihinde ve 4 çıkış kodla; taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinin bitim süresinin 26.09.2012 tarihli olduğu; davacı tarafından itirazsız imzalanan ibranamede 4857 sayılı Yasanın 17/1-c fıkrası uyarınca iş sözleşmesinin feshedildiğinin belirtildiği ve ibranamenin 26.09.2012 tarihli olduğu: kıdem ve ihbar tazminatı hesaplama tablolarında işten çıkış tarihinin 26.09.2012 tarihi olarak gösterildiği; kıdem ve ihbar tazminatının 23.10.2012 tarihinde ödendiğine dair banka dekontlarının sunulduğu; bordrolarda da en son Eylül 2012 ayında 26 günlük ücret tahakkuku olduğu, toplu işçi çıkarma listesinde davacının isminin olmadığı, davacıya ait hizmet cetvelinde her ne kadar 26.09.2012 tarihinde davalı işyerinde çıkışından sonra prim ödeme kaydı gözükmemekte ise de işe giriş bildirgelerinde göre fesihten yaklaşık 2 ay kadar sonra 10.11.2012 tarihinde dava dışı bir şirkette işe girişi olduğu, SGK kayıtlarında Ekim 2012 listelerinde davacının olmadığı en son Eylül 2012 listesinde olup 26.09.2012 çıkış gösterildiği görülmekle; öncelikle varsa yazılı fesih bildiriminin getirtilerek davacının davalı işverenler bünyesinde Eylül-Ekim 2012 ayları arasında fiilen çalışıp çalışmadığı araştırılıp neticesine göre davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenmesi davanın süresinde açılmadığının anlaşılması halinde ise yasal 1 aylık dava açma süresi geçirildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığı araştırılıp belirlenmeden eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması hatalı olup karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.