BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/704 Esas 2021/471 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/704 Esas
KARAR NO: 2021/471
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 27/04/2016
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili --- hamilelik sürecini ---- bağlı olarak çalışan --- takip ettiğini, hamileliğin --- yapmış olduğu---- ellerinde ve ayaklarında bir bozukluk olduğunu müvekkile söylediğini, ancak tam olarak emin olmadığını eklediğini, bunun üzerine--- gittiğini, ama çocuğun hareket etmediğini söylediğini, ------ güvenen müvekkilinin --- hamilelik sürecini daha iyi takip ettiğini düşünerek doğumu da ona yaptırmak istediğini, ------ ----- tarafından gerçekleştirildiğini, doğum neticesinde küçük ---- %95 oranında zihinsel ve fiziksel engelli olarak doğduğunu, --- hamileliğin ----- görmüş olduğu şeyin -------- ayaklarına ---- olduğunun ise doğumdan sonra tespit edildiğini, ----- sebebiyle ellerinde ve ----- kırık meydana geldiğini, ---- anında --- kaldığı için ----- olarak doğduğunu, -----şeylerin ters gittiğini hamileliğin ------ fark etmesine rağmen müvekkilleri aydınlatmadığını, hiç bir açıklama ve araştırma yapmadığını, özen ve çaba sarf etme yükümlülüğünün ihlali nedeniyle hastanın yaşamı , sağlığı ve bedensel bütünlüğüne zarar vermesi hallerinde bu zararın tazmini yükümlülüğünün ortaya çıktığını, davalı ---doktor---- bu konuda oluşacak zararların giderilmesi için sigorta sözleşmesi imzaladığını, bu nedenlerle tabibin mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak açılan davanın sigorta şirketine karşı açıldığını belirterek, müvekkili----- manevi tazminatın, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik ------maddi tazminatın fiilin gerçekleşmesinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline , yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu dosya kapsamında,-------- dava konusu olay benzeri riskler bakımından müvekkil şirket tarafından tanzim edilen ----- altına alındığını ancak, müvekkil şirketçe söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, Gerek-------şartları, gerekse sigortalının ------ kusuru ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, Davacı yanın iddialarının değerlendirilebilmesi ve müvekkil şirketin hukuki sorumluluğunun tespiti açısından söz konusu müdahalede------ bahis olduğunun tespitinin gerekli olduğunu, ---- birbirinden farklı kavramlar olduğunu, ----gereğini yapan ve tıbbi standartı doğru şekilde uygulayan hekim, elinde olmayan sebeplerle gelişen zararlardan sorumlu tutulmadığını, Davaya konu olayda, tıbbi kötü uygulama mı yoksa komplikasyon mu olduğunun tespiti için ------ taraf, Mahkeme ve ------ elverişli bir kusur raporu alınmasının gerekli olduğunu, Alınacak raporda, dava konusu yapılan iddiaların değerlendirilmesini, yapılan tıbbi müdahalenin tıp kurallarına uygun olup olmadığı belirlenerek, buna göre hukuki sorumluluğu Mahkemece tespitinin gerekli olduğunu, Dava konusu olayda, sigortalı hekimin kusurlu olduğu iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, hekimin sorumluluğunun doğabilmesi için, gerçekleştirilen teşhis ve tedavi yöntemlerinde tıbbi standartın uygulanmamış olması gerektiğini,---- uygulandığı yerde, müdahale, ---- gereklerine de uygun ise hekimin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini,----- tedavinin amacına ulaşması için gerekli olan ve denenerek ispatlanmış bulunan hekimin tecrübesi, doğa bilimlerinin o anki ulaştığı düzeyi ifade ettiğini, -------tatbik eder. Bu faaliyetlerinin mutlak surette şifa ile neticelenmemesinden dolayı, deontoloji bakımından muaheze edilemez…” Sigortalı hekimler, ----- gerektirdiği azami beceriyi gösterdiğini, yapılabilecek en iyi tedaviyi gerçekleştirdiğini, mesleğinin gereğini başarılı bir şekilde uygulandığını, Olayda sigortalı hekimin hiçbir kusuru bulunmadığını, ------, hastasının zarar görmemesi için mesleki tüm şartları yerine getirdiğini, tıbbi açıdan zamanında teşhis koyulduğunu, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde alındığını ve uygun tedavi yöntemlerini uygulandığını, görevinin gereklerini yerine getirmede ihmal gösterdiğinden ve tıbbi kötü uygulamadan bahsedilemeyeceğini, hekimlerin faaliyet gösterdiği hastane bünyesi, alanında ------ oluştuğunu, ------- hastane ekibine katılırken birçok araştırmadan ve denetimden geçtiğini, Bununla birlikte hastanenin bütün------ uygun olarak değiştirildiğini ve yenilendiğini, dava konusu olayda kullanılan cihazların son teknoloji ve alanında kullanılan en iyi aletler olduğunu, -------- personelleri davacı tarafın hastaneye başvurmasından operasyonun gerçekleşmesine kadarki gerekli bütün özen ve yükümlüklerini yerine getirdiğini, ----- sebebiyle oluşan bir zarar nedeniyle hekime/hastaneye kusur addetmek tıp literatürünün genel kabul görmüş kurallarına ve hukuka aykırı olacağını, Dava konusu olayda iddia edilen zararın, müvekkil şirket sigortalısı hekimler tarafından uygulanan teşhis ve tedavi işlemleri ile illiyetinin bulunup bulunmadığının araştırılmasını, Tedavi süreci ve sonraki dönemin araştırılarak, zararın ortaya çıkmasına neden olan bir durumun olup olmadığının tespitini, hekimler tarafından uygulanan teşhis ve tedavi ile illiyetinin bulunmaması karşısında davanın reddine karar verilmesini, davacı yanın tazminat talepleri dayanaksız ve fahiş olduğunu, davacı yanın iddialarının aksine, olayda malpraktisin söz konusu olmadığını, Üstelik maddi ve manevi tazminat hakkının doğabilmesi için, hukuka aykırı eylem, bu eylem sonucu ortaya çıkmış zarar, illiyet bağı ve kusur unsurlarının bir arada bulunması gerektiğini, ilgili mevzuat ve tıbbi standarda uygun olarak gerçekleştirilmiş bulunan teşhis ve tedavi işlemleri, “hukuka aykırı eylem” niteliğini taşımadığını, Kabul anlamına gelmemekle birlikte yerleşik ----- gereği manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması esas olacağını, ------- kararında bu hususu açıkça ortaya koyduğunu, Davacı yanın ekonomik ve sosyal durumunun araştırılması gerektiğini, Talep edilen tazminat miktarının davacı yanı zenginleştireceği ortada olduğunu davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Davaya konu talebin zamanaşımına uğramasını, mevcut olması halinde ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını, Meydana geldiği iddia edilen zararın illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine, Mahkeme Masraf ve Vekalet Ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin ---- dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine sigortalı olan---- kötü Tıbbi Uygulamaları nedeniyle müvekkili ---- %95 oranında zihinsel ve fiziksel engelli olarak doğduğunu iddia etmekte, davalı sigorta vekili ise ---- söz konusu olmadığını savunmaktadır.
Bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı --- %95 oranında zihinsel engelli olarak doğmasında davalı sigorta şirketine sigortalı ----- kötü tıbbi uygulamalarının neden olup olmadığı, davacıların engelli doğum nedeniyle davalıdan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı , talep edilebilecek tazminat tutarının ne kadar olduğu konularında toplandığı anlaşılmakta olup, yargılama bu noktalar üzerinde yapılmıştır.
Mahkememizce davalı--- %95 oranında zihinsel engelli olarak doğmasında davalı sigorta şirketine sigortalı ---- kötü tıbbi uygulamalarının neden olup olmadığı konusunda rapor tanzimi için dosyanın ----- tevdi edilmesine karar verilmiştir.
---- tarihli rapor ile ; ---- muayene, takip ve tedavisinde görevli---- ilke ve kurallarına uygun olduğu, sağlık hizmetinin yürütülmesinde idarenin organizasyon hatasının tespit edilmediği oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Davacılar vekilinin itirazı ve talepleri dikkate alınarak, ----görevli öğretim görevlilerinden oluşan bilirkişi heyeti oluşturulmuştur.
---- ---- oluşan bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen ---- ---- takip ve tedavisinde vaka ile ilgili hekimlerin uygulamalarının tıbbi olarak kurallara uygun ve doğru olduğu tespit edilmiştir. Bir eksiklik veya hata saptanmadığı mütala edilmiştir.
---tanzim edilen bilirkişi Raporu , gerek ise --- doğum eylemi ve doğum sonrası küçüğün muayene, takip ve tedavisinde görevli ----- uygulamalarının ------ görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu, ------ hatasının tespit edilmediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 59,30 TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 771,90 TL peşin harcın, alınması gereken 59,30 TL harçtan mahsubu ile artan 712,6‬0 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.783,15TL yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 78,00 TL yargılama giderinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 24.270,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ------------ Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021