(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/5196 E. , 2014/8986 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 13.02.1992 tarihinde işe başladığını, 2003 yılında başarılarından dolayı Bölge Müdürlüğüne terfi ettirildiğini, iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedildiğini, davacının müdürü ...."in satış direktörlüğünden alınmasından sonra, kendisiyle çalışan yöneticilerin işten çıkarılmasına karar verildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının şirket politikalarına ve kurallarına uymayan usulsüz işlem ve satışlar yaptığı, birtakım satış noktalarının normalin çok üzerinde desteklendiği ve imtiyaz sağlandığı gerekçesiyle feshin 13.01.2012 tarihinde yapıldığını, bağımsız denetim firmasının incelemeleri sonunda müvekkili şirkete 27.10.2011 tarihinde sunulan özel inceleme raporuna göre, bu iddiaların ortaya çıktığını, bu iddialarla ilgili davacının doğrudan ilgisi ve ilişkisinin bulunduğunu, ürününü satışının yasak olduğu ülkelere doğrudan satış yapılmasında davacının sorumluluğunun bulunduğunu, davacının birlikte çalıştığı kişilere karşı profesyonel olmayan şekilde diyalog kurduğunu ve hitap ettiğini, davacının son 10 senede geliriyle orantısız bir şekilde mal varlığı edindiğini savunarak haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, feshe konu olduğu iddia edilen olayların geçtiği tarihin belli olmadığı bu nedenle feshe konu edilen olaylar ile fesih tarihi arasında İş Kanunu 26/I maddesi uyarınca 6 iş günlük hak düşürücü süre ve makul sürenin geçtiği, fesih bildirimine dayanak raporda 7 başlık altında inceleme yapıldığı, bu iddiaların ise; 1-Güneydoğu Anadolu Bölgesi bayilerinin alımlarını belirli bir GY bayisinden yapmak zorunda bırakılmaları ve iddialara konu olan bayiye GY tarafından sağlanan özel destekler, 2- Hasarlı lastiklerin ödemelerinin yapılmaması ve satış imtiyazları 3- indirim geri ödemeleri ve diğer ödemeler, 4- Bayilere ödedilen iki kat bedelli GY broşürleri, 5- Satış elemanlarının istifaları, 6- Satış ekibinin bayilerle ilişkileri, 7- Güneydoğu Anadolu Bölge Satış Müdürlüğü mal varlığı konusundaki saptamalar olup, bu saptamaların soyut nitelikte olduğu, özellikle incelemelerde davacının, fiili, yönlendirmesi ve baskısından somut olarak bahsedilmediği, tanıkların ifadelerine göre davacının şirket imkanlarını bazı bayiler lehine kullanmaya tek başına karar vermesinin mümkün olmadığı, sadece kendisinin böyle bir öneri ve teklif getirebileceği, bu öneri ve teklifin bir üst konumda olan Türkiye Satış Müdürü, Direktör ve Yönetim Kurulu tarafından onaylanması gerekeceği, davacının tek başına tasarruf hakkının bulunmadığı, büyük kurumsal bir şirket olan davalı şirketin kendi bayi ağında fesih sebebine konu iddiaları, elektronik bilişim ağı sisteminde takip etmesinin mümkün olduğu, davalı vekilinin emsal olarak sunmuş olduğu ... 6. İş Mahkemesine ait kararlarda davacının iş sözleşmesinin fesih tarihinde bir çok çalışanın iş sözleşmesinin feshedildiği, şirkette yeniden yapılanmaya gidildiğinin görüldüğü, feshin gerçek sebebinin fesih ihbar yazısında belirtilen neden olmadığı sonucuna varılmış olduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile davacının İşe İadesine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar.
Dosya içeriğine göre somut olayda 13.01.2012 tarihli fesih bildiriminde; "şirketimizde meydana geldiği tarafımıza bildirilen Şirket etik kurallarına ve şirketin satış kural ve politikalarına aykırı eylem ve fiiller nedeniyle şirketimiz tarafından bağımsız denetim kuruluşuna bu işlemlerle ilgili olarak Ağustos 2011 tarihinde inceleme yapılması konusunda talimat verilmiştir. Bu inceleme sonucunda şirketimize verilen raporda sizin de içinde bulunduğunuz bölgede şirketin satış usul ve esaslarına ve de şirketimiz ve ana şirketimiz tarafından belirlenen etik kurallara aykırı işlemler yapıldığı belirlenmiş olduğundan 11/01/2012 tarihinde yapılan toplantıda sizden bu konulara ilişkin olarak yazılı savunmanız talep edilmiştir. Vermiş olduğunuz yazılı savunmanın soruşturma komisyonunda hakim olunan kanaat sonucu, şirketimizle olan iş sözleşmeniz ve iş sözleşmenizin iş şartı olan Şirket Davranış Kurallarına aykırı olduğu görüşüne varılmıştır. Bu nedenle savunmanız tarafımızdan kabul edilmemiştir. Savunma istem yazımızda belirtmiş olduğumuz davranışlarınız nedeniyle işverenin güvenini kötüye kullandığınız, bağlılık ve doğruluk kuralına ve de sadakat borcuna aykırı davrandığınız kanantiyle iş sözleşmeniz 25/II maddesine göre feshedilmiştir." denilerek fesih işlemi yapılmıştır. Fesih gerekçesinde bahsedilen olayların büyük bir kısmının delillendirildiği de dosyada bulunan inceleme raporu ve bilirkişi heyet raporuyla sabit olmuştur. Mahkemece her ne kadar emsal olarak sunulan ... 6. İş Mahkemesi"nin 2012/61 Esas 2012/536 Karar 2012/62 Esas 2012/537 Karar sayılı ilamlarını kararlarda, "ikale" nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle emsal olarak kabul etmemişse de bu dosyalarada davacılar ... ve ..."ün satış Müdürü ve Türkiye Satış Müdürü olup aynı sorumluluk silsilesinde olduğunun anlaşıldığı, ikale nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek iş akitlerine son verildiği ve işe iade talebiyle açılan davaların reddedildiği ve kararların Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğinin görüldüğü, bu nedenle fesih konusu iddiaların ciddi boyutta olduğunun anlaşıldığı, davacının işyerindeki çalışma disiplinine ve düzenine aykırı olarak işverenin beklentilerini tehlikeye düşürecek şekilde özenli hareket etmediğine ilişkin eylemleri haklı fesih nedeni kabul edilebilecek düzeyde olmasa da, İş sözleşmesinin, taraflar arasında karşılıklı güven ilişkisine dayalı ve yine karşılıklı yükümlülükler yükleyen sözleşme niteliğinde oluşu, davacının kıdemi ve yaptığı iş dikkate alındığında davranışlarının taraflar arasında güven ilişkisini zedelediği ve İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenmez bir hal aldığı anlaşıldığından, İşveren tarafından yapılan feshin, haklı nedene dayanmamakla birlikte geçerli nedene dayandığının kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. İşverenin feshi, davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığından, davanın reddi gerekir. Yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasası"nın 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 25.20 TL harçtan peşin alınan 21.15 TL harcın mahsubu ile kalan 4.05 TL harç giderinin davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama gideri olan 792.20 TL"nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 25.04.2014 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.