7. Hukuk Dairesi 2014/4790 E. , 2014/9001 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Tarsus İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
Tarihi : 25/12/2013
Numarası : 2012/249-2013/178
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş akdinin davalı işveren tarafından hiçbir sebep gösterilmeksizin haksız olarak feshedildiğini belirterek, yapılan fesih işleminin haksız ve geçersizliğinin tespiti ile davacının 3 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı davacının iş sözleşmesinin, işletmesel ve kişisel yasal geçerli sebeple feshedildiğini, davacının hak etmiş olduğu ihbar ve kıdem tazminatları ile diğer tüm haklarının ödendiğini, davalı şirketin uzun yıllardır devam eden bir mali kriz içinde olduğunu, mali krizin etkilerini en aza indirebilmek ve çalıştırdığı işçilerin istihdamını muhafaza edebilmek için tasarruf tedbirlerinin arttırılması, yıllık ücretli izinlerin kullandırılması, işçilerin ücretsiz izne gönderilmesi, fazlalık teşkil eden işçilerin iş sözleşmelerinin yasal hakları ödenerek feshedilmesi, fesih işlemlerinde gönüllü ayrılmak isteyen işçilere ve ayrıca emekli statüsünde çalışan işçilere öncelik tanınması yolunda kararlar alarak uygulamaya koyulduğunu belirterek, davacı tarafça açılan haksız ve yasal şartları oluşmayan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bu dava ile birlikte 2012/238-250 E. sayılı dosyalar üzerinden seri nitelikte işe iade davaları açıldığı, eldeki davanın sadece fesih işleminin hukuka aykırılığının tespiti ve kötüniyet tazminatı içerikli olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde ve duruşmalardaki beyanlarında, tespit talebini hangi saikle talep ettiğini açıklamadığı, hukuk sistemimize göre, eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı, seri nitelikte diğer davaların açılma gayesinin, ilgili dosyalar davacılarının işe iadelerini temin etmek olduğu, işe iade davalarının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesi gereğince 1 ay içinde açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu, bu duruma göre davacı tarafın (seri nitelikteki işe iade davaları ile eldeki davaya ikame etmesi de gözetilerek), bu davayı, ileride açacağı işe iade davası zımnında ikame ettiği kanaatine varıldığı, işe iade davası hem eda ve hem de tespit davası niteliğinde olduğundan, davacı tarafın ayrı bir dava ile feshin hukuka aykırılığını tespit ettirmekte hukuki yararı bulunmadığı, kaldı ki her şekilde 1 aylık yasal işe iade davası süresinin de geçirilmiş olacağı kanaati ile aşağıdaki gibi hukuki yarar yokluğu sebebi ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Dava,feshin geçersizliğinin tespiti ve 3 aylık brüt ücret tutarında kötüniyet tazminatı ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Tespit davası bir hukuki ilişkinin saptanmasına yönelik olmakla birlikte diğer davalarda olduğu gibi tespit davasında da hukuki yarar bulunması zorunludur. Tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğunun kabul edilebilmesi için davacının hakkı veya hukuki durumu bir tehlikeyle karşı karşıya bulunması, tehdit sebebiyle hakkının sağlanmasında duraksama meydana gelmesi, tespit isteyenin gecikmesi durumunda zarar görecek olması, tespit talebiyle bu zararın ortadan kaldırılabilmesi gerekir. Ayrıca tespit davasının açılabilmesi için diğer bir koşulda, henüz eda davasının açılabilmesi zamanı gelmemiş olmalıdır. Eğer o anda eda davası açılabilecekse tespit davası açılması için hukuki yararın bulunmadığı kabul edilir.
Somut olayda davacı, 07.05.2012 tarihinde işe başlayıp 05.11.2012 tarihine kadar davalı işyerinde çalışmıştır. Hizmet akdinin 5 ay 29 gün devam ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrıca işverenin hangi nedenle iş akdini feshettiği, fesih nedeninin açıkça belirtilmemiş olması nedeniyle anlaşılamamaktadır. İşçiye 14 günlük ücreti tutarında ihbar tazminatı ödemesi de yapılmıştır. Kaldı ki; aynı dönemde iş akdi feshedilen işçilerce açılan davalarda verilen işe iadeye yönelik kararların da Dairemizce onanarak kesinleştiği, davanın açıldığı tarih itibariyle HMK 107/3. maddesi uyarınca tespit davası açılabileceği hususunun gözardı edilerek net olarak hangi gerekçe ile hukuki menfaati bulunmadığı belirlenmeden ve davanın esası incelenmeksizin soyut hukuki menfaat yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
5 ay 29 gün çalışan davacının iş güvencesinden yoksun bırakılmasını sağlayacak biçimde ve gerekçesiz olarak iş akdinin feshedilmiş olması da nazara alınarak davanın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde usülden reddine karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 5/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.