11. Ceza Dairesi 2017/6401 E. , 2018/5057 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın hukuk mahkemesinde görülmekte olan davada ibraz ettiği ve sahte olduğu iddia edilen suça konu tahsilat ve tediye fişlerinin fotokopiden ibaret olması karşısında; belge asılları araştırılarak, yalnızca fotokopi olması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgelerin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneği bulunmayacağından belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, belge aslının temini halinde ise, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgelerin duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması, ayrıca sanığın savunmasında söz konusu belgelerin sahte olmadığını iddia etmesi karşısında, suça konu belgelerin katılanın şirketi tarafından düzenlenip düzenlenmediği ve üzerindeki yazı ve imzaların katılan şirket yetkilisi ya da bu belgeleri düzenleme görevi olan şirket çalışanlarına ait olup olmadığına dair bilirkişi raporu aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Suça konu belgelerin sanık tarafından aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı ibraz edildiği araştırılıp bunun sonucuna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Suça konu belgelerin mahkemeye sunulduğu tarihin suç tarihi olacağı cihetle, suç tarihi belirlendikten sonra sanığın suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında sabıkası bulunup bulunmadığı tespit edilip buna göre CMK"nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken “ sanığın daha önce sabıkasının bulunması nedeniyle” şeklindeki gerekçe ile uygulanmamasına karar verilmesi,
c-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.