20. Hukuk Dairesi 2016/1624 E. , 2018/6422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:.
K A R A R
Kadastro sırasında Havuzlu köyünde bulunan 120 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 122 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 47, 48, 49, 50, 121 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 123 ada 1, 124 ada 2, parsel, 125 ada 1, 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardan 120 ada 39, 40, 41, 42 ve 43; 121 ada 10; 122 ada 45, 47, 49 ve 50 parsel sayılı taşınmazlar ... vasfıyla ... adına tespit, 122 ada 38 sayılı parsel mezarlık vasfıyla köy tüzel kişiliği adına, 122 ada 11 parsel ise TV vericisi ve hali arazi vasfıyla ... adına, diğer taşınmazlar ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacılar ..., ..., ..., ... ve ... askı ilân süresi içinde açtıkları dava ile dava konusu taşınmazların kendilerine murislerinden kaldığını, murislerine ait eski tapu kayıtları olduğunu, buna rağmen kadastro sırasınde kendilerinin köyde olmamalarından yararlanan davalıların adlarıne tespit ettirdiğini belirterek davalılar adına yapılan tespitin iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir
Mahkemece davanın reddine ve taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılardan ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece taşınmazların davalıların kullanımında olduğu hususunun davalılarca kabul edildiği, kadastro tespitinin 1992 yılında yapıldığı, tapu kayıtlarında malik gözüken davacıların mirasbırakanı ...’in 1972 yılında öldüğü, 3402 sayılı Kanunun 13/B-c maddesine göre tapulu taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı ile kazanılmasında zilyedin iyiniyetli ya da kötüniyetli olmasının bir önemi olmadığı bu sebeple bu hususların araştırılmadığı, kayıt malikinin ölümünden sonra mirasçılarına intikal işleminin yapılmadığı, ölüm tarihi ile kadastro tespiti arasında 20 yıllık sürenin geçtiği, taşınmazların mirasçılar dışında 3. kişiler tarafından kullanıldığı, kayıt maliki ile mirasçıları olan davacılar arasında akdi bir bulunmadığı, dolayısı ile kök muris ... adına mevcut kaydın malikini göstermiyor sayılmasının gerektiği zira bu açıklananlara göre niza konusu taşınmazın menkul mal vasfını aldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmişse de, ulaşılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. 2016/1624 - 2018/6422 Şöyle ki, davacılar murisleri adına kayıtlı tapu kayıtlarına dayanmışlar, bu tapu kaydı kapsamında olan taşınmazların murislerinden kendilerine kaldığını davalıların bu taşınmazları murislerinin mülkiyet hakkına dayanarak kullandıklarını, kullanıcı olmaları nedeni ile kadastro tespitinin davalılar adına yapıldığını, oysa bu taşınmazların murislerinin ölümü ile kendilerine kaldığını iddia etmişler olup, mahkemece davacıların bu iddialarını incelemek amacı ile keşif dahi yapılmadan karar verilmiştir. Taşınmaz hukukuna ilişkin ihtilaflarda bu yönleri aydınlatmaya elverişli keşif yapılmadan sırf iddianın veya savunmanın öne sürülüş şekline göre hüküm kurulamaz.
Hükme dayanak yapılan 3402 sayılı Kanunun 13/B-c maddesi, hükmün kurulduğu tarihte 03/05/2012 tarihli değişiklikten önce “kayıt sahibinin 20 yıl önce ölmüş veye gaipliğine karar verilmiş veyahut tapu sicilinden malikin kim olduğu alaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız 20 yıl müddetle ve malik sıfatı ile zilyet bulunan kimse adına tespit olunur” şeklinde olup mahkemece madde hükme dayanak yapılmışsa da hükümde davalıların malik sıfatı ile zilyet olup olmadıkları hususu ispata muhtaçtır. Hâkimin hangi gerekçe ile davalıların taşınmazları malik sıfatı ile zilyet olarak kullandıkları hususunu kabul ettiği anlaşılamamaktadır. Hiçbir araştırma yapılmadan hüküm kurulması usul ve kanuna uygun bulunmamaktadır.
Ayrıca dava konusu taşınmazların bir kısmı ... vasfıyla ... adına tespit edilmiş olduğu halde ... Yönetimi davaya dahil edilmemiş usulunca taraf teşkili de sağlanmamıştır.
O halde; mahkemece ... Yönetimi davaya dahil edilmeli, davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren bütün tedavüllerinin, plan, harita ve krokilerinin, ifraz görmüşler ise ifraz haritalarının; ilk tesisi mahkeme ilamına dayanıyorsa ilam ve kroki örneği ile haritasının; kadastro sırasında revizyon görmüş ise revizyon gördükleri taşınmazlara ait kadastro tutanak örneklerinin gönderilmesi; tedavüller sırasında kayıtların yüzölçümü ve sınırlarında değişiklik olmuşsa sebebinin açıklanarak buna ilişkin belgelerin onaylı örneklerinin yerel tapu müdürlüğünden bulunmayan kayıt varsa ... ve ... Genel Müdürlüğüne bağlı arşiv müdürlüğünden istenilmeli, kayıtlardaki eski veya mahalli deyimler açıklatılmalı kayıt maliki ve zilyet arasında ilginin nüfus kayıtları vb. belgeler istenerek bağ olup olmadığı belirlenmeli, sonra en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, kadastro tespitinden 15, 20 yıl önceki hava fotoğrafları ve memleket haritası ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi, bir fen elemanı, bir jeoloji mühendisi ve bir ziraat mühendisi marifetiyle yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle; orijinal, renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotograflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotografları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve yine en eski tarihli hava fotoğraflarının ve kadastro tespitinden 15, 20 yıl önceki hava fotoğraflarının stereoskopik 2016/1624 - 2018/6422 aleti ile üç boyutlu incelenmesi yapılarak taşınmazın niteliği üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanılan tapu kayıtları, varsa kira sözleşmeleri mahalli bilirkişi eliyle mahallinde uygulanmalı, sınır denetimi yapılmalı, dayanılan kayıtlarının mahalline uyup uymadığı tespit edilerek uyan kayıt varsa kapsadığı taşınmazları gösterir fenni bilirkişi tarafından düzenlenecek denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı ayrıca tapu kayıtlarının hukuki değerlerini koruyup korumadığı değerlendirilmeli ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Ayrıca, dava konusu taşınmazlardan 120 ada 1 sayılı parsel hakkında iki defa hüküm kurulmuş olup, dava konusu olan 121 ada 1 sayılı parsel için hüküm kurulmamış olması da doğru değildir
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılardan ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.