21. Hukuk Dairesi 2016/5910 E. , 2017/7895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, eksik ödenen aylıklar ve fazla borçlanma bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, 14/05/2008 tarihli ilk talep tarihinde geçerli olan bedel üzerinden 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma bedeli ödemesi gerekirken Kurumun hatalı işlemi nedeniyle 2013 yılında geçerli olan bedel üzerinden borçlanma yaptığından bahisle fazla borçlanma bedeli ile aylığının geç bağlanması nedeniyle eksik ödenen aylılarının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 32 542,41 TL alacağın davalıdan alınıp davacıya verilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/06/2006-30/04/2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak görülmekte iken 14/05/2008 tarihli borçlanma talep dilekçesi ile Almanya"da geçen çalışmalarını 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmak istediği, Alman Sigorta Merciinin 19/04/2010 tarihli yazısı uyarınca davacının 01/01/1980-30/04/2008 tarihleri arasında sigortalılığı bulunduğu, Yurtdışı Borçlanma ve Tahsis İşlemleri Dairesi Başkanlığı"nın 02/10/2010 tarihli Unkapanı Sosyal Güvenlik Merkezine hitaben yazısında davacının 01/06/2006-30/04/2008 tarihleri arasında çalışmaları Almanya hizmetleri ile çakıştığından bu hizmetlerin iptal edilmesi gerekmekteği ve davacının kurumumuza tabi çalışması bulunmadığından sigortalı hakkında Türk- Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi yönünden yapılacak işlem bulunmadığı, öte yandan sigortalının 3201 sayılı Kanuna göre 4/B kapsamında borçlanması gerektiğinden adı geçenin borçlanma belgesi iade edildiğinin bildirildiği, davacının 01/10/2008-31/12/2008 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/b maddesi kapsamında, 27/01/2012-17/04/2012 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamında sigortalılığının bulunduğu, 13/02/2013 tarihli borçlanma talep dilekçesi ile yurtdışı hizmetlerinin tamamını borçlanmak istediğini, 01/01/1980-30/04/2008 tarihleri arası için 106 471,68 TL borç tahakkuk ettirildiği, davacının 24/05/2013 tarihinde 30 280 TL ödeme yaparak aynı tarihte tahsis talebinde bulunduğu, davalı Kurumca davacının tahsis talebinin 82 gün 5510 sayılı Yasa"nun 4/a maddesi , 90 gün Bağ-Kur, 2900 gün borçlanma toplam 3072 gün hizmeti bulunduğu, yurtdışı borçlanması dikkate alınarak Türkiye"de işe giriş tarihinden geri çekilerek ilk giriş 11/09/2000 olarak tespit edildiği ve 25 yıl 4500 gün veya 7000 gününüz olmadığı için reddedildiği, davacının 26/06/2013 tarihinde yeni bir borçlanma talep dilekçesi verdiği, davalı Kurumca 21/09/1989-31/12/1999 tarihleri arası 3701 gün için 38 640 TL borç tahakkuk ettirildiği, davacı tarafından 03/06/2013 tarihinde 8360 TL ödeme yapıldığı, 28/06/2013 tarihli tahsis talebi üzerine davacıya 01/07/2013 tarihinden itibaren 3701 gün borçlanma, 82 gün SSK, 90 gün Bağ-Kur toplam 3873 gün üzerinden 506 sayılı Yasa kapsamında aylık bağlandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı 14/05/2008 tarihinde borçlanma talep etmiş ise de 2013 yılına kadar Kurum işlemlerini takip etmediği gibi ödeme de yapmamıştır. 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamında borçlanabilmek için 27/01/2012-17/04/2012 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamında çalışıp 13/02/2013 tarihinde 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma talep etmiş ve ödemeleri de bu tarihten sonra yapmıştır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın varsayıma dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Ancak davacının 24/05/2013 tarihli tahsis talebinin davalı Kurumca verilen cevapta 82 gün 5510 sayılı Yasa"nun 4/a maddesi , 90 gün Bağ-Kur, 2900 gün borçlanma toplam 3072 gün hizmeti bulunduğu, yurtdışı borçlanması dikkate alınarak Türkiye"de işe giriş tarihinden geri çekilerek ilk giriş 11/09/2000 olarak tespit edildiği bildirilerek reddedildiği anlaşılmış olup , Mahkemece yapılacak iş, davacının Almanya"da ilk işe giriş tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olduğu kabul edilip 24/05/2013 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit etmek, şartların gerçekleştiğinin anlaşılması halinde davacının 01/06/2013 tarihi ile 01/07/2013 tarihleri arasında hak ettiği aylığın davalıdan tahsiline karar vermek aksi halde davanın reddine karar vermekten ibarettir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.