MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, davalılardan ..... aleyhine açılan davanın reddine, 20.100,00TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte diğer davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/10/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat ... geldi. Davalılar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava dosyası her ne kadar davacı vekilinin temyizi üzerine, temyiz incelenmesi için dairemize gönderilmiş ise de;
Mahkemenin 05.05.2016 tarihli Gerekçeli Kararının Davalı ......e 02.06.2016 tarihinde adresinde bulunmadığından bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunun 21.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de; tebliğ yapılan adresin Küçük İhsaniye Mahallesinde bulunmasına karşın, Nişantaşı Mahallesi muhtarına bırakıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere Tebligat Kanunun 12.maddesine göre Tüzel kişilere tebligat yetkili mümessillerine, bunlar birden fazla ise, yalnız birine yapılır. 13.maddeye göre de Tüzel kişiler adına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır
Tebliğin bu şekilde yapılamaması halinde aynı kanunun 21.maddesine göre işlem yapılması gerekmektedir. Anılan maddeye göre Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” düzenlemesine yer verildiği, nitekim 25.01.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin” 30/1.maddesinde de “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu halde Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre çıkartılacak tebligatın adresin bulunduğu yer muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına tebliğ edilmesi gerekirken; Davalı .......e çıkartılan tebligatın, tebligatın çıkartıldığı adres olan Küçük İhsaniye Mahalle muhtarlığına bırakılması gerekirken tebligat ile ilgisiz olan....muhtarlığına bırakılması doğru olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle Davalı ... ........’ne gerekçeli kararın ve davacı temyiz dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilerek, tebliğ parçasının dosyaya eklenmesi için,
Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.