MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 707, 708, 709, 710, 711, 712, 713, 715, 717, 718, 719 parsel sayılı 10600, 8800, 30000, 7700, 7800, 8400, 16000, 18100, 6200, 12200 ve 9000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ..., ..., ... ve arkadaşları ile ... tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan el atmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 707, 708, 709, 710, 711, 712, 713, 715, 717, 718, 719 parsel sayılı taşınmazların ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları, davalı ... mirasçısı ve davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarında, tutanağın ilgili bölümünde gösterilen tapu kayıtları nedeni ile adı geçenlere ait oldukları, tapu maliklerinin kendi aralarında taksim yaptıkları ve bu taksime göre taşınmazları kullandıkları belirtildikten sonra, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1956/590 Esas sayılı dava dosyasında davalı olduklarından bahisle tutanakların malik haneleri açık bırakılmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarında yazılı tapu kayıtlarına neden değer verilmediği hususunda gerekçede bir değerlendirme yapılmadığı gibi söz konusu tapu kayıtları yöntemince uygulanarak kapsamları da tayin edilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme, uygulama ve değerlendirme ile karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarında yazılı tapu kayıtları ile temyize gelen davalılar murislerinin yargılama sırasında dayandıkları tapu kayıtları tesislerinden itibaren varsa oluşum belgeleri ve revizyon bilgileri ile birlikte, çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların onaylı tutanak suretleriyle varsa dayanağı olan tüm belgeler tedavülleri ile getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile teknik fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte; çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarında yazılı tapu kayıtları ile temyize gelen davalılar murislerinin yargılama sırasında dayandıkları tapu kayıtları, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi gözetilerek yöntemince uygulanarak kapsamları tayin edilmeli, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, bu kapsamda bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli, kayıt uygulamasını gösterir krokili rapor alınmalı, bundan sonra tapu kayıtlarına üstünlük tanınıp tanımayacağı tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme, uygulama ve değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 02.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.